İsmet İnönü, giderayak bunu da yapmış?

  • GİRİŞ26.07.2024 08:04
  • GÜNCELLEME26.07.2024 08:04

Birinci dünya savaşından sonra, ABD ve İngiltere, belli bir sistematik içinde Osmanlı bakiyesi olan tüm ülkeleri, adı konulmamış bir sömürge haline getirdi.

Eğitimden dış politikaya kadar bu ülkelerdeki tüm düzeni ele geçirdiler.

Fullbright Eğitim Komisyonu anlaşması da bunlardan biri.

Bu komisyonun faaliyetleri Türk eğitim sistemini de ele geçirdiği için örnek verdim.

Yoksa sadece eğitim meselesi değil. Askerlik sisteminden, merkez bankalarının kurulumuna kadar her alana müdahale edip, Türkiye ve Ortadoğu’daki bütün Müslüman ülkelerin geleceklerini ipotek altına almışlar.

Birkaç gündür Türkiye’de yabancı dille eğitim veren okulların varlıkları tartışılıyor.

Uluslararası anlaşmalarla açılmış azınlık okullarına kimsenin bir şey dediği yok. Ama gerekirse onların da yeni bir düzenleme ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birer eğitim kurumu olduğu tekrar hatırlatılabilir.

NEDİR BU FULLBRİGHT EĞİTİM KOMİSYONU?

Görünürde baktığınız zaman açık kaynaklarda Fullbright Eğitim programı olarak geçiyor. Amerika kuruluşu olan bu komisyon işin bir parçası. İsmet İnönü döneminde 1946’lardan itibaren ABD ile anlaşmalar yapılıyor ve 1950 yılında da bir kanun çıkarılarak bu anlaşmalar TBMM tarafından onaylanıyor. Eğitim Komisyonu’nun çalışmaları yasal güvence altına alınıyor.

Rahmetli Oktay Sinanoğlu da hayatının sonuna kadar bu komisyonun Türk Eğitim Sistemine verdiği zararları ve Türkiye’yi nasıl bir eğitim müstemlekesine dönüştürdüğünü anlattı. Sinanoğlu bir röportajında şöyle diyor: “Halk eğitimi anlamında (İlkokul-Lise-Ortaokul) dünyanın en kötü eğitim sistemi ABD’dedir. O dönemde kimse dememiş ki ABD’ye: “Ya sen önce kendi eğitim sistemini düzelt. Ondan sonra başkalarına sözüm ona eğitim desteği ver.”

Oktay Sinanoğlu’na göre, ABD’nin 1940’lardan başlayarak Türk eğitim sistemine verdiği zarar bir an önce bertaraf edilmeli.

Sinanoğlu, bir başka röportajında da İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi)’nin yabancı dil (İngilizce) ile eğitime geçmesini de şiddetle eleştiriyor ve bunun büyük bir hata olduğunu söylüyor. 

Yabancı dil öğrenmekle yabancı dille eğitim yapmak arasında çok önemli farklar var.

Yabancı dil öğrenmek geliştirir, yabancı dille eğitim sömürgeleştirir. 

Başarılı çalışmalara imza atan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gündeminde bu konuların yer alması Türkiye’nin geleceği açısından umut vericidir.

Ancak benim Sayın Yusuf Tekin’den bir ricam var;

Başta Fullbright Eğitim Komisyonu olmak üzere, ABD ve Batı’nın Türk eğitim sistemine nasıl müdahale ettiğini hangi anlaşmalarla ve kimler zamanında bunların gerçekleştiğini bu millete en yetkili ağızdan anlatmanızdır. 

Sayın Bakan; Biz neden dört tane çöpten oluşan “Cin Ali” kitaplarıyla okuma yazmayı öğrendik?

Bizim okuma fişlerimizde neden; “Ali yat yat uyu”,  “Ayşe ip atla” yazıyordu da, “Ali büyü mühendis ol”, “Ayşe uçak yap” türünden motivasyonlar yoktu. İşte ben birinci ağızdan ABD ve batının diğer alanlarda olduğu gibi Türk eğitim sistemine nasıl ne zaman ne şekilde müdahaleler yapıldığını da öğrenmek istiyorum. 

İNÖNÜ GİDERAYAK KANUNU DA ÇIKARMIŞ

1946’da Kahire konferanslarında ilk olarak ABD Eğitim komisyonu ile ilgili anlaşmalar yapılmaya başlanıyor. 1949’da Fullbright anlaşması da dahil tüm eğitim anlaşmaları Türkiye tarafından onaylanıyor.

1950 Mayıs’ında yapılan seçimlerle Demokrat Parti iş başına geliyor. Ama CHP ve İnönü, 18 Mart 1950’de ilgili anlaşmayı onaylayan kanunu TBMM’de çıkarıyor. Bu kanunu incelediğiniz zaman Türk Eğitim sisteminin ABD’ye para karşılığında resmen satıldığını görüyorsunuz. Ne yazık ki aynı yıl 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanarak iktidara gelen Demokrat Parti de bu sistemi bertaraf edemiyor ve ABD ile yapılan eğitim anlaşmalarını devam ettiriyor.

Bir gazeteci ve TV programcısı olarak Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’e davetimdir.

Sayın Bakanım, buyurun gelin ve hem şu Fullbrigt burslarını hem de 1946’dan başlayarak ABD’nin Türk eğitim sistemine ne zararlar verdiğini açık açık konuşalım. Bu konuda sizin de dertli olduğunuzu biliyorum. 

Yeni Akit

Yorumlar2

  • Erkan Harp 4 ay önce Şikayet Et
    Ben bunu yıllardır anlatıyorum, nafile. En yetkili ağızdan dinlemek isteriz tabi ki. Sayın yazarı kutluyorum, kanayan sosyal yaraya parmak bastı.
    Cevapla
  • Kaan 4 ay önce Şikayet Et
    Ellerinize sağlık
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat