Süleyman Demirel’in yüzüne neden telefon kapattım?

  • GİRİŞ19.06.2024 09:46
  • GÜNCELLEME19.06.2024 09:46

Geçtiğimiz Pazartesi, Süleyman Demirel’in ölüm yıldönümüydü.

1960 sonrası merkez sağ siyasete damgasını vurmuş bir isim Süleyman Demirel.

 Türkiye’nin en sıkıntılı dönemlerinde siyaset yaptı. Sol cenahta Bülent Ecevit’in sağ merkezde Süleyman Demirel’in olduğu yıllarda Türkiye, ekonomik olarak da siyasi olarak da bir mesafe kaydedemedi. Cumhuriyetin ilanı, Atatürk’ün ölümü ardından İnönü dönemi ile yaşanan olağanüstü yıllar, Demirel ve Ecevit hükümetleri boyunca da devam etti.

Sağ-sol çatışmalarında her gün 5-10 kişinin öldüğü yılları da, Türkiye’nin 70 sente  muhtaç olduğu günleri de Ecevitli ve Demirelli yıllarda yaşadık. ABD’nin Marshall yardımlarıyla beraber Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöküşü, Ecevit ve Demirel hükümetlerinde de devam etti.

Demirel’in en büyük hayallerinden biri de Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesiydi ama bunu yapabilecek siyasi güce ve çoğunluğa hiçbir zaman ulaşamadı.

Yavuz Abi’nin (Yavuz Donat) Sabah Gazetesi’nde  Pazartesi günkü “Demirel” yazısını okuyunca, 1987’de Süleyman Demirel’in yüzüne telefonu nasıl kapattığım geldi aklıma. Kendi kendime güldüm ve sizlerle de paylaşmak istedim.

YASAKLI YILLARDA SÜLEYMAN DEMİREL

Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndaki Gazi’nin Sesi Gazetesi ve Ankara’nın Kazan İlçesi’nde çıkan,  Kazan Gazetesi’ndeki deneyimlerimden sonra, 1987 yılında Türkiye Gazetesi’nde muhabirliğe başladım. İkinci ya da üçüncü günümde gece nöbetine kaldım. Gece nöbete kalan muhabirler, genelde telefonla birilerini arar, gündemdeki konularla ilgili görüşler alır ve haber yapardı.

 Henüz siyasi yasaklarla ilgili referandum yapılmamıştı. 

Gazetenin sekreter masasında kalın bir telefon rehberi vardı.  Neredeyse bütün siyasetçilerin ev ve iş telefonları kayıtlıydı. Rehberi karırştırırken; “Süleyman Demirel Güniz Sokak” kaydı gözüme ilişti. Düşünmeden numarayı çevirdim. Demirel’den siyasi yasaklarla ilgili görüş alacaktım. Telefon iki kez çaldı ve açıldı. Karşımdaki ses; “Buyrun Ben Süleyman Demirel” dedi.  Ben telefonu başka birinin açmasını bekliyordum. Başka biri açacak, ben de; “Beyefendi ile görüşebilir miyim” diyecektim. Ama telefonu doğrudan Süleyman Demirel açmıştı ve benim nutkum tutulmuştu. “Tak” diye telefonu yüzüne kapattım ve o akşam bir daha aramadım.

Daha sonra, Güniz Sokak’taki evinde bir röportaj sırasında Süleyman Demirel’e bunu anlattım ve kahkahalarla güldü. Süleyman Bey yasaklı olduğu yıllarda ve sonrasında da Güniz Sokak’taki evini her zaman kullandı.

İSLAMKÖY’DEKİ EVİNE DUVARDAN ATLAYIP GİRDİK

Demirel Cumhurbaşkanı olunca, memleketi Isparta’da ve doğduğu yer olan İslamköy’de bayram havası esmişti.  Aradan geçen zamanda TGRT kurulmuş, ben de TGRT’de siyaset muhabirliği yapmaya başlamıştım. Sevgili arkadaşım, dostum, Kameraman Aziz Turan ile İslamköy’e gittik. Demirel’in çocukluk arkadaşlarını bulup röportajlar yaptık.

Süleyman Bey’in doğduğu ev müzeye çevrilmişti.  Evden görüntü alıp anons çekmek istedim ama evin anahtarı köyde yoktu. Anahtar, Süleyman Bey’in kardeşi Şevket Demirel’de imiş. Şevket Bey de Isparta’da. Aradık ama ulaşamadık. Aziz Turan; “Duvardan atlayalım, belki kapı açıktır” dedi. Epey yüksek bir duvardı ama atladık ve bahçeye girdik. Aziz yanılmamıştı, nasıl olduysa evin kapısı açıktı. Çekimler yaptık, anonslar çektik ve yine kimseye görünmeden duvardan atlayıp köy kahvesine gittik. Bir de baktık Şevket Demirel evin anahtarını göndermiş. “Biz gizlice girip çektik” de diyemedik ve tekrar eve giderek, bir çekim daha yaptık.

SÜLEYMAN DEMİREL MASON MUYDU?

Süleyman Demirel’in Mason olduğu iddiaları 1964’ten beri hep konuşulmuş, kimi zaman bazı belgeler yayınlanmıştır. Ama Süleyman Demirel hiçbir zaman Masonluk iddialarını kabul etmemiştir. Aslına bakarsanız, siyaset yaptığı yıllarda da Mason’lukla ilgili hiçbir şey bulamazsınız. Fakat bu iddiaların tamamen asılsız olduğu da söylenemez. Ben Demirel’in Masonluğu ile ilgili iddiaları Rahmetli, hemşerim Osman Bölükbaşı’na sormuştum. Ulus’taki Stad Oteli’nde sohbet ediyorduk. Dedim ki; “Osman Abi, Demirel’in Masonluğu hakkında bir şey biliyor musun?”. Osman Bölükbaşı; “Masonlar parlak insanları sever. Demirel’in ilk bürokrat olduğu yıllarda kandırmışlar. Mason locasına kaydetmişler. Ama sonraları Demirel ne toplantılarına gitmiş ne ilgilenmiş. Ne de görüşmüş” dedi.

Hayırlı Bayramlar diliyorum.

Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat