Amerikan yardımı
- GİRİŞ10.06.2024 09:39
- GÜNCELLEME10.06.2024 09:39
Türkiye, ABD yardımı ile 1947 Truman doktrini ve Marshal yardımlarıyla tanıştı. Eğitimimizi 1950 yılında Fulbright’e teslim ettik. Milli Maarif Modelini 80 yıl sonra gündemimize alabildik. Sağlığımız ve eğitimimiz yıllar yılı dış güdümlü masonik vakıflar-kuruluşlara teslim edildi. ABD’nin uçak yardımı için Kayseri Uçak Fabrikası kapattık, piyade tüfeği yardımına güvendiğimizden yıllarca G3’ü piyademizin ayrılmaz parçası yaptık.
Bu sadece Türkiye’de böyle değil, İslam dünyasını tek tek incelerseniz ekonomimizden, sağlığa, eğitime, güvenliği hatta hatta milli savunmaya kadar Elimizi ve kolumuzu teslim etmediğimiz tek bir alanımız yok. Uluslararası bankacılık sistemine dahil olmadan, hiçbir şey alıp satamazsın, Dünya Bankası ve İMF’ye haracını ödemeden ben de piyasalarda aktörüm diyemezsin. Swiss işlemi yapmaman için adam seni gri listeden kara listeye alırsa seni Mehmet Şimşek bile kurtaramaz. İç ekononomin yıllardır baronların elinde Türkiye Ekonomi Çarklarını yüzde 80’i hala küreselci ailelerin toplandığı TÜSİAD’çılar çeveriyor. Enflasyonla mücadele için ne yaparsan yap, TÜSİAD’ın ikna olmadığı hiçbir proğramı uygulayamazsın.
Dünyanın bu özgürlükçü ve yardım sever devletinin başındaki adam (Biden) 7 Ekim’den beri Filistinlilere nasıl yardım edebilirim diye gece gündüz çalışıyor. Refah Sınır Kapısı dahil Gazze’ye giden bütün kapıların kapatılmasına eal altından yeşil ışık yakan Biden amca, 4 İsrailli esirin kurtarılması operasyonuna ABD birliklerinin de katıldığını Paris’te Macron ile yaptığı toplantıda duyurdu. ABD’lilerin de yardımlarıyla yapılan operasyonda Noa Argamani (25), Almog Meir Jan (21), Andri Kozlov (27) ve Shlomi Ziv (40) ‘in kurtarıldığı açıklandı. Gazze7de halen 120 İsraillinin rehin tutulduğu bunlardan en az 42’sinin öldüğü belirtiliyor.
ABD kaynakları her ne kadar operasyonda Gazze’de kurulan geçici yardım iskelesinin kullanılmadığını söyleseler de ortaya çıkan görüntüler bal gibide ABD yardımı iskelesinin İsrail operasyonunda kullanıldığını gösteriyor. Cumartesi günü iskele yakınlarından çekilen görüntülerde İsrail helikopterlerinin inip inip kalktığı asker indirip bindirdiği resmen görünüyor. Ayrıca Aynı anda İskele’de sözüm ona yardım tırlarına bindirilen Filistinliği kılığına girmiş İsrailli ve ABD’li ajanların operasyonlarda aktif olarak çalıştığı başka bir detay.
Centcom, X'te "Gazze kıyısındaki geçici iskele yalnızca tek bir amaç için, acil olarak ihtiyaç duyulan ek hayat kurtarıcı yardımın Gazze'ye taşınmasına yardımcı olmak için yerleştirildi." Demişti. Bu iskelenin kimlerin hayatlarını kurtarmak, kimleri de öldürmek için yapıldığını bir kez daha görmüş olduk.
Her ne kadar CNN, ABD hücresinin 7 Ekim’den bu yana İsrail’e destek için bilgi toplama faaliyetinde bulunduğunu söylese de, Cumartesi günü internete sızan videolarda, arka planda ABD iskelesine yanaşmış yardım tırları ön planda da havalanan helikopterler görülüyor.
ABD’nin Filistinlilere yardımı sadece Gazze sahiline yapılan iskeleden ibaret değil elbette. Amerikan yapımı, hassas güdümlü GBU-39 bombasının kadın ve çocuklar öldürülmesinde etkin olarak kullanıldığını New York Times dahil Amerikalı kaynaklar söylüyor. İsrail, okul, hastane, yerleşim yeri farketmeksizin onlarca katliamda bu bombaları kullandığı açıklanıyor. Kısacası ABD’nin derdi Gazze’ye gıda değil ölüm için bomba göndermek.
Hirojima ve Nakazaki’de milyonlarca sivilin katledilmesine savaşın bitirilmesi için gerekli adım olarak okuyan bir devletten 300’ün üzerinde Filistinli’nin katledildiği 500’ünün yaralandığı bir operasyonda 4 rehineyi kurtarmayı başarı olarak göstermesi elbetteki garipsenemez. Bu operasyon sırasında ölen rehinelerin sayısı ise onların üzerinde.
Şöyle bir empati yapalım, eğer bu operasyon sırasında Hamas 200’ü bırakın 50 tane İsrailliyi öldürmüş olsaydı, dünya haber ajanslarında, sosyal ve konvensiyonel medyada Hamas’ın terörü, soykırımcılığı allandıra pullandıra nasıl anlatılırdı. Bir empati daha, kurtarılan sözde esirlerin görüntülerine bakmışsınızdır. Hepsi de yemekten içmekten domuz gibi semirmiş halde. Peki İsrail hapishanelerine alınan suçsuz, günahsız onbinlerce Filistinlinin durumu hakkında bilginiz var mı? Her gün işkence her an ölümden beter aşağılanma, aç bırakılma, ilaçsız bırakılma, kaba dayak, elektrik verme dahil işkencenin her türlüsü. Sizce Hamas mı devlet gibi davranıyor İsrail mi?
İnsanlığın gözleri önünde yaşanan onca şeye rağmen İslam İşbirliği Teşkilatı, D8 gibi sözüm ona 2 milyar Müslümanı temsil eden örgütler ve devletler ne yapıyor dersiniz. Masalarımızda kola şişeleriyle Filistinlilere dua ediyoruz. Dua dediysek fiili dua değil elbet, ağzımızla dua ediyoruz. O duaları gönülden yapmadığımız için de karşılığı olmuyor. İsrail öldürmeye, ABD katliama ortak olmaya, Fransa ve Almanya katliamcıları desteklemeye devam ediyorlar. İsrail’e karşı bir mantar tabancası patlatamayan bir maytap atmaktan aciz halkı Müslüman devletler olduğu sürece biz bu katliamları daha çok görürüz. Bugün Gazze’de yarın inanının kendi ülkemizde….
Milli şairimizin dediği gibi ya hamiyetsiz olaydım ya da param olsaydı. İman varsa imkan da vardır sözünü bir kez daha hatırlayarak imanımız gereği gibi olmadığı için Gazze’deki mazlumları kurtarmak için imkan bulamıyoruz. İmkan oluşturamıyoruz. Filistin’e yardım edebilmemiz için bizim ABD-Dünya Bankası- İMF yardımına ihtiyaç duymamamız gerekiyor. Vesselam….
İsmail Zelvi / Milat Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol