İstiklal Marşı 2021’de yüzüncü yılına girmiş olacak. Dolu dolu geçirilmesi gereken yüzüncü yıla dair resmî kurumlardan henüz beklediğimiz açıklamalar gelmedi.

Son bir asır içerisinde yanlış sapmalarla sarsıntılar geçiren ülkemizde bu tarihi fırsat değerlendirilmeli, 2021 mutlaka İstiklal Marşı yılı olarak ilan edilmelidir.

Milleti millet yapan bütün değerleri içinde barındıran milli kimliğimizi manevi değerlerimizi özetleyen İstiklal Marşımız bu toprakların özünden kopmamış herkesin ortak değeridir.

Büyük Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un milletimize aziz armağanı olan milli marşımız açık bir bağımsızlık beyannamesidir. Bir şiirin ötesinde varoluş destanıdır.

 Belli zamanlarda iç ve dış müdahalelerle zihin kayması yaşayan toplumuzu toparlayacak yeniden ortak idealde buluşturacak ruh milli marşımızda mevcuttur.

Yarınlara umutla bakabilmemiz için bu ruhu diri tutmaktan başka seçeneğimiz yoktur.

İstiklal Marşı yeni nesilleri besleyerek onlara vatan şuuru, özgürlük bilinci, bayrak sevgisi kazandıracak en güzel kaynak özelliği de taşımaktadır.

Küresel güçlerin eliyle sürekli değişen dengelerin ortaya çıkardığı sonuçlar İstiklal Marşı’nın derin manası etrafında kenetlenmemizin şart olduğunu bize sürekli göstermektedir.

Memleketimizi 2023’e 2071’e ve daha sonrasına taşıyacak yol haritası Marşımızın içeriğinde saklıdır. Milletimizin yerini ve yönünü net bir şekilde belirleyen bu görkemli metinden başka bir metne başka bir mutabakata ihtiyacımız yoktur. 

Bazı tarihlerin sembolik değeri üzerinden yeni bir açılım yapmak imkânını bütün milletler en güzel şekilde değerlendirmektedir.

Tarihle talih arasında okumasını bilenler için esrarlı bir bağ vardır. İstiklal tarihimizle istikbaldeki talihimizi birlikte değerlendirerek İstiklal Marşı’nın yazılışının yüzüncü yılını hakkını vererek değerlendirmek hepimize milli bir ödevdir.

Bir milletin kaderine tesir eden savaşları zaferleri eserleri metinleri ellinci yılı gibi yüzüncü yılı gibi zamanlarda yeniden güçlü bir şekilde gündeme getirmek geçmişte yaşanan o heyecanı coşkuyu bilinci bugüne taşımak yarına hatırlatmak manasına gelmektedir.

Türk milletinin bu anlamda gururla yâd edeceği sayısız günü bulunmaktadır. Tarihin hangi sayfasını açsak bizi bir kahramanlık selamlar.

Bu kahramanlıklar zaferler şüphesiz adanmış ruhlar tarafından kazanılmıştır.  Belli yıldönümlerinde yapılan anmalar işte bu ruhu bugüne taşımak, adanmışlıkları hatırlatmak için önemli bir fırsattır.

İstiklal Marşı’nın yaydığı şuur önümüzdeki bin yıllarda da huzur ve güven içinde bu topraklarda olmamızı sağlayacak şuurdur.

Coğrafyamızda geleceğimiz parlak, varlığımız daim olsun istiyorsak İstiklal Marşı’nın mana çizgisinde yeni nesiller yetiştirmeye mecburuz.

 Yüzüncü yılında görkemli bir şekilde Marşımızı gündeme getirerek çocuklarımızın ve gençlerimizin dikkatini çekecek faaliyetlere imza atabiliriz.

 Bu vesileyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından başlatılan 2021 İstiklal Marşı Yılı olsun çağrısına yerli milli söylemini dillendiren marşımıza duyarlı, ülkemize sevdalı muhterem devletlilerimiz kulak vermelidir. Bu çağrı şimdiden milli bir kampanyaya dönüşmüş durumdadır.

2021 Yılı’nın İstiklal Marşı Yılı ilan edildikten sonra da marşın şanına yakışır şekilde içini doldurmak görevi de aydınlarımıza STK’lara medyamıza üniversitelerimize düşmektedir.

Bütün kurumlar ve kuruluşlar 2021 İstiklal Marşı Yılı’na dair hazırlıklarını vakit kaybetmeden başlatmalıdır.

2021’e bir aydan daha az bir süre kaldığı şu günlerde herkes birbirine şu soruyu sormalıdır:

İstiklâl Marşı’nın 100. Yılına hazır mıyız?