Şehitlere vefa
- GİRİŞ02.11.2021 12:45
- GÜNCELLEME04.11.2021 08:14
Okur Kitaplığı Genel Yayın Yönetmeni Ünsal Ünlü milli meselelere duyarlı vatansever bir yayıncı.
Ünlü, geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz şehitleri anısına özel baskılı güzel bir kitap yayınladı.
Okurken gözyaşlarıma hâkim olamadım. Emek verenler yürek verenler destek verenler sağ olsun.
15 Temmuz şehitlerine yazar ve sanatçıların yazdığı mektuplardan oluşan kitabın önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.
Ben de Bayrampaşa Şehidi Ümit Yolcu’ya bir mektup yazarak kıymetli çalışmaya katkıda bulunmaya çalıştım.
Şehitlerimizin aziz hatıraları için ne yapsak az. Canlarını toprakların vatan kalması için korkusuzca feda eden yiğitlerin adlarını ebediyete taşımak boynumuzun borcu.
Değerleri ve değerlileri ebediyete taşımanın en güzel yolu onların hayatlarını edebiyata taşımaktır.
Bu sebeple edebiyatçılarımıza büyük görevler düşmektedir. Eli kalem tutanlar vatan için canını feda eden kahramanlara romanlarında hikâyelerinde şiirlerinde mutlaka yer vermelidir.
Yazar olmak sorumlu olmaktır. Günümüz edebiyatçıları artık kendi iç bunalımlarından çıkıp millet ve memleket meseleleri için de kalem oynatmalıdır.
Bütün milletlerin mücadele tarihinde edebiyatçılar her zaman en önde olmuştur.
Söz gelimi Mehmed Akif’i oradan çıkarırsanız mücadele tarihimiz eksik kalır, Muhammed İkbal’i çıkarsanız Pakistan’ın mücadele tarihi eksik kalır.
Sözün gücüne inanan edebiyat adamları zor zamanlarda kalemleriyle mücadele meydanlarına girmiş vatani görevlerini hakkıyla yerine getirmişlerdir.
Bugünün edebiyatçılarına da 15 Temmuz Destanı’nı gelecek nesillere doğru ve güzel bir şekilde aktarmak düşüyor.
Şu Afrika atasözü hakikati ne güzel ifade ediyor. “Eğer aslanlar kendi tarihlerini yazmazlarsa insanlar avcıların hikâyelerini okumaya devam edecekler.”
Kahramanların hain hainlerin kahraman gösterilmemesi ve gelecek nesillerin doğruyu bilmesi için 15 Temmuz’u, 28 Şubat’ı, 12 Eylül’ü bu toprakların değerlerini dert edinen kalemlerin işlemesi gerekiyor.
Mesela 12 Eylül’ü sağcılar da, solcular da İslamcılar da yaşadı. Toplumun her kesimi mağdur oldu, bu durumdan etkilendi.
Ama 12 Eylül’ün edebiyatının yapılması noktasında sağcılar da İslamcılar da sınıfta kaldı.
Şimdi 12 Eylül edebiyatına baktığımız zaman, yeterli derecede sağ ve muhafazakâr kesimin kendisini ifade edemediğini görüyoruz.
12 Eylül romanlarında solcular hep kendi bakış açılarıyla konuyu işlediler.
O sebeple yazılan eserlerde hep onlar masum hep onlar hep onlar kahraman.
Yazanlar yaşatır. Yaşatanlar geleceğe taşır.
Ülkemiz 28 Şubat darbesini de yaşadı. 28 Şubat darbesi, doğrudan inanan insanlar üzerine yapılmış bir darbeydi.
28 Şubat’la ilgili edebiyatımız ne yapmış, yazarlarımız hangi eserleri vermiş diye baktığımız zaman, birkaç cılız sesten başka nitelikli, derinlikli eser göremiyoruz.
12 Eylül ve 28 Şubat’taki bu eksikliğimizi 15 Temmuz konusunda gidermemiz gerekiyor.
İlk günden beri şair, yazar, akademisyen ve sanatçı dostlarımıza, 15 Temmuz’u derinlikli ve nitelikli bir şekilde eserlerinde işlenmeleri çağrısını yaptık.
Çalıştaylar sempozyumlar gerçekleştirdik. Bugün itibariyle az da olsa 15 Temmuz’la ilgili edebî eserler ortaya çıkmaya başladı.
Yeterli mi elbette değil. Keşke Ünsal Ünlü gibi diğer yayıncılarımız da elini taşın altına koysa da 250 şehit için 250 roman yazılsa.
Bu vesileyle "251 Mektup/ 15 Temmuz Şehitlerine Mektuplar" kitabına katkı sağlayan herkesi tebrik ediyor, aziz şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyorum.
Yorumlar1