Bozkurt, Aşk-ı Memnu, Dallas, Red Kit ve kaybettiklerimiz
- GİRİŞ09.07.2024 08:23
- GÜNCELLEME09.07.2024 08:23
Futbolcumuz Merih Demiral’ın yaptığı Bozkurt işaretiyle başlayan tartışmaların; “Milli kültürümüzü ne kadar koruduk, koruyoruz?” noktasına evrilmesini beklerdim.
Elbette Bozkurt, Türk kültürünün 2 bin 500 yıllık sembolü.
Elbette Bozkurt’a sahip çıkacağız. Ama kaybettiğimiz diğer değerleri nereye koyacağız.
İçerde ve dışarda “Bozkurt”a saldıranların bu değerlerle hiç ilgisi yok.
Ama “Bozkurt”a sahip çıkanların, bunu kendine dert edenlerin şöyle bir oturup düşünmesi gerekmiyor mu?
Marshall yardımlarıyla Amerika, Türkiye’nin sadece ekonomisini mi esir aldı? Milli Eğitim’den, adalet sistemine, sağlıktan üniversite eğitimine kadar, 1947’den başlayan bir kültür emperyalizmine maruz kalmadık mı? Türkiye şimdi bütün bunları sorgulayabilmek için tarih boyunca en güçlü halinde. Şimdi değilse ne zaman?
1970’lerden itibaren her Pazar TRT’de hiç aksamadan kovboy filmleri izledik. Amerikan kovboyları en büyük kahramanlarımızdı(!). Bilinçaltımıza ise durmadan büyük ve güçlü Amerika algısı pompalanıyordu. TRT 31 Ağustos 2018’de kovboy filmleri kuşağını ancak kaldırabildi. Ahlaksız ilişkileri Aşk-ı Memnu’dan 40 yıl önce Amerikan yapımı “Dallas” dizisinde izledik. Hafızamızda kalan ilk çizgi film; Red Kit’ti. Varsa yoksa Amerika.
Daha önceki bir yazımda belirtmiştim; Amerika’nın Türk Milli Eğitimi’ni çökertmek için Türkiye’ye 9 bin etki ajanı gönderdiğini ya da görevlendirdiğini.
SOLCULAR KARŞI DİYE ABD’YE SAHİP Mİ ÇIKTIK?
ABD’nin Rusya ve Komünizm ile kavgasına Amerika’dan yana taraf olduk.
Marksizm’deki ateistlik tam da ABD’nin bizi kullanması için iyi bir malzemeydi. O yıllarda kimse bize Amerikalı Hristiyanların da tıpkı diğerleri gibi Hazreti İsa’yı Allah kabul ettiklerinden (Haşa) bahsetmedi. Bir yaratılmışı (Hazreti İsa’yı) “Rab” olarak kabullenenlerin bizim inancımıza göre Marksist’lerden ne farkı vardı ki? Ama kimse ABD’nin aleyhinde olmaya cesaret edemedi!
ABD ile birlikte başlayan Avrupa sevdamız, bizi gittikçe kültürümüzden ve inançlarımızdan uzaklaştırdı. Birinci Dünya Savaşı’nda, ABD’nin resmen İngiltere’yi, Yunanistan’ı desteklediğini hiçbir tarih kitabımız yazmadı. Amerika’nın Adana ve Sinop limanlarını top ateşine tuttuğunu kimse anlatmadı. Amerika, Türkiye’nin en büyük dostuydu(!) çünkü. Türkiye’yi Amerika’ya satanları şöyle ağız dolusu hiç tartışamadık.
ERDOĞAN İLE DEĞİŞMEYE BAŞLADI
Amerika’nın Türkiye’nin dostu mu düşmanı mı olduğunu, Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarlarında sorgulamaya başladık. Erdoğan soruyordu; “Biz NATO ülkesi isek; NATO neden PKK terörü ile mücadelemize destek olmak yerine PKK’yı destekliyor?”. “Müttefik olduğumuz Amerika neden Türkiye’de FETÖ darbesini destekledi?”. “Neden FETÖ elebaşını bize iade etmiyor?”. Neden, neden, neden? 1940’lardan itibaren, emperyalistlerin kapitalist tezgâhlarını söküp atmak o kadar da kolay değildi. Nesiller değişmiş, para ve güç birçok şeyin yerini almıştı. Kadim Türk kültürünün ve hatta inançlarımızın! Topraklarımızda yüz yıldır cirit atan Mossad ajanlarına daha birkaç yıldır operasyon yapabiliyoruz. Henüz CIA ajanlarına yapamasak da.
PARA HER ŞEYİN ÜSTÜNDE BİR TABU HALİNE GELDİ
Batı’nın Bozkurt üzerinden Türk ve İslam düşmanlığı yaptığını bir kez daha gördük ve şaşırmadık. Ellerimizle Bozkurt işareti yaparken, kaybettiğimiz nice değerlerin işaretini yapamadığımızı görmemiz gerekmiyor mu? Hangi değerleri kaybettiğimizi tek tek yazacak değilim. Kaybetmediklerimizi yazsam çok kısa sürer!
Çocuklarımızı kaybettik. Onları düzenin çarklarına terk ettik. Aile bütünlüğümüzü kaybettik. Ticaret ahlakını kaybettik. Komşuluk mefhumunu unuttuk. Komşusu açken tok yatanlardan olduk ve yatmadan önce yatsı namazı kılmayı da ihmal etmedik. Yan dairede oturanları tanımıyorduk ki aç mı tok mu olduklarını bilelim.
Dünyanın en önemli bilim merkezlerinin ilk kez Müslüman ülkelerde kurulduğundan habersiz, Amerika ve Avrupa’nın diliyle; İslam dünyasını cahillikle suçladık. Osmanlı’ya ve padişahlarına hakaret etmek, beyaz Türk olmanın gerekliliğine dönüştü. Amerika ve Avrupa gibi para, gözümüzü kararttı ve onu her şeyin üstüne koyduk.
Yeni Akit
Yorumlar3