CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyaseten geleneksel CHP politikalarına sadık kalsa da bu politikalarla iktidar olunamayacağının farkında. CHP’nin kronik siyasal saplantılarından kurtulmadan ve Türkiye gerçekleri ile yüzleşmeden verilecek “var olma” mücadelesinin de en fazla yüzde 25’le sınırlı kalacağını biliyor ve görüyor.

Bir zamanlar CHP’de çok etkili olan siyasetçiyle uzun bir sohbet gerçekleştirdik.

İnönü döneminden başlayarak, CHP’nin 88 yıllık çizgisi üzerine konuştuk. Hepsini yazsam bir kitap olur. Hızlıca Kılıçdaroğlu dönemine geleyim. Kılıçdaroğlu’nun yanlışlarını sayarken; “En önemli iki hatası iktidar üzerinden devletle karşı karşıya gelmesi ve partiyi belli bir grubun partisi haline getirmesi” dedi. İktidar üzerinden devletle karşı karşıya gelirken, devletin en tepedeki organlarını, en başta Cumhurbaşkanlığı makamını “yok” saymasının CHP’yi kilitlediğini ve Türkiye’nin sadece dörtte birine siyaset yapan bir parti konumuna sürüklediğini ifade etti.

ÖZGÜR ÖZEL’İN YAKLAŞIMLARI HAZMEDİLEMEDİ

Özgür Özel’e Kılıçdaroğlu’na karşı destek verenler ve Genel Başkanlık koltuğuna taşıyanlar, onu bir geçiş döneminin genel başkanı olarak gördüler. O kongre sürecinde neler döndüğünü Kemal Kılıçdaroğlu zaman zaman ofisine ziyarete gelen partililere açık açık anlattı. Delegenin iradesinin parayla ya da vaatlerle satın alındığını hem Kılıçdaroğlu hem de ona yakın gazeteciler defalarca yazdı çizdi.

CHP’li eski siyasetçiye göre; “İçerdeki ve dışardaki olmak üzere iki CHP var”. Dışardan kastettiği yurt dışı değil. Türkiye içindeki kimi güç odaklarının Ak Parti ve Erdoğan’a, Cumhur İttifakı’na  karşı CHP’ye verdikleri gizli desteklerden söz ediyor. Finansal gücü olan bu odaklar, Kılıçdaroğlu ile iktidar olunamayacağını anlayınca, iki aşamalı bir planla Özgür Özel’i genel başkan seçtirmişler. 

Aşamanın ikinci planında, Özgür Özel’in genel başkanlık koltuğunu CHP dışında belirlenmiş bir isme kazasız belasız devretmesi öngörülüyor. Herkesin bildiği isim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Ama ikinci bir isim, hatta o olmazsa üçüncü bir isim öngörülüyor mu? Olabilir. Ama hiç konuşulmadı.

ERDOĞAN İLE GÖRÜŞÜNCE 

HEDEF HALİNE GELDİ

Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmesi, ardından Erdoğan’ın Özel’i ziyaret etmesi, içerdeki ve dışardaki fincancı katırlarını ürküttü. Kılıçdaroğlu her iki cenahın sözcüsü gibi tepkisini; “İktidarla müzakere edilmez mücadele edilir” diyerek açığa vurdu. Buna rağmen Özgür Özel, müzakere kapılarını açık tutuyor. En azından şimdilik.

CHP’li eski siyasetçiye göre; Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arasında ipler son derece gergin. Özel’i kendisinin CHP Genel Başkanı seçtirdiğini düşünen İmamoğlu, artık Özel’e söz geçiremiyor ve bu yüzden Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek yeni bir planı devreye soktu. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında Kılıçdaroğlu’nun desteğini alırsa, Özgür Özel’in “hayır” diyemeyeceğini düşünüyor. Peki Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun adaylığı için ne düşünüyor?

Kurt siyasetçiye göre Kılıçdaroğlu bir köşeye çekilip, “ağabeylik” yapma niyetinde değil. Kılıçdaroğlu’nun aklında yeniden CHP genel başkanlığı hatta yeniden Cumhurbaşkanı adaylığı var. Her iki seçenek için de İmamoğlu’nun desteği önemli. Ama İmamoğlu, “almadan verme” niyetinde değil.

Gazeteci Talat Atilla’ya göre; Kılıçdaroğlu’nun evinde gerçekleşen ziyarette İmamoğlu, Kemal Bey’e; “Siz yeniden genel başkan olun, ben Cumhurbaşkanı adayı olayım” imasında bulunmuş. Değerli dostum Talat Atilla’nın kulis bilgilerine güvenirim. Yazdığı birçok önemli kulis sonunda gerçeğe dönüşmüştür. Ayrıca İmamoğlu’nun böyle bir teklifte bulunması da son derece mantıklı. Belli ki İmamoğlu çetrefilli bir genel başkanlık yarışına girmek yerine doğrudan Cumhurbaşkanı adaylığını hedefliyor.

Sonuç olarak CHP’de kartların yeniden karıldığını söylemek mümkün.

Joker kimin eline gidecek o belli değil.

Yeni Akit