Milli Görüşe İhanet!
- GİRİŞ29.03.2023 10:38
- GÜNCELLEME30.03.2023 09:32
Muhsin Yazıcoğlu’nun vefatının seneyi devriyesi sebebiyle yapılan paylaşımlara baktığımızda merhumun toplumun bütün kesimlerinin saygısını kazandığını net bir şekilde görüyoruz.
İlkeli siyaseti milli duruşu manevi değerlere bağlılığı başta olmak üzere taşıdığı güzel hasletlerle milletin gönlüne giren Yazıcıoğlu ebediyen unutulmayacak.
Günün her saatinde her yaştan her meşrepten insanın akın kabrini ziyaret etmesi boşuna değil. Milletimiz kendisi için yaşayan kahramanları bağrına basıyor. Sadece bağrına basmakla kalmayıp her vakit duasına alıyor.
Muhsin Başkanın Refah Yol hükümetine Müslümanların iktidarının önlenmemesi adına verdiği destek konuşması bugünlerde çokça paylaşıldı. Onlarca yıl sonra bu duruşu sebebiyle alkışlanmaya devam ediyor. Eğer o gün aksi bir duruş sergileseydi verdiği karar bugün sorgulanıyor olacaktı.
Erdemli siyasetçiler konjoktürel davranmaz. Verdikleri kararın gelecekte nasıl bir yansıması olacağını da düşünerek hareket ederler. Siyasetçinin yıllar sonra hayırla anılması kendisi için ne büyük bahtiyarlıktır.
Siyaset kaypak bir zeminde yapıldığı için sağlam durmak kolay değildir. Sağlam ve sahici durmak er kişilerin başarabileceği bir iştir.
Gücün karşısında eğilmeden maddeye aldanmadan kibre kapılmadan kine saplanmadan nefse uymadan bu meydanda durmak yiğitlik ister. Bu alanda rahmetle anılmaya layık işler yapanlar olduğu gibi şeytana uyarak yanlış kararları sebebiyle lanetle anılanlar da vardır.
Siyaset zor sanattır. Hırsıyla vatanı arasında kaldığında hırsını dizginleyip tercihini memleketinin hayrına olan işlerden yana yapanlar ancak bu mesleğin hakkını verebilir.
Siyaset yoluna çıkan herkes menzile selametle ulaşamaz. Bu manada siyaset bir eline güneşi bir eline ayı verseler de davasından dönmeyecek kahramanların yapması gereken bir uğraştır.
Aşık Hüdai ‘Hakikat şehrine yolcu değilsen ne yolcuyu eğle ne yolu incit’ der. Yolun hakkını vermeyenler yolu da incitir kulu da incitir.
İçinden geçtiğimiz zor süreçte bütün hareketler ve hareketlere yön veren şahsiyetler çetin imtihandan geçmektedir. Özellikle muhafazakâr görünümlü bazı yapıların saf tercihleri gelecekte epey sorgulanacaktır.
Bazı kimseler Türkiye düşmanı kirli ve sapkın yapıların cephesinde yer almalarından dolayı lanetle anılacaklardır.
Haysiyetsiz bir galibiyettense şerefli bir mağlubiyeti seçmek yürekli adamlara mahsus bir davranıştır. Hak ve hakikat düşmanlarıyla aynı masada bulunmaktan daha büyük zillet yoktur. İzzet sahibi olanların bu durumu kabullenmesi mümkün değildir.
Konuyu çok açmaya gerek yok. Uzun anlatmak gerekse de biz sadece ima ile geçelim. Anlayan anlasın.
İçinde her türlü terör yapılarının ve memleket düşmanlarının olduğu bir masada Milliyetçi muhafazakâr olduğu iddiasındaki kişileri görmek milletimizi derinden üzmektedir. Anadolu insanı ferasetiyle her şeyi görmektedir. Sükût etmesi edebindendir. İçinde biriktirdiklerini günü gelince sandıkta söyleyeceklerdir.
Geçtiğimiz günlerde Anadolu’ya açıldım. Vakıf dernek çalışmaları yapan ağabeylerle Ramazan alışverişine çıkan teyzelerle, bıyıkları henüz terlememiş gençlerle dertleştim. Hepsi de üzgün ve kızgın.
Özellikle bugüne kadar Milli Görüş çizgisinden sapmayan makul ve mantıklı düşünebilen İslam’ın bu topraklara hakim olma davası için malından canından feragatta bulunan kardeşlerimiz çok öfkeli.
Milli görüşü temsil iddiasında bulunan bazı kişilerin şahsi kinlerine davayı alet ettikleri düşüncesini taşıyorlar. Erbakan hocaya bütün samimiyetleriyle bağlı olan bu insanları üzmeye kırmaya kimsenin hakkı yok.
Sadece Anadolu değil ümmet coğrafyasına yayılmış bütün İslami yapılar ve kanaat önderleri de üzgün kırgın ve kızgınlar.
Gerek Erbakan Hoca döneminde gerek merhum Asiltürk döneminde dünyadaki İslami yapılarla bağlantıları sağlayan Milli Görüş kurumlarında değerli hizmetlerde bulunan Şerafettin Mollaoğlu sosyal medya hesabında çok acı şeyler paylaşıyor.
Muhterislerin verdiği yanlış kararın ümmetin âlimlerini liderlerini yaraladığını kendisi arayanların bu duruma inanmakta zorlandıklarını söylüyor. Ayrıntılı okumak isteyenler sosyal medya hesaplarından Mollaoğlu’nu takip edebilir.
İslam dünyasının gözü kulağı Türkiye’de. Ülkemizdeki her gelişmeyi yakından izliyorlar. Türkiye’yi takip eden Müslüman aydınlar Saadet Partisi’nin kararını Milli Görüş’e ihanet olarak değerlendiriyor.
Erbakan Hocanın ümmetin birliği davası için ömrünü adamasındaki asalate bakın bir de onun izinden gittiğini söyleyen şaşkınların inancımızın düşmanı bir bir partinin kafası gibi her şeyi karışık bir kifayetsizi seçtirmek için çabalamasındaki sefalete bakın.
Şerafettin Mollaoğlu’nu telefonla aradım. İslami hareketlerin liderlerinin şaşkınlığı ve öfkelerine dair çok şeyler anlattı.
Saadetin tepesindekilerin terör masasını şehvetle savunmaları kirli bir oyuna alet olmaları sadece Müslüman Anadolu insanını değil ümmetin bütün evlatlarını kahretmiş. Değişmez ilkedir. Kahredenler kahrolurlar. İstikbalde hayırla anılmak varken kahrolsun diye anılmak da vardır.
Tevbe edip hatadan dönmek için hâlâ vakit var. Umarız ki yanlıştan dönülür zilletten kurtulunur.
Allah akıl fikir biraz da feraset versin İnşallah.
Yorumlar36