Aman bre Arif Ağa!
- GİRİŞ16.02.2022 14:20
- GÜNCELLEME18.02.2022 08:16
Balkanları kaybedişimizin hikâyesi tarihin en acı sayfaları arasında yer alır.
Yüz yılı aşkın bir süre geçse de acısı hala geçmedi.
Çekildiğimiz toprakların ağrısı içimizden hiç çıkmadı.
Biz orada kalamasak da oralar hep gönlümüzde kaldı.
O yüzden gönül coğrafyamız diyoruz şimdilerde. Gönlümüzün sınırlarını kim sınırlandırabilir ki. Gönlümüzden kıyamete kadar silinmeyecek Balkan coğrafyası.
Asırlar geçse de kalbimiz oralarla çarpmaya devam edecek. Bir kere İslam toprağı olan yer ebediyen İslam’dır der fakihler.
O yüzden Rumeli ebediyen bizimdir ve bizim kalacak.
Bize oraları anlatan her eser her kişi her türkü aslında bizi bize anlatır. O yüzden her Rumeli türküsü dinlediğimizde yıllardır görmediğimiz akrabamıza sarılıyormuş hissine kapılırız.
Oyun havası formunda söylenen türkülerde bile bizi tarifsiz hüzün kaplar. Ah deriz hep ah o topraklar… Ah Rumeli!
BİZE ORALARI YAŞATAN ADAM
Bizim Rumeli’yle bağımızı güçlü tutan köprü şahsiyetlerden birisiydi Arif Şentürk.
Dün Rahmeti Rahmana kavuşan usta sanatçının vefat haberi gelince yanımdaki bir dostumun gözleri nemlendi.
Hiç tanımazdım ama türkülerinde hep kendimi bulurdum dedi.
Balkan göçmeni olmayan Anadolu evladının bu sözleri aslında hepimizin ortak duygusunu yansıtıyor.
Çünkü Şentürk bize türküleriyle kalbimizin bir parçasını hatırlattı.
Rumeli’yi Anadolu’ya taşıdı. Özlemlerimizi acılarımızı ahlarımız eyvahlarımızı yüzündeki o saf tebessümü eksik etmeden söyledi durdu.
Kumanova’da kalan çocukluğunun heyecanını hiç kaybetmeden bir ömür sürdü.
Bırakıp gelmek zorunda geldiği toprakların kokusunu rengini neşesini hem yaşadı hem yaşattı.
Yoğun baskılara dayanamayan babasının çocuklarının kimliğini inancını korumak için çıktığı göç yolundaki gözyaşlarına şahitlik etti.
O Yoksul ama gururlu adamın dağ gibi duruşunu hep örnek aldı. Eğilmedi bükülmedi.
Emeğin kutsiyetine inanarak açtığı berber dükkânında rızkını temin etti. Bir yandan mesleğini icra ederken kaderin planına teslim olarak yaşadığı hayat onu sahnelere taşıdı.
Bir sabah bütün ülkenin dilinde Aman Bre Deryalar türküsü vardı.
O günden bugüne binlerce kez dinlesek de doyamadığımız bu türkü Şentürk’ü meşhur etti.
Bu türküyle sevdalısı olduğu Türk milletinin Arif Ağası oldu.
Nida Tüfekçi’nin madem Rumelilisin Rumeli türkülerini seslendir demesiyle anaların bağrında kalmış sandıklarda saklanmış türküleri gün yüzüne çıkararak Türkiye’nin gündemine taşıdı.
Bu yönüyle Arif Şentürk tam bir kültür köprüsü vazifesi gördü.
Rumeli’yle Anadolu arasında koparılmış bağları sanat yoluyla yeniden kurdu.
Aradaki sınırları ortadan kaldırarak aynı sevinçte ve acıda bizi birleştirdi.
Balkanlardan gelenleri türküleriyle tekrar oraya götürürken Balkanları da İstanbul’a getirdi. Rumeli Türkleri arasında adı efsane gibi yayıldı.
Son nefesine kadar sahneden kopmayan usta sanatçıya geçen ay Bayrampaşa’da bir vefa gecesi düzenledik.
Kendisinin izinden giden sanatçılar çıktılar onun türkülerini okudular.
Gençlerin elinden tutan onlara ustalık yapan Şentürk’ün gözleri doldu. Yeni nesil Rumeli türkülerine sahip çıkıyor artık ölsem de gam yemem dedi.
Kendisiyle ilgili yapılan son programda emeğimiz oldu hamdolsun. Vefa gecesinin veda gecesi olduğunu bilmeden Ustaya saygımızı bildirmiş olduk.
Geçtiğimiz hafta rahatsızlandığı haberini aldık. Dün de göçünü topladığına dair acı haber geldi. Her fani gibi ömrünü tamamladı ve aramızdan ayrıldı.
Onu hiçbir zaman unutmayacağız. Rumeli Türkülerini onun sesinden dinlemeye devam edeceğiz.
Mekânı cennet menzili mübarek olsun İnşallah.
Yorumlar3