Lider
- GİRİŞ11.04.2022 11:18
- GÜNCELLEME11.04.2022 11:27
Adı bağımsız ama her şeyiyle kraliçeye bağlı İndependent operasyon öncesi nabız yoklama babından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı forsunu gündemine almış. Forstaki yıldızların temsil ettiği devletlerin bir kısmının (Avarlar, Hunlar, Altınordu, Gazneliler…) Türk olmadığı Moğol olduğuna dair Alman bilim adamlarının varsayımları, diller, lehçeler üzerinden ön istihbarat algısını yayıyor.
Ankara’da büyükelçilik yapmış MI6 başkanı Richard Moore yaptırdığı bu hamlesiyle Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında Türkiye’nin vazgeçilemez ülke olmasından endişe etmiş olacak ki, Türk hinterlandında uyanışı, öze dönüşü etkisizleştirmek, yükselen Avrasya’da Türkiye’yi dışlayarak devletleri ve milletleri yönettiğini zanneden uluslararası üç buçuk şirkete alan açmak istiyor. Bu bölgede sen Özbeksin Türk değil, Kazaksın, Kırgızsın Türk değil, Tatar’sın, Azerisin, Çeçensin, Çerkezsin, Abazasın Türk değil oyununu oynayan Ruslar yıllar yılı aynı taktiği uygulayarak kardeşi kardeşe düşman edip zengin kaynakları sömürmedi mi? Bugün Rusya’yı batı karşısında dirençli kılan gaz ve petrol sahalarına baktığınızda enerjinin gerçek sahiplerinin kimler olması gerektiğini anlarsınız.
Adriyatikten Çin seddine kadar bu coğrafyanın gerçek sahiplenin kim olduğunu bizden iyi bildikleri için bu tür algılarla ön alıyorlar. Atlantik’in (ABD-İngiltere-AB) Avrasya kuşatmasının asıl hedefi bize göre ne Rusya, ne de Çin. Çünkü Ruslar da Çin de bu bölgenin gerçek sahipleri değil sömürgecileri. Çin zenginlerini de Rus oligarklarını da ayakta tutan güç ise malum dünyayı yönettiğini zanneden, İsrail-İngiltere-ABD ekseninde devletlere şekil veren üç buçuk uluslararası şirket. Devletler oligarkların mallarına el koyarak Putin’i değil Rus halkını cezalandırıyorlar. Ukrayna saldırısı, Rus ve bölge halklarını fakirleştirirken, ABD silah, enerji, ilaç ve gıda şirketlerinin değerlerine değer kattı. Neticede değişen dengeler sonucu su gider kum kalır misali bu coğrafyada (Pazar olarak da olsa) kalıcı olacak yegane güç Türk gücü olacaktır.
Hrıstiyan Türklerin ülkesi Macaristan’da seçimle isteklerine ulaşamayanlar, Pakistan’da siyasi krizi tetiklediler. Kazakistan’da umduğunu alamayarak Ruslara teslim edenler, Kırgızistan’ı karıştırmaya hazırlanıyorlar. Ukrayna’yı kan gölüne çevirenlerin bir sonraki adımı ise Balkan coğrafyası. Askeri yönden NATO, ekonomik yönden AB (Almanya) kıskacına sıkışmış olan Arnavutluk, Karadağ, Makedonya, Bosna-Hersek’te sözde ABD-Rusya çatışmasıyla Müslümanlar (Türk dostları) yok edilmeye çalışılacak.
Geçiş sürecinde liderlikler öne çıkıyor. Çin Devlet Başkanı, Şi Cinping ticaret savaşında ABD’nin hamlelerine yeni hamlelerle cevap vererek güçlü lider olduğunu ispatladı. Putin’in liderliği ise Ukrayna savaşıyla törpülendi. Ukrayna’da amacına ulaşamayan bir Putin’i, Balkanlar, Kafkaslar hatta ve hatta Moskova’da büyük süprizler bekliyor. Yılların güçlü lideri Merkel, global çetenin baskısına dayanamayarak koltuğu devretti. Liderlik özellikleri bulunmayan Macron’un ise Le Pen’le gireceği çekişmeden galip çıkacağı şüpheli, Galip çıksa bile ABD’siz (uluslararası şirketler olmadan) kıpırdaması mümkün değil. Hindistan Başbakanı Modi, Kamala Harris’in ABD Başkan yardımcısı olmasının meyvelerini topluyor. Global çetenin Pakistan operasyonunu sadece seyrediyor. Rusya ile olan bağımlılığı ise global çetenin umurunda bile değil.
Yıllar yılı ABD’nin hasım liderler safına oturttuğu, Maduro artık cici çocuk olarak gösteriliyor. İsrail’in ayak diremesi olmasa İran’a ambargolar zaten kalkacak. Bunak Biden basiretsizliğiyle Suudi Arabistan, BAE, Mısır gibi ülkelere atacağı kazığın ucunu gösterdi. ABD-İsrail’den yeterince güvence alamayan körfezin sonradan görmüşleri el mahkum rotayı Türkiye’ye çevirdiler.
Tüm bu hengame içinde projektörler Türkiye ve lideri Erdoğan’a çevriliyor. Afrika, gıda, ilaç çetelerinden kurtulmak için Türkiye’den medet umuyor. Erdoğan’ı dostlarıyla birlikte en azından 2023 Haziran seçimlerine kadar indiremeyeceğini anlayan Biden, F-16 mektubuyla buzları eritmeye çalışıyor. Ankara merkezli bağımsız politikalardan rahatsız olanların ellerindeki en büyük koz ekonomi, enflasyon vatandaşın alım gücü. Küreselleşmenin bittiği, küresel savaşların başladığı bir dönemde Türkiye’nin tek çıkışı güçlü olmak, güçlü kalmak. Bunun için de çare güçlü liderle yönetilmek. O yüzden Türk seçmeni 2023’te de gücünü her defasında kanıtlamış lider Erdoğan ile devam inşallah diyecektir. 2002’den beri Erdoğan gücünü kanıtlamamış olsa idi İmran Han gibi parlamentoda üç beş vekil transferi sonucu koltuğundan olur, ülke de emperyalistlerin hesap ettiği gibi kaosa sürüklenirdi.
Yani ne Rusya’dan, ne de Ukrayna’dan vazgeçmeden, ateşin balkanlar gibi diğer coğrafyalara yayılmasını önleyerek Türkiye’nin menfaatlerini önceleyen bir liderlik bizleri gelecek hedeflerine, dünyada huzur ve barışa götürür. Filistin’i ezdirmeden İsrail ile ilişki barışı sağlayabilir. Yandık bittik kül olduk edebiyatı yerine kimseyi dışlamadan, hak yemeyen ve hakkını yedirmeyen bir Türkiye’nin gücüne güç katmak hepimizin hedefi ve görevi olmalıdır. Vesselam….
İsmail Zelvi / Milat Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol