Onlar parçaladı, Erdoğan toplamaya çalışıyor

  • GİRİŞ14.05.2024 07:59
  • GÜNCELLEME14.05.2024 07:59

Onlar gizli anlaşmalarla, nerdeyse bütün Avrupa’nın, Amerika’nın ve hatta Rusya’nın işbirliği ile Osmanlı’yı paramparça ettiler. Her parçasını yeniden parçalara ayırdılar. Şimdi adı Recep Tayyip Erdoğan olan bir devlet adamı kalanları toparlamaya çalışıyor.

Öyle parçaladılar ki coğrafyanın hiçbir yeri kendine gelemedi.

İşte İsrail o parçalanmanın bir ürünü olarak bölgenin başına bela edildi.  

Her yerde kan, her yerde gözyaşı ve her yerde çaresizlik.

İRAN’DAN KALKINMA YOLU PROJESİNE TAKOZ

İran’ın etkisindeki Irak Hizbullahı, önceki gün bir açıklama yaparak, “Kalkınma Yolu Projesi” konusunda güya endişeli olduklarını dile getirdi. Bu açıklamaların İran ağzı ile yapıldığını anlamak zor değil. Son 50 yılını savaşlarla işgallerle, terörle geçiren Irak için Kalkınma Yolu Projesi hayati önemde. 

Basra Körfezi’nden başlayıp, Irak ve Kuzey Irak’ı boydan boya geçip Türkiye üzerinden Avrupa’ya kadar uzanacak olan bu yola Iraklılar, adeta ”kurtarıcı yol” gözüyle bakıyor. BAE ve Kuveyt de bu projeye imza koydu. İran’ın rahatsızlığı, Türkiye’nin etkinliğinin artmasından ve PKK’nın Irak/Kuzey Irak yönetimi ile birlikte ülkeden süpürülecek olmasından mı? İran ne derse desin, Irak devlet yönetimi ve halkıyla bu projenin önemini biliyor ve Türkiye ile birlikte hareket ediyor. 

Sahi ne oldu, İran’la İsrail arasındaki gerilim(!).

ERDOĞAN BÖLGEYİ TOPARLAMAYA ÇALIŞIYOR

En başa değil de şöyle Birinci Dünya Savaşı yıllarına gitmek gerekiyor.

İngiltere, Amerika, Fransa ve Rusya bir dizi gizli anlaşma yaptı. ABD perde önünde yoktu ama perdenin arkasındaki karanlığın her yerinde vardı. İngiltere öncelikle en önemli petrol bölgeleri Musul-Kerkük-Süleymaniye ile İran’ı gözüne kestirmişti. O dönemdeki İran Şahına sadece bir çay parası vererek (20 bin Sterlin) İran petrollerini 60 yıllığına ele geçirdiler. 1979 Humeyni devrimine kadar İran’ı sömürdüler.

İngiltere,  Fransa, İtalya, Rusya (ve Amerika), Osmanlı topraklarını bölüşmek üzerine 5 gizli anlaşma yaptı. 1916 Sycess-Picott ile masa başında Osmanlı topraklarını cetvelle çizerek bölüştüler. Kurdurdukları küçük devletleri hem birbirleriyle savaştırdılar hem iç savaşlarla perişan ettiler. Hiçbiri başını kaldıramadı. Petrollerini, paralarını, topraklarını İngiltere, Fransa ya da İtalya yönetti.

Bir yandan da Türkiye üzerinde etkili olarak Osmanlı Bakiyesi ülkenin, Ortadoğu’nun diğer ülkeleriyle arasına mesafe koymasını sağladılar. Bir yandan da Türkiye’de Arap düşmanlığını kışkırttılar. Ne tesadüftür ki şimdilerde, Erdoğan bölge ülkelerini toparlamaya çalışırken birileri yine Arap düşmanlığına yol veriyor.

İKTİDAR DEĞİL, MUKTEDİR OLMAK ÖNEMLİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türkiye’yi toparlamanın değil, tüm İslam coğrafyasını ve Türk dünyasını toparlamanın gerekliliği üzerinde duruyor. Toparlanmanın birinci ve öncelikli yolu, Savunma Sanayiinde dışa bağımlılıktan kurtulmaktan geçiyor. ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın, Rusya’nın elinde hangi silahlar varsa, onlara sahip olmadan caydırıcı bir güç haline gelinemeyeceğini herkes biliyor.

İsrail’in Gazze’ye saldırısının hemen ardından ABD ve İngiliz nükleer gemilerinin Akdeniz’e inmelerinin ne anlama geldiğini, Mısır, Ürdün, Suriye başta olmak üzere tüm Arap ülkeleri biliyor. O yüzden de Katar hariç hepsi; “Aman başıma bir iş gelmesin” derdinde. Bunun, zayıf olmanın getirdiği bir korkaklık olduğu belli değil mi?

Batı, bir yandan Türkiye’nin önünü kesmeye çalışırken, diğer yandan Türkiye’nin bölge ülkelerini yüreklendirmesini, organize etmesini de istemiyor.

Erdoğan’dan sonra Türkiye’de iktidara gelecek olanlar, açılan bu yolda yürümeye devam eder mi etmez mi? Önemli olan bu. Gelenler; “Bana ne Karabağ’dan, bana ne Libya’dan, Sudan’dan, bana ne kalkınma yolu projesinden, bana ne Filistin’den” derler mi demezler mi?

“Bana ne Türk Devletleri Teşkilatı”ndan derler mi?

İşte Erdoğan’ın, Türkiye’de neden olabildiğince iktidarda kalması gerektiğinin önemi burada.

İçerideki, partideki, bürokrasideki, ekonomideki sorunlar mutlaka çözülür. Ak Parti ile de çözülür, başka bir iktidarla da çözülür. Ama Erdoğan’ın kendine dert ettiği yukarıda anlattıklarımı her iktidar kendine dert eder mi?

Yeni Akit

Yorumlar1

  • Hamza28 3 ay önce Şikayet Et
    Sayın yazar iran deyince aklıma nedense yahudi devleti geliyor. Islam düşmanı yahudiler alani yapıyor yapacağını. Peki iran gizli yapıyor islam düşmanlığini sizce hangisi daha tehlikeli.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat