Akademik başarı hayat başarısı sağlar mı?

  • GİRİŞ24.04.2025 11:01
  • GÜNCELLEME25.04.2025 08:43

Sınavlar ülkesi Türkiye’de aileler evlatlarını tünelin ucundaki sınavlara hazırlamak için yoğun çaba ve emek harcıyorlar. İşte tam bu noktada cevaplamamız gereken en önemli soru, yıllarca verilen emeğin karşılığında “akademik başarı hayat başarısı sağlar mı?” sorusu karşımıza çıkıyor.

Biz de bu sorudan yola çıkarak bu haftaki yazımızda Uzman Psikolojik Danışman Besim Türkoğlu ile buluştuk ve kendisine bu alanla ilgili sorularımızı yönelttik.

***

“Sınav” kelimesi Türkiye’de neden bu kadar stres yüklü bir anlam taşıyor sizce?
Ülkemizde "sınav" sözcüğü, iç dinamiklerinde yalnızca bir değerlendirme aracı olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyor. Sınav denilince akla gelen ilk şey genellikle stres, rekabet ve gelecek kaygısıyla yoğrulmuş bir mücadele süreci oluyor.

Bu durumun temel nedenlerden biri, sınavların yalnızca bireysel başarıyı ölçen bir değerlendirme olmadığı, aynı zamanda geleceği belirleyen birer eşik olarak görülmesi. Sizin de deyiminizle, adeta “sınavlar ülkesi” haline gelen bu eğitim sisteminde, çocuklar ortaokuldan itibaren yarışa dahil ediliyor.

Liseye geçiş sınavları (LGS), üniversiteye geçiş sınavları (YKS), akademik kariyer sınavları (ALES, KPSS, YDS) ve hatta bazı meslek alanlarına giriş sınavları gibi süreçler, bireyin hayatında sadece bir dönem değil, tüm yönleriyle geleceğini şekillendiren kırılma anları olarak karşımıza çıkıyor. Bu da doğal olarak sınavlara yüklenen anlamı büyütüyor.

Bir diğer önemli faktör ise sınavların bağıl değerlendirme esasına göre yapılandırılmış olması. Yani sınavda başarılı olmak, sadece belirli bir konuyu öğrenmiş olmayı değil; aynı zamanda sınava giren binlerce, hatta milyonlarca kişi arasında daha iyi bir performans göstermeyi gerektiriyor. Bu durum da başarıyı sadece bilgiyle değil, hızla, dikkatle, psikolojik dayanıklılıkla ve stratejiyle ilişkilendiriyor. Kimi zaman daha çalışkan öğrencilerin değil, daha sakin kalabilen, doğru zamanlamayı yapan ya da en az hata yapan öğrencilerin ön plana çıktığı bir düzen oluşuyor. Bu durum da kaygının ateşini harlıyor.

Toplum olarak başarıyı büyük ölçüde sınav sonuçlarıyla bütünleşik görmemiz de bu stresin artmasına sebep oluyor. Ailelerin, öğretmenlerin ve hatta arkadaş çevresinin beklentileri, öğrencilerin kendi içsel baskılarıyla birleşince sınav artık sadece bir değerlendirme testi olmaktan çıkıp yarışma haline dönüşüyor.

Kısacası, Türkiye'de sınav kelimesinin bu kadar stresli bir çağrışım yapmasının nedeni sadece sınavın yapısı değil; sınavın temsil ettiği anlam ve toplumun başarıyı tanımlama biçimiyle doğrudan ilgilidir.

 

Akademik başarı ile hayattaki başarı her zaman örtüşüyor mu sizce?
Bazen evet, bazen hayır.

Bu iki başarı türü zaman zaman ortak bir noktada buluşsa bile her zaman birbirinin tamamlayıcısı değildir. “Evet” dediğimiz tarafı düşündüğümüzde, akademik başarı genellikle sorumluluk sahibi olmayı, düzenli çalışmayı, hedef odaklı ilerlemeyi ve belli bir disiplinle hareket etmeyi gerektirir. Bu özellikler ise yalnızca okul başarısıyla sınırlı değildir; iş hayatında, sosyal ilişkilerde ve kişisel gelişimde de oldukça önemlidir. Örneğin; üniversitede düzenli çalışarak başarılı olmuş birisi, iş yaşamında da planlı programları olmayı , zamanı doğru kullanmayı ve verilen görevleri zamanında yerine getirmeyi daha kolay başarabilir. Bu anlamda akademik başarı, hayattaki başarıya geçişte bir basamak işlevi görebilir.

Ancak “hayır” dememiz gereken bir taraf da bulunmaktadır. Hayat sadece sınavlardan, notlardan ve diplomalardan ibaret değil. İletişim becerisi, kriz anlarını yönetme becerisi, duygusal sağlamlık, ekip çalışmasına yatkınlık, empati, liderlik, inovasyon gibi birçok akademik olmayan beceri de hayatta başarılı olmanın temel noktalarıdır. Çok iyi bir öğrenci olmak, iyi bir ekip arkadaşı olacağınız anlamına gelmez. Ya da bir sınavda yüksek puan almak, stresli bir iş görüşmesini iyi yönetebileceğinizi garanti etmez.

Bunların yanında akademik başarı çoğu zaman bir sistematik içinde ölçülür; ancak hayat daha karmaşık, daha düzensiz ve çok daha sürprizlidir. Hayatta başarılı olan insanlar çoğu zaman esnek düşünebilen, duygularını yönetebilen, hata yaptığında yola yeniden çıkabilen, ilişkilerini yönetebilen ve gerekli durumlarda risk alabilen kişilerdir. Bu becerilerin çoğu ise okul sıralarında değil, hayatın içinde öğrenilir.

Sonuç olarak, akademik başarı hayattaki başarıya katkı sağlayabilir ama onunla özdeş değildir. Hayat, sayfalarca notun çok ötesinde; bazen insan ilişkilerinde, bazen karar anlarında, bazen de düşüp tekrar kalkabildiğin yerde yazılır.

 

Aileler çocuklarının sınav döneminde en çok nerelerde yanlış yapıyor?

En tehlikeli hata, iyi niyetle yapılan hatalardır. Çünkü bu hatalar uzlaşıyı engeller. Bu dönemde yapılması gereken en önemli şey, desteklemek ve denetlemek arasındaki sınırı doğru çizebilmektir. Bu sınır çoğu zaman bulanıklaşır; destek vermek kontrole, ilgi göstermek baskıya, “yanındayız” demek “beklentimiz var” mesajına dönüşebilir.

Sınav dönemi bir süreçtir; öğrenci ise bu sürecin baş aktörüdür. Ailelerin öğrencilere devamlı zamanı hatırlatması, tempoyu sorgulaması, duraklamalara tahammül edememesi, her deneme sınavından sonra gelen “kaç net yaptın?” sorusu, zaman zaman yanlış algılanabilir, öğrenci kendisini sonuç makinesi gibi hissedebilir.

Bir diğer yanlış, sınavı yalnızca akademik bir mesele olarak görmektir. Oysa sınavlar beyin kadar kalple de hazırlanır. İradesi yorgun bir öğrencinin çalışkanlığı da sürdürülebilir değildir. Ama aileler bazen bu ruhsal süreci ıskalayabilir; “çalış ” derken çocuğun iradesini yormaya devam eder. Halbuki sınav sadece bilgi değil, aynı zamanda denge işidir. Ve bu dengeyi korumanın baş aktörü ebeveyndir.

Bir diğer yanlış sınavın yaşamın tüm alanlarına sinmesidir. Kahvaltıda konuşulan konu sınavdır, akşam yemeğinde konuşulan konu yine sınavdır. Bu atmosferde öğrenci nefes alacak bir alan bulamaz.

Ne yapmalıyız?

Aile çocuğun arkasındaki itici güç veya önündeki gölge olmamalı, yanındaki yoldaş olmalıdır. Güveni, anlayışı, sabrı ve sevgiyi merkeze koyan bir duruş… Çünkü bir çocuk, ne kadar çalışırsa çalışsın, güvende hissetmediği noktalarda potansiyelinin tamamını ortaya çıkartamaz. Ve en çok da ailesi “başar” demesin ister, “yanındayım” desin yeter.

Son olarak, bu yıl sınava girecek öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?

  • Motivasyon videoları izlemeyin, yeni bir bilgi öğrenin. Dünyanın en iyi motivasyonu yeni bir bilgi öğrenmektedir.
  • Deneme sınavlarında yaptığınız yanlışları önemseyin, bu yanlışları analiz etmek ve tekrar yapmak netlerinizi artıracaktır.
  • Aralıklı tekrarlar yapın.
  • Çalışma stratejilerinizi çeşitlendirin.
  • Beslenme düzeninize, uyku düzeninize dikkat edin, bu süreçte kafeinli içecekleri çok fazla tüketmemeye özen gösterin.
  • Vakit buldukça bildiklerinizi bir başkasına anlatın, bu durum hem konuyu pekiştirmenizi hem de eksiklerinizi görmenizi sağlayacaktır.
  • Gürültülü ortamlarda ders çalışmayın.
  • Çıkmış soruları ve OGM Materyaldeki soruları birkaç kez çözün.
  • Günlük paragraf sorusu çözme rutini oluşturun
  • Geleceğin mesleklerini, mesleklerin geleceğini, ilgilerinizi, yeteneklerinizi ve değerlerinizi keşfedin.


 

Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve haber7.com okuyucuları adına çok teşekkür ediyorum kıymetli Besim Hocam.

 

Günün sözü ile kıymetli okuyucularıma veda etmek isterim:

“Sen yola çık, yol sana görünür.” (Hz. Mevlana)

Tüm öğrencilere ve ailelere çıktıkları yolda, hem akademik başarılarla dolu hem de hayat başarılarıyla dolu bir yolculuk diliyorum.

 

İsmail Yolcu / Haber7 

Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr

 

Yorumlar4

  • A.C. 18 saat önce Şikayet Et
    Bilgi dolu. Teşekkürler
    Cevapla
  • BURHANEDDİNRABBANİ 20 saat önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en YÜCE ve en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN DEĞERLİ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı ağabeyim.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Şems 23 saat önce Şikayet Et
    Beynini satmış,kalemini kiraya vermiş Akademisyenlerden ne kendisine ne memlekete bir fayda olur.
    Cevapla
  • Mahmut Bey 1 gün önce Şikayet Et
    Dilinize sağlık hocam çok güzel açıklama yapmışsınız..
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat