Kimileri İsrail’in Orta Doğu’da çıkarmaya çalıştığı savaşı üçüncü Dünya Savaşı olarak adlandırırken bana göre yapmaya çalıştıkları kıyamet savaşı Armageddon’u başlatmaktır. Bunun için de özellikle ABD’de iş ve anlayış birliği içinde oldukları güçlü bir merkez var. El ele Orta Doğu’dan başlayarak dünyayı kana bulama peşindeler.

Bu konuyu Kıbrıs Barış Harekâtının 50. yılı törenlerinden dönerken gazetecilerle sohbeti sırasında Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sorduk. Cumhurbaşkanı sürekli İsrail’in savaşı genişletme isteğini gündeme getirerek dünyanın dikkatini bu yöne çekmeye çalışıyor. Erdoğan bu soruya cevap verirken “İsrail 1947’de ne yapıyorsa şimdi de aynısını yapıyor değişen bir şey yok” dedi. Cumhurbaşkanı Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Gazze’de işgalci olduğuna ilişkin kararını da çok önemsiyor ve uluslararası aktörlerin bu kararın yanında yer almasını sağlamak gerektiğine inanıyor.

İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası tepkiler artıyor ama bu tepkiler İsrail’i durdurmaya yetmiyor Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’i durabilmek için ABD’nin harekete geçmesinin önemli baskı unsuru olacağı inancında şunları söylüyor: “Amerika yönetiminin katil Netanyahu ve beraberindekilere verdiği desteği çekmesi şarttır. İsrail’in coğrafyamızı kendi karanlığına çekip bölgeyi yangın yerine çevirme isteği ortadadır. Gazze’de onca zulme rağmen hedefine ulaşamamanın hissiyatı ile hareket ediyorlar. Uluslararası toplumun bir ve kararlı karşı koyuşu İsrail’in en istemediği şeydir. İsrail zulmüne karşı birleşmeli ve onları uluslararası hukuka uymaya zorlamalıyız. Bu sayede sadece Gazze ve Filistin değil ateş çemberine dönmüş bölgemizde büyük çatışmaların içine çekilmekten kurtulur.”

DENDİAS VE İSRAİL’İN YEDİĞİ NANELER

KKTC’deki 50. yıl törenleri öncesinde Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Türk ordusunu Kıbrıs’ta işgalci olarak nitelemesi aslında Yunanistan’ın İsrail’in Gazze’deki soykırımına verdiği örtülü desteğin de bir tezahürüdür.

Türkiye müdahale etmeseydi EOKA’cı çetelerin ve o dönem Yunanistan’daki darbeci yönetimin Gazze’deki soykırımın aynını Kıbrıs Türklerine karşı uygulayacakları ortadaydı.

Türkiye garantörlükten doğan hakkını kullanarak o günün kısıtlı şartlarında bile buna müsaade etmedi ve 1974’te barış harekâtıyla soykırım girişiminin önüne geçti. Erdoğan’a Dendias’ın “densizliği” de soruldu. Erdoğan; Dendias’ın bu çıkışını, “edep dışı” olarak niteledi ve “Biz Yunanistan’la iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek istiyoruz. Sayın Miçotakis’in bu bakana haddini bildirmesi lazım” dedi.

TÜRKİYE, İSRAİL’İ KUDURTUYOR

Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’e verdiği sarsılmaz destek İsrail’i kudurtmaya devam ediyor. Öyle ki hem Netanyahu hem de bakanlar her fırsatta Türkiye’ye saldırıyor iftiralar atıyor. Önceki gün İsrail dışişleri bakanının Türkiye’nin İsrail’e karşı terör eylemlerini desteklediğine ilişkin hezeyanları ve iftiraları da tepkiye yol açtı.

Dışişleri Bakanlığı sert bir açıklama yayınladı. Bakanlığın açıklamasında: “İsrail dışişleri Bakanı İsrail tarafından Filistinlilere karşı işlenmekte olan suçları bir dizi yalan iftira ve saygısızlığın arkasında gizlemeye çalışıyor. Ülkemizi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan kirli propaganda faaliyetleri ve psikolojik harekât girişimleri sonuçsuz kalacaktır. Türkiye, Filistin halkının adalet ve barış içinde yaşama hakkını savunmaya ve gerçekleri söylemeye devam edecektir” denildi. 

Yeni Akit