Çocuksuz Teravihler!
- GİRİŞ28.04.2022 15:03
- GÜNCELLEME30.04.2022 09:54
Salgın sonrası özlediğimiz teravihlere kavuştuk. Hamdolsun İstanbul’un birçok Camisinde teravihleri eda etmek nasip oldu. Özellikle Ayasofya’da kılınan namazların verdiği huzuru tarif mümkün değil.
Teravihlere gidemediğim günler içimde hep bir boşluk oluşur. Sanki o gün hakkıyla Ramazanı idrak edememişim duygusuna kapılırım.
Bu duyguya kapılmamda çocukluğumun teravihlerinin etkisi çok. İçimin çiçeklendiği o mübarek vakitleri hâlâ özlerim. Özellikle hep birlikte okunan Salat-ı Ümmiyeleri hiç unutamam.
Duygu dünyamızın şekillenmesinde çocuklukta yaşadıklarımızın katkıları kaçınılmaz.
İnsan karakterinin büyük oranda o yıllarda teşekkül ettiğini uzmanlar zaten söylüyor.
İLK TERAVİH
Çocukların camiyle cemaatle ibadetle ilk bağının kurulmasında teravihlerin önemli bir rolü var.
Özellikle teravih vesilesiyle camiye ilk adımını atan sayısız insan var.
İlk adım sonrası gidilen ilk teravihin izleri ömür boyu zihinlerden çıkmaz.
Edebiyatçılarımızın çocukluk hatıralarında da manevi gün ve gecelere dair izlenimleri sıkça geçer.
Halit Fahri Ozansoy’un şu hatırası meselenin önemi bakımından gayet manidardır: “Çocuklukta böyle geceler, din duygusunun, Allah ve peygamber duygusunun ruha derinlemesine işlediği gecelerdir. Babalar bunu bugün de düşünüyorlar mı? Ben, Kur’an’ın nâzil olduğu her Kadir Gecesi’nde o küçük yaşımın, o hayranlık ve iman dolu gecesini hatırlarım. Babam, bana bıraktığı bu kutsal hatıra ile mezarında daha rahat uyuyabilir.” diyor.
Bu konuda olumlu örnekler olduğu gibi maalesef olumsuz örnekler de var.
Çocukluk heyecanıyla mabede gelip negatif bir davranışla karşılaşması sonucu hayatının tamamını dine mesafeli geçiren insanlar tanıyorum.
Bunun vebali çok ağır.
O yüzden dikkat etmek ve olumlu örnekleri çoğaltmak gerek.
TERAVİH TRENİ
Bu sene haberlere yansıyan İstanbul Alibeyköy'deki Hacı Osman Torun Camii imamı Mahmut Eroğlu'nun, çocuklara namazı sevdirmek için hayata geçirdiği 'Teravih Treni örneği beni ziyadesiyle heyecanlandırdı.
İşte bu dedim. Hocalarımız isterse camiyi sevdirir, Ramazan heyecanını ve sevincini minik yüreklerde hissettirebilir.
Bunun için biraz dertli olmak gerekir. Camide çocuk seslerinin genç nefeslerin olmamasına dert edinmeyen hocalar kendilerini sorgulamalı.
Teravih treni bu manada çok güzel bir örnek.
İyi örnekleri çoğaltarak bütün camilerimizi çocuklarımızla doldurabiliriz.
GEREKSİZ ELEŞTİRİLER
Çocuklara caminin sevdirilmesi noktasında verilen samimi gayretleri bile eleştirenler var.
İnsanları anlamak kolay değil. Beş bin çocuğun yaşadığı bir mahallede camiye gelen üç beş çocuğun koşturmasına kıkırdamasına takılmak akıl kârı değil.
Camiye hiç adım atmayan cumaya gelmeyen teravihi bilmeyen beş bin çocuk için ne yapabiliriz derdi taşıması gereken kişilerin hareketli üç çocuğu dert etmesi oturup makale yazması sosyal medyada gündem yapması huysuz ihtiyarlık belirtisinden başka bir şey değildir.
Yazının başında da söylediğim gibi İstanbul’un farklı semtlerinde teravihe gittim.
Birçok camide tek çocuk bile yoktu. Asıl tehlike budur. Asıl kafa yorulması gereken konu budur.
Çocuksuz camiler, çocuksuz teravihler kuraklaşmanın işaretidir. Takıntılı teyzeler, huysuz ihtiyar amcalar için çocuklardan vazgeçemeyiz.
Çocuklar robot değil. Belli saatler arasında durdurulan belli saatler arasında çalıştırılan makinalar hiç değil.
Elbette koşacaklar elbette gülecekler. Efendim Camii adabını öğrenmesinler mi?
Tabi ki öğrensinler. Ama öğrenmek bir süreç işidir. Bu adabı camiye gelip gide gide öğrenecekler. Biraz sabır, biraz tahammül gerek.
Çocuklara cami adabını öğretmek için çaba göstermeden onlara kapıyı göstermek insafsızlıktır.
Mehmet Görmez Hoca Diyanet İşleri Başkanıyken şu önemli uyarıda bulunmuştu. ’’Eğer bir yavrumuzun zihninde camiyle ilgili yanlış bir iz bırakacaksanız teravih namazınızı evinizde kılın”
Keşke bu duyarlılık devam etseydi. Kaybetmek kolay kazanmak zordur. Bizim zora talip olmaktan başka şansımız yok.
Camilerimizin çocuklar ve gençlerle dolduğu günleri görebilmek dileğiyle yıllar önce yazdığım ve artık bir Ramazan klasiği haline gelen Teravihte Gülen Çocuklar şiiriyle sizi baş başa bırakıyorum.
Teravihte gülen çocuklar,
Bütün dualar ezberinde
Ama melek mi gıdıklıyor ne
Gülüyorlar namazın orta yerinde
Teravihte gülen çocuklar,
Elbet susmayı da bilirler
Kaş çatmasa büyükler
Tam otuz gün gelirler
Teravihte gülen çocuklar,
Mümin, cemaatin hepsinden
Ne kızarsın imam amca
Orman bıkar mı kuş sesinden
Teravihte gülen çocuklar,
Camideki en iyi fikir
Çünkü onlar dört rekâtta bir
Getirilen salavat gibidir…
Teravihte gülen çocuklar,
Size kızanlara ne dersiniz
Anlatsam onları bir size
Ömür boyu gülersiniz…
Yorumlar4