Ensar ve muhacir kavramlarının derin anlamlarına ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde güzel bir eser okuruyla buluştu.

Prof. Dr. Nihat Bengisu’nun hayatını anlatan Ensar Ruhlu Muhacir kitabında Rumeli göçmeni bir gencin tırnaklarıyla mücadele ederek Anadolu’da tutunma insanlara şifa sunma hikâyesi anlatılıyor.

Her sayfada bir insanın binlerce kalbe aynı nahiflikle nasıl dokunduğunu kimsesiz ve çaresiz gariplerin duasını nasıl aldığını yüreğiniz titreyerek okuyorsunuz.

İşini aşkla yapmakla kalmayıp cemiyet hayatını da ihmal etmeyen dernekler kurup gençlerin yetişmesine öncülük eden bir adamın destansı mücadelesine hayranlık duyup iyi ki iyiler var demekten kendinizi alamıyorsunuz.

EYLEM ADAMI

Kitapta çok yönlü bir şahsiyet olan Bengisu’nun bütün yönleri ustalıkla işlenmiş.

Bereketli ve hareketli bir ömür süren Bengisu eylemsiz iyilerden olmamış.

Sakin mizacına rağmen Müslümanları ilgilendiren her meselede korkusuzca öne geçip tarafını belli etmiş.

İnancından dolayı yaşadığı zorluklar da onu yıldırmamış korkutmamış.

28 Şubat gibi zor zamanlarda bile dik durup Hakkı haykıran Bengisu verdiği kavganın bedelini ödeyenlerden olmuş.

Kitapta altını çizdiğim birçok hatıra var ama özellikle Diyarbakır uçağını kaçıran Müslümanları kimsenin tedavi etmeye yanaşmadığı bir zamanda korkusuzca sorumluluk alması beni çok etkiledi.

 Akademik kariyerine zarar gelmesi pahasına bu teşebbüste bulunması herkesin kolay yapabileceği bir davranış değil.

Zaten kahraman zor zamanda ortaya çıkan adamdır. İyi günde herkes aslan kesilir.

 Kimselerin olmadığı kötü günde mazlumun yanında olmak yürek ister. İşte gerçek kahramanlar onlardır.

ADANMIŞ ADAMLAR

Ensar Ruhlu Muhacir kitabı bize ibretli hikmetli hatıralar sunmanın yanı sıra güzel adamların varlığına dair umudumuzu da diri tutuyor.

İyileri iyi atlara bindirip göndermek konusunda acele etmemek gerek. İyiler de iyi atlar da her zaman var.

Nihat Bengisu’nun hatıralarına bakınca öncü şahsiyetlerin toplum için ne denli önemli olduğunu net bir şekilde görüyoruz.

Öncü şahsiyetler ömürlerini güzellik savaşına ayırmış şahsiyetlerdir.

Onların bereketiyle çok güzel çalışmalar olmaktadır. Seslerini çok duymasanız da onlar hep vardır.

Güzeller zaten bağırmaz. Onlarken susarak konuşma konusunda da ustadırlar.

 Biz güzelliğe kulak verdiğimizde onları hemen duyarız. Çok uzağa gitmeye gerek yok.

Çünkü yanı başımızdadırlar. Her mahallede her sokakta her şehirde onlardan vardır.

Başkasının derdini kendi derdi gibi yüklenen bu cömert şahsiyetler bulundukları yeri güzelleştirir insanlığa inşirah sunarlar.

ADANMIŞLAR ORDUSU

Farklı meşrepten farklı meslekten olsalar da onların ortak özelliği adanmışlıklarıdır.

Adanmanın ne olduğunu herkes anlayamaz. Adanmak varlık kavgasını sürdürmek değil varlıktan geçme sevdasıdır.

Hem vereceksiniz hem vermekten pişmanlık duymayacaksınız.

Verirken sizi görenler ibadet ediyor zannedecek. Vermekten ibadet aşkı duyanlara biz adanmışlar diyoruz.

Dünyaya geliş sırrını çözen bu güzel yürekli adamlar çevrelerine sadece vakitlerini nakitlerini sevgilerini muhabbetlerini değil bütün ömürlerini verirler.

Onların fedakârlıklarını modern akılla anlamaya kalkmak mümkün değildir.

Biriktirmeye sürekli yatırım yapmaya daha ötesi stok yapmaya alışmış modern insan vererek birikim yapılacağını dağıtarak zengin olunacağını pek de anlayabilecek durumda değil.

GENÇLER OKUMALI

Kendisi de çağımızın adanmışlarından olan Nihat Bengisu’nun hayatına baktığımızda da yaradılış gayesine uygun örnek bir ömür sürdüğünü görüyoruz.

Kitaptan çok sayıda anekdotu not aldım. Burada paylaşıp yazıyı uzatmak istemiyorum. Eseri okuyanların çok istifade edeceğini düşünüyorum. Ne yaşanmışsa yazılmış ne yazılmışsa yaşanmış. Görev artık okurun.

Hayırlı çalışmalarda öncülük vazifesi üstlenen sağlam duruşlu tıp ve dava adamının portresini gençlere özellikle okutmalı bu yiğit adamları evlatlarımıza tanıtmalıyız.

Rabbimiz sayılarını artırsın.

Bu vesileyle şahsını tanımaktan eserlerini okumaktan büyük memnuniyet duyduğum Bengisu hocamıza sağlıklı bereketli bir ömür diliyorum.