İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu durumu gittikçe traji-komik bir hal alıyor. İmamoğlu’nun hatalarını, gaflarını, bozulan imajını düzeltmek için atılan her yalan yatsı olmadan ayaklarına dolanıyor. İBB Sözcüsü Murat Ongun’un “Fazilet durağı” yalanı, İmamoğlu için ciddi bir darbe oldu.

Şu gerçek inkar edilemez; İBB Yönetimi, ister bilerek ister bilmeyerek balık istifi taşımacılıkla İstanbul’da Koronavirüs’ün yayılmasına büyük katkı sağladı. Bu konudaki eleştirileri dikkate alıp seferleri yeniden düzenlemek gerekirken, İBB Sözcüsü’nden “Fazilet durağı” yalanı geldi. Ekrem İmamoğlu da çıktığı programlarda “Kanım dondu o görüntüleri izleyince” diyerek İBB Sözcüsü’nü doğruladı.

Ekrem İmamoğlu, 47 kişinin -ki bunlar AK Parti’li troller oluyor- kasıtlı olarak, İBB’yi zor durumda bırakmak amacıyla, sabahın köründe aynı anda otobüse bindiğini söyleyip -ah vah edip- iktidarı suçlamaya çalıştı. Söz konusu “Fazilet durağı” görüntüleri ise hiç yayınlanamadı, zira o duraktan sadece 3-5 kişi otobüse binmişti.

Tabii ortaya attıkları her yalan yatsıyı bulmadan elde patlayınca bu kez daha iddialı bir şeyler yapmak gerektiğini düşünüp Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan bir tehdidi gündeme getirdiler. Sözcü, Cumhuriyet, FOX Tv, Halk Tv, T24, günlerdir İmamoğlu’nun tehdit edildiğini belirttikleri bir e-postayı yayınlayıp bir “alacakaranlık kuşağı dizisi” gibi çevirip duruyorlar. “Başkanı tehdit etmişler, bu AKP’liler falan filan!” Ee sonuçta ne mi oldu? Diğerleri gibi bu da yalan çıktı. Ya da şöyle diyelim; İmamoğlu’nu sözde tehdit eden kişi CHP Etimesgut üyesi T.G. çıktı. Evet, söz konusu kişi -Muharrem İnce’nin dediği gibi- ya CHP’nin kadrolu şizofreni ya da İmamoğlu’nun dökülen imajını kurtarmak için kullanılan bir figüran!

Bu da olmayınca bakalım İmamoğlu’nun dökülen imajını hangi başka sansasyonel yalanla kurtarmaya çalışacaklar. “Halkla ilişkiler” faaliyetinden anladıkları maalesef kamuoyunu ve milleti kandırmak. İşleri güçleri yalan dolan.

İmamoğlu, göreve geldikten bugüne irili ufaklı bir kaç büyük olayla sınandı. İstanbul’u sel götürdüğünde tatildeydi, üstelik kendi yardımcısı dahi ulaşamadı kendisine. Döndüğünde de bir şey yapamadı zaten. Elazığ depreminde de kayak yapmaya gitmişti. Koronavirüs salgını karşısında şüphesiz bunlar küçük kalemler olarak kaldı. İstanbul’da etkili olan Koronavirüs salgını karşısında İmamoğlu, Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yolunu bile yapmaktan kaçındı. Bu işe de Cumhurbaşkanı Erdoğan el attı. İmamoğlu, salgınla mücadeleye bırakalım yardım etmeyi, balık istifi taşımacılıkla virüsün yayılmasına katkı sundu. Kendini devlet yerine koyup bağış toplamaya bile kalktı. Evet, bu salgın, İmamoğlu’nun maskesini düşürdü. Bunu toparlaması da hayli zor olacak.