Çok ağlayanlar az vergi ödüyor Peki fahiş fiyatçılar ne olacak?
- GİRİŞ02.07.2024 08:30
- GÜNCELLEME02.07.2024 08:30
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin gidişatı ile ilgili açıklamaları umut verici. Şimşek yıl sonunda enflasyonun yüzde 40’lara düşeceğini vaat ediyor. Ancak, enflasyonist ortamı fırsat bilerek vatandaşı sömüren “fahiş fiyatçılar” ne olacak?
Türkiye’nin mali yapısında iki temel sorun hep vardı; Vergide adaleti sağlamak ve gelirde adaleti sağlamak.
Çok kazanandan az vergi, az kazanandan çok vergi almak gibi bir garabeti Türkiye on yıllar boyunca sineye çekti. Bunda çok kazanıp, az vergi ödeyenlerin siyaset kurumu üzerindeki etkileri de büyük oldu kuşkusuz.
Yine uzun yıllar boyunca gelirde adaletsizlik Türkiye’nin yakasına yapışıp kaldı. “En altta” yaşayanlar hiçbir zaman Türkiye’nin artan zenginliğinden paylarına düşeni alamadılar. Bu hep böyle sürüp gitti.
ZENGİNLER VERGİ ÖDEMİYOR
Bakan Şimşek, Türkiye’nin temel sorununun doğrudan vergi gelirlerindeki düşüklük olduğunu söylüyor. Yani şirketlerden alınan vergiler. Türkiye’deki şirketler, Avrupa’daki şirketlerin neredeyse yarısı kadar vergi ödüyor. Avrupa’da doğrudan vergilerin milli gelire oranı yüzde 40’ın üzerinde iken, Türkiye’de bu oran yüzde yirmi. Bakan Bey, dolaylı vergilerde ise Türkiye’nin yüzde 9.1, Avrupa’nın yüzde 13.6 olduğu bilgisini vererek; “Sorun şirketlerden aldığımız vergilerin düşük olmasında” diyor.
AVUKATLAR BİR ASGARİ
ÜCRETİN VERGİSİNİ ÖDÜYOR
Vergisini hakkıyla ödeyen avukatlar alınmasın. Ben söylemiyorum, Bakan Şimşek söylüyor; “Türkiye’deki avukatların yıllık ortalama beyan ettikleri gelir 17.500 lira”. Yani avukatlar, yıllık ortalama sadece 17.500 lira kazanıyor(!) ve bunu beyan ederek 7-8 bin lira civarında bir vergi ödüyor. Bakan bey, doktorlarımızla ilgili bilgi verdi mi bilmiyorum ama bir muayenesi 4-5 bin lira olan doktorlarımızın ne kadar gelir beyan ettiklerini de merak ediyorum.
2023 yılında 450 bin şirket zarar beyan etmiş. Yani hiç vergi ödememiş. Bakanlığın tespit ettiği bilgilere göre, bu şirketlerin hasılatları ile beyan ettikleri matrahlar arasında büyük çelişki var. Yani şirketin kasasına giren parada sorun yok. İyi para giriyor ama nasıl oluyorsa şirket zarar ediyor.
FAHİŞ FİYATÇILARIN
ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR MU?
İki gün önce Ankara sitelerde, derisi kemiğine yapışmış iki kedi yavrusu gördüm. Hemen önümdeki bakkala girip biraz salam istedim. Bakkalın salamı doğrayarak tarttığını görünce kilosunu kaç liraya verdiğini sordum. “300 lira” dedi. Salam, zincir marketlerde 800 gramı 50-60 liraya satılan tavuk salamı. Hep aldığım için fiyatını biliyorum. Fahiş fiyatla sattığını söyledim; “kem küm” etti. Kedilerin hatırına o salamı 300 liradan aldım. “Sitelerde ne işin vardı?” diyorsanız onu da anlatayım. Bir kanepe alacaktık. Aynı kanepe bir mağaza da 10 bin lira, diğerinde 15 bin lira bir başkasında 20 bin lira. Aynı kanepe olduğunun altını çiziyorum. On bine satan da para kazanıyor 20 bine satan da. Ama 20 bine satan resmen fahiş fiyatla vatandaşı kazıklıyor.
LİMONUN KİLOSU 60 LİRA OLUR MU?
İki ay önce pazarlarda kilosu 5 liradan satılan limon şimdi market raflarında 60 lira. Ne oldu? Ne olduğunu bilmiyorum ama tahmin etmek zor değil. Köylüden kilosunu 50 kuruşa bir liraya aldıkları limonları muhtemelen stokladılar. Ki “yatak limon” tabiri vardır bilirsiniz. Limon uygun ortamlarda uzun süre saklanabilir. Şimdi limon hasadı bitti. Yeni hasat başlayıncaya kadar stokladıkları limonu vicdansız rakamlarla piyasaya sürüyorlar. Kimse de bunlara “ne yapıyorsunuz” demiyor. Üç ay önce bir liraya aldığın limonu 60 kat fazlasına satmak gibi bir kâr dünyanın neresinde görülmüştür. Ve dünyanın neresinde buna izin verilir?
“Zarar ettim” diyerek devlete vergi ödemeyenler, iş malını fiyatlandırmaya gelince, fahiş fiyatın dibine vuruyor. Köşedeki bakkal 50 liralık salamı 300 liraya satıyorsa, bir başkası 10 bin liralık kanepeye 20 bin istiyorsa gerisini siz düşünün. Hâlâ hiçbir yerde ürünlerin üzerinde etiket yok. Çünkü her gün fiyatları yükseltiyorlar. Bakan Bey’e; “Fahiş fiyata vatandaş kazıklanmaya devam edildiği sürece enflasyon nasıl düşecek” diye sormak da bize kalsın.
YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI
NE KADAR ARTACAK?
En çok tartışılan konulardan biri de bu.
Sanırım şu an 150 lira olan yurtdışı çıkış harcının 500 liraya çıkacağını söyleyen de var 5 bin liraya yükseleceğini iddia eden de. Bunlar spekülasyon. Gerçek rakamı resmi açıklama yapıldığında öğreneceğiz. Yurt dışı çıkış harcı ille de yükseltilecekse bunun da bir adaleti olmalı. Milyonlarca dolar kazanmak için yurt dışına çıkanla, cenazesini almak üzere gidenden alınacak harcın aynı olması adil değil. Mesela ilk kez yurt dışına çıkacak olanlardan hiç harç alınmamalı. Mesela öğrencilerin tamamı bundan muaf tutulmalı. Mesela her zaman yaptığımız gibi Avrupa ülkeleri örnek alınmalı. Yine mesela, yurt dışı harçlarından kolayca gelir elde etmek yerine, vergisini ödemeyenlerin tepesine binilmeli.
Yeni Akit
Yorumlar1