Türk Aklı
- GİRİŞ19.09.2022 11:28
- GÜNCELLEME19.09.2022 11:28
Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, test çalışmalarının sürdüğü TCG Anadolu Gemisi’ni basın mensuplarına tanıttı.
Birinci dünya savaşı öncesi Sultan Osman-ı Evvel ve Reşadiye gemilerimizi İngiltere’nin gasp etmesi yüzünden Ege adalarının kırık dökük bir çıkartma gemisiyle Yunan işgalini seyretmek zorunda kalan Türkiye’nin uçakta taşıyabilen bir gemiyi 131 firmamızın yüzde 70 yerli imkanlarla üretmesini hayranlıkla izledik.
Türkiye 1924’te Bahriye Vekaleti’ni kurarak denizlere ancak ticari olarak yaklaştığını göstermişti. Donanmamızın ilk gemisi Hamidiye kruvazörü’nü Atatürk’ün Karadeniz seyahatinde tanıdık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ise 1949 yılında kuruldu. 1952’de üye olduğumuz NATO ile birlikte ortak tatbikatlara başladı. 1953’te Dumlupınar gemimizin Çanakkale’de batması ile 81, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda bizim uçakların vurduğu Kocatepe’de 67 şehit verdik.
TGC Anadolu 400, fizibilite çalışmalarına 2014 yılında başladı. Gemi inşaa çalışmasına ise Savunma Sanayimizin prangalarından kurtulduğu 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yani 2017 yılında başlanılabildi.
1930’larda Kayseri Uçak Fabrikası’nda üretilen uçakları toprağa gömdüren, Devrim Otomobiline benzin koydurtmayan, Nuri Killigil’i silah fabrikası ile birlikte havaya uçuran, Vecihi Hürkuş’a, Nuri Demirağ’a uçak yaptırmamak için her türlü baskıyı yapan, Erbakan’ın uçak motoru fabrikasıyla dalga geçen, Tübitak mühendislerimizi gencecik toprağa gömdüren, fizikçilerimizi kaza süsü ile yok eden anlayış mağlup oldu 15 Temmuz’da.
2018’de ise Anadolu gemisi projesinin en önemli parçası olarak gördüğümüz F-35’lerle ilgili ABD Ambargosu ile yüzleştik. ABD Hazine Bakanlığı CAATSA yaptırımları listesine Savunma Sanayii Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’i de aldı.
CAATSA yaptırımları ne Demir’i ne de vatan sevdalısı mühendislerimizi durdurabildi. Pandemi döneminde ekonomik bulunmayan bir prototipten 14 günde solunum cihazı üreterek, siyasetin, devletin kendilerine sahip çıkması, emperyalizme yem etmemesi durumunda neler yapabileceklerini bir kez daha gösterdiler. TOGG’un hikayesi de siyasi irade ile başlamadı mı? Gurur duyduğumuz İHA-SİHA’lardan, SİDA’ya MİLGEM’e kadar. KAAN ile başlanılan uzun menzilli füze çalışmaları SİPER ile yeni bir boyut kazandı. SİPER’in bir üst versiyonu ise artık kimseye bize Patriot verin S-400 alırsanız cümleleri kurdurtmayacak.
F-35 vermeyerek Anadolu Gemi projesine de darbe vurduğunu düşünen emperyalizme Türk aklı, pratik zekasıyla cevap verdi. Gemilere iniş kabiliyeti olmayan TB2’lerde değişiklik yapılarak TB3’leri gemilere iniş kalkış yapabilecek şekilde üretmeye başladı. Sadece İnsansız hava araçları mı, gelecekte savaş uçaklarının yerini alacak Kızılelma’yı da gemilere inecek şekilde ayarladı. Ha keza Hürkuş ta önümüzdeki dönemde Anadolu’nun önemli vurucu gücü olacak.
Anadolumuz, aynı anda uçak, helikopter, yüzer botlar, tank, zırhlı araç ve asker taşıyabilme özelliğinden dolayı, birçok noktada uçak gemilerinden daha avantajlı görülüyor.
Türkiye’nin Irak, Suriye, Akdeniz, Libya, Azerbaycan operasyonlarını engelleyemeyen sözde müttefiklerimiz ambargo sebebi olarak S-400’ü gösterseler de Irak ve Suriye’de yapılan operasyonlar ile Karabağ Savaşı sonrasında ambargolarını artırdıklarına şahit oluyoruz. Biz 1974’de Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle ABD ambargosu ile karşılaşmıştık. Suriye Operasyonu’nu gerekçe göstererek 2019 yılında ambargo koyan İngiltere ise gelişen yeni şartlara göre 20 Mayıs’ta Ambargoyu kaldırdı. MMU projesinde motor işine giriyor. ABD’nin F-35 projesinde Türkiye’nin 1 milyar 400 milyon dolar gasp etmesinin yanı sıra, alternatif olarak sunulan F-16 modernizasyon projesini Yunan’a ve Terör’e karşı kullanılmayacak şerhi koymak istemesi ayrı bir garabet. Karabağ’da yıllar yılı altın madenlerini şirketlerine yağma ettiren Kanada, SİHA merceği ambargosunda kendisi zararlı çıktı. Türkiye’yi tank motoru ile terbiye edeceğini düşünen Almanya’ya da mühendislerimiz gereken cevabı veriyor. Artık uçak motorunu da, tank motorunu da üretecek aşamaya geldik. Tank motorları seri üretime geçilene kadar Güney Kore’den tedarik edilecek.
SİPER’lerin üretime başlaması ile Fransa ve İtalya’nın SAMP-T ambargosu da çöpe gitti. Suriye operasyonu gerekçesiyle ambargo kararı alan İsveç, Finlandiya, Norveç ve Hollanda şimdi Türkiye’nin eline bakıyor.
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir’in dediği gibi, Artık ithal ederek Milli Savunma Sanayii’ni ayakta tutmuyoruz, bedavaya ürün yağdırsalar da istemiyoruz. Türk mühendislerinin kendi söküğünü dikmenin yanında, dünyaya proje satacak ürünler üretmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Fatih’in Şahin topu nasıl yeni bir çağ açtı ise ambargolarla bilenen Türk aklı geleceği Türk çağı yapacaktır. Hoş geldin Amiral gemimiz Anadolu…..
MİLAT GAZETESİ
Yorumlar2