Sosyal Medya Çalıştayı’ndan notlar
- GİRİŞ24.05.2022 09:20
- GÜNCELLEME26.05.2022 09:30
Medya Platformu ve Milli Sosyal Medya Derneği tarafından organize edilen Sosyal Medya Çalıştayı vesilesiyle hafta sonu Nevşehir’deydik.
Güler yüzü ve beyefendi kişiliğiyle Türk basınında saygın bir yere sahip olan kıymetli Genel Yayın Yönetmenimiz Osman Ateşli ile birlikte gittiğimiz tarih ve kültür şehrinde dolu dolu iki gün geçirdik.
Davet edilen kişiler, belirlenen konular, konaklanacak otel, şehir gezisi gibi ayrıntılar çok iyi düşünülmüş.
Bu organizasyonun mutfak kısmında bulunan Ahmet Durkaya, Mustafa Çınar ve Ferdi Dinç’i hassaten tebrik ediyorum.
Kusursuz mükemmel bir organizeye imza attılar. Gelecek yıllarda daha klas programlara imza atacaklarının işaretini de vermiş oldular.
Gelecek Gençlerde
Nevşehir’in sevilen sayılan kültür dostu, milletvekillerinden Mustafa Açıkgöz’ün destekleriyle gerçekleşen organizasyonda Türkiye’nin dört bir yanından gelen Gazeteciler, Akademisyenler, Yazarlar, Fenomenlerle “Sosyal Medya” üzerine konuştuk.
Oturumlar canlı geçti. Kendi adıma çok istifade ettim. Özellikle gençlerin fikirleri çarpıcıydı.
Gençlere güvenen kazançlı çıkar. Bakış açıları daha net ve daha özgür. Hepsinin aklı başında.
Sosyal medya alanında ticaret yapıp yanında otuz kişi çalıştıran da var, aylık geliri yüz bin lirayı geçen de var.
Hepsini tek tek tebrik ettim. Gelişmeleri yakından takip ediyorlar.
Dünya yeni bir yöne doğru evrildi. Gençler bu durumu daha sağlıklı okuyabiliyor ve ona göre proje geliştiriyor.
Uluslararası sahada mücadele edecek enerjileri de var. Allah yollarını açık etsin inşallah.
Çalıştay’da tanıştığım gençlerin hepsi ticaretle uğraşmıyor. Bazıları sosyal medyayı cihat alanı olarak görüp Allah rızası için savaşıyor.
İnandıkları değerlere yönelik bir saldırı olduğunda anında örgütlenip paylaşım yapıyorlar.
Hepsi de sosyal medyanın öneminin farkında.
Ağlamaya vaktimiz yok!
Camia, “Sosyal Medya”nın zararlarını konuşup ah vah etmenin çok ötesine geçmiş.
Sosyal mecrada nasıl faydalı olabiliriz, etkimizi nasıl artırabiliriz üzerine konuşmalar yapıldı.
Bu durum beni ziyadesiyle sevindirdi. Ağlamaya vaktimiz yok. Savaşacağız ve kazanacağız. Bu inançta olacağız.
Sosyal medya sözü olan herkese açık bir platform. Siyasetçiler de bu imkânın farkında.
Sosyal medyada her şey güllük gülistanlık da değil. Bilgi kirliliği de had safhada.
Özellikle algı operasyonu yapmak isteyenler kolayca at oynatabiliyor.
Bu sebeple çocuklar ve gençler için sosyal medya okur yazarlığı büyük önem taşıyor.
Vakit kaybetmeden bütün okullarda eğitim verilmeli, dijital âlemin tuzaklarına karşı çocuklarımız bilinçlendirilmeli.
Sosyal Medyada Dil Problemi
Programın açılış oturumunda ben de konuşma imkânı buldum. Trolleşme tehlikesine dikkat çektim.
Saygı duyulan birçok hocanın, âlimin, akademisyen ve kanaat önderinin trolleşme temayülünden bahsettim.
Bu temayül maalesef itibarlı isimlerin saygınlığını yok etti. Troller, satın alınan hesabına para yatıranın kılıcını sallayan tiplerdir.
Belli bir değer yargısına sahip kişiler hakikatin yanında olur. Maalesef troller bugün doğru dediğine yarın yanlış diyen, duruş sorunu yaşayan kişilerden oluşuyor.
Hangi partinin, hangi ideolojinin tarafında olursa olsun trollere güven olmaz.
Yine konuşmamda “Sosyal Medyanın Dil Problemi”ne değindim. Dilden kastım hem Türkçe’nin doğru kullanımı hem de üslûp sorunu.
Dil meselesi mühim mesele. Bu hususta neler yapılabilir konusunda daha çok kafa yormalıyız.
Nevşehir’in Değeri: Osman Aytekin
Kültürel organizasyonların en güzel yanı, gittiğimiz şehirlerdeki dostlarımızla buluşma ve hasret giderme imkânı vermesidir. Nevşehir’de eli kalem tutan, gönlü güzel ressam ve yazar Osman Aytekin Ağabeyimizle görüştük.
Sağ olsun basından duymuş gelmiş. Bizi yalnız bırakmadığı için kendisine medyunu şükranım.
Osman Aytekin uzun yıllardır ulusal ve yerel dergilerde yazan çizen kıymetli bir isim. Çok sayıda kitabı var. Edebiyat alanındaki çalışmlarını yakından takip ediyorum.
Eserlerini okuyanlar onun eserlerindeki edebi kalitenin farkına hemen varır. Anadolu’da yaşayan yazarların çektiği sıkıntıların hepsini Aytekin de çekiyor.
Maalesef bu değerlerin farkına yaşadığı şehrin ileri gelenleri varmıyor.
Oysa ki bu isimler şehre değer katan isimler. Belediyeler, valilikler günü birlik gelip şehre dokunmayan popüler yazarlara ayıracağı imkânları, kendi şehrinde 24 saat geçiren, sokakta, çarşıda, okulda, kütüphanede ve halkın arasında olan kalem erbaplarına sunmalı.
Şehri yönetenler kendi illerindeki yazar çizer sanatçılarla sık sık buluşup istişareler yapmalı.
Her gittiğim yerde şehrin mülkî âmirlerine, kendi şehirlerindeki yazarları tanıyıp tanımadığını soruyorum.
Çoğu tanımıyor. Yazarlar ya randevu alamamışlar ya da özel kalemden fırsat bulup yöneticilerle buluşamamışlar. Bu önemli bir sorun.
Osman Aytekin gibi dostlarımızın farkına varan, değerini bilen yöneticilerimiz muhakkak çıkacaktır.
Her şehir kendi yazarına sahip çıkmalı, kültür ikliminin oluşmasına katkı sağlamalıdır.
Popüler sanatçılara ayrılan kaynakların yüzde biriyle yüz yazarın gönlü alınır, eserleri dolaşıma sokulur. Yeter ki istensin.
Kapadokya Gezisi
Kartpostal güzelliğindeki Kapadokya’yı gezmeye doyamadık. Daha önce defalarca gelmeme rağmen Ürgüp’ün, Uçhisar’ın ve Göreme’nin güzellikleri her seferinde beni derinden etkiliyor.
Bu mirası geleceğe hakkıyla taşımak noktasında herkesin titizlikle hareket etmesi gerekiyor.
Gözümüz gibi korumamız, her sokağının ve her taşının kıymetini bilmemiz gerek.
Zaman zaman gündeme gelen kaçak inşaatları ve çarpık yapılaşmaları görünce, bağrıma bıçak darbesi yemiş gibi acı duyuyorum.
Bu doğal güzelliklere kastedenler, dünyada ve ahirette gün yüzü görmez.
Katledilmedik güzellik bırakmama yarışına giren rantçı menfaatçi şebekelere karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Başka çaremiz yok.
Ekrem Kızıltaş Umudu
Kapadokya gezisinde Osman Ateşli, Ekrem Kızıltaş ve TV Net’ten Gökhan Yılmaz ile birlikteydik.
Ekrem Ağabey tecrübeli bir gazeteci. Siyasete dair yaptığı yorumlarda eksikliklerin, büyütülüp abartılmasını doğru bulmuyor.
Mutlaka her sohbetinde Ak Parti döneminin devrimlerinden bahsediyor.
Geçmişteki zulümleri yaşayan birisi olarak, mevcut iktidarın Müslümanların özgürlük alanlarına yönelik sunduğu imkânların gözden kaçırılmasını doğru bulmuyor.
Bu konuda kendisine yüzde yüz hak veriyorum.
Ayrıca Ak Parti’nin ülkedeki hizmetlerinin yeteri kadar anlatılamadığını düşünüyor.
Hükümete alternatif gibi duran muhalefetin, memlekete hiçbir hayrının dokunmayacağını iyi bildiği için gençleri sürekli uyarıyor.
Pireye kızıp yorganı ateşe vermemek gerekli diyor. Ekrem Kızıltaş gibi samimi kanaat önderleri, yorgun dargın çeşitli sebeplerle kızgın tabanla mutlaka buluşturulmalı.
İkna edecek dokümanlar sunuyor Ekrem Abi. Herkese “Ekrem Kızıltaş Umudu” yüklemek gerek.
Gökhan Yılmaz genç ve başarılı bir televizyoncu. İki romanı var. Soran ve sorgulayan bir arkadaşımız.
Gökhan’ın gelecekte daha büyük işlere imza atacağına inanıyorum.
Medyada böylesine özgün düşünebilen gençlere yol açılması, Türk medyasının tıkanıklığının aşılmasını sağlayacaktır.
Nevşehirli Ne Diyor?
Oturum aralarında şehirde tur atma imkânı buldum. Çay ocaklarında, cami bahçelerinde oturup Nevşehirlilerle sohbet ettim.
İç Anadolu’nun bu şirin şehrinde Erdoğan sevgisi yüksek. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kararsızlık yok.
Oylarının rengi şimdiden belli.
Fakat ekonomi konusunda dertliler. Bu sorunu çözerse yine Erdoğan çözer diyorlar. Altılı masaya güvenleri yok. Koalisyon dönemlerine dönmek istemiyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun bahsi geçince masadaki herkes gülüyor. Hatta gülüp durmuyorlar, düpedüz gülüp geçiyorlar, sebebini sormadım. Tevafuk sohbet ettiğimiz masada altı kişi vardı.
Yerel siyasete ben girmeden girenler oldu. Görevden alınan Belediye Başkanının kendilerini ziyaret ettiğini, telefon açtığını, bir dertleri olup olmadığını sorduğunu söyleyenler oldu.
Bunu siyasetten kopmadığının işareti sayıyorlar. Ama yerel aktörlerden ziyade Cumhurbaşkanın hatırına oy verdiklerini gizlemiyorlar.
Yeni Belediye Başkanı hakkında olumsuz bir şey duymadık. Takdir edenler çoğunluktaydı. Sadece acemi olduğu, iletişimini güçlendirmesi gerektiği gibi öneriler söylendi.
Yeni Başkanın beyin cerrahı olduğunu da orada öğrendim. Keşke kalp mütehassısı olsaydı kalplere daha hassas dokunurdu diye latife yapan bile çıktı.
Anadolu insanı müthiş. Umut dolu, sevgi dolu. Kendisi için çalışanı da biliyor rol yapanı da. Herkese notunu hakkıyla veriyor.
Hülasa Nevşehir’den umutla ve güzellikle döndük. Bizlere Türk misafirperverliğinin en güzel örneğini gösteren Anadolu’nun güzel insanlarına şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol