Gazze’nin Yiğitleri!
- GİRİŞ17.10.2023 10:49
- GÜNCELLEME19.10.2023 08:19
Gazze’de yürekleri dağlayan alçak bir soykırım var. İsrail, Ortadoğu’yu yine bir ateş topuna çevirmiş durumda.
Siyonistler bölerek, çiğneyerek, yok ederek Filistin’in her karesinde ezici bir menfaat ağı kurmaya devam ediyor.
Ne yazık ki lanetliler coğrafyamıza geldiği günden beri, topraklarımızda kan ve gözyaşı eksik olmuyor.
En iyi bildikleri şeyi yapıyorlar. İnsanları şehirleri doğayı her şeyi katlediyorlar.
Bununla birlikte her türlü zalimliği yaparken mağdur rolünü de oynamayı iyi beceriyorlar.
Her seferinde nefsi müdafaa hakkını kullandığını söyleyen katillerin kanlı faturasına baktığımızda, binlerce Filistinli masum çocuğun kanını döktüklerini görüyoruz.
Hem yamyam hem utanmazlar. Haçlıların da sınırsız desteğiyle şımarıklıklarını sürdürüyorlar.
Sivil olarak gösterilen güya sıradan vatandaşlarının da içinde kin, dilinde nefret, sırtında silah var.
İnsanlığını unutmuş İsrailli siyasetçiler de küstahça sadece savaşçıların öldürülmesinin yetmeyeceğini, bütün sivillerin de öldürülmesi gerektiğini söylüyor.
Kıyamet gibi
Gazze’yi içindekilerle beraber yakmaya adeta ant içmişler. Ekranlarımıza düşen görüntüler kıyameti andırıyor. Merhum Akif’in “Ya Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?” diye neden yakardığını şimdi daha iyi anlıyoruz.
Aktörler değişse de yıllar geçse de zulüm bitmiyor.
Masumlar kan ağlarken, insanlık kulaklarını mazlumun ahına tıkamış, uyuyor.
Gazze her zamanki gibi kaderiyle baş başa. Öylesine mahzun, öylesine yalnız, öylesine izzetli.
Bombalar canlı yayınlarda masum bedenleri parçalıyor...
Masum sivillerin başına düşen her bomba, aynı zamanda Müslümanların ve bölgedeki işbirlikçi Arap hükümetlerinin de üzerine düşüyor. Gazze’nin ahı bir gün herkesi yakacak. Zulme sessiz kalan herkes bir gün bu ‘ah’tan nasibini alacak.
Ölüme meydan okuyan yiğitler!
Evleri yakılan üzerlerine en ağır bombalar atılan Gazzeliler ölmek pahasına yurtlarına sahip çıkıyor.
Kim ne derse desin, bu çağın en kahraman insanları bence Filistinliler. Ölüme meydan okuyan bu yiğitler, yalnız bırakılmışlıklarına rağmen kahramanca direniyor.
Zaten Amerika'yı ve Avrupa'yı dize getirmeyi başaran Siyonistler, Filistinlileri dize getiremedikleri için çıldırıyorlar.
Yahudiler, intikamlarını Batılılardan alacaklarına her zorlukta onlara kucak açmış olan Müslümanlardan alıyor.
Müslümanların yaşadığı devletler kendi derdinde. Halklar mahcup. Ama Kassam direniyor! Ve bu direnciyle insanlığa cesaret dersi veriyor.
Bu imanı, bu azmi ve bu tevekkülüyle insanlığın onurunu kurtarıyor Gazzeli aslanlar.
Dünya medyası zalimi mazlum mazlumu zalim göstermek konusunda çok profesyonel. Hepsi de Hamas’ı İŞİD olarak gösterme derdinde. Kendi ürettikleri kullanışlı bir proje olan İŞİD’i burada da kullanıyorlar utanmadan.
Hamas asla bir İŞİD değil. Çeşitli algılarla terörist gösterilmeye çalışılan bu cennet yüzlüler, kendilerine savaşmaktan başka çıkış yolu bırakılmayan kahraman bir halkın vatansever evlatları.
Onlar çaresizliklerin kucağından doğan umut çocukları. Şehadeti şeref bilen, korkuyu doğuştan yenen yiğitlerdir onlar.
Onlar, direnişin imkânsıza meydan okuyan azim kılıçlarıdır.
Onlar Mescidi Aksa’nın son muhafızları.
Tarihi direnenler yazar
Hamas evini yurdunu namusunu zalimlerden korumaya ve kurtarmaya çalışan bir direniş hareketidir.
Dünya denizinde tarih dalgalarla yapılır. Dalgalara göğüs gerenlerle dalgalara boyun eğenlerin macerasından ibarettir tarih.
Akıntıya ancak yeni bir akıntıyla karşı konulabilir. Tarihin akışına müdahale edebilecekler, dahası tarihin akışını değiştirebilecekler, dalgaların onları fırlattığı yerden bindikleri satın alınamazlık mancınığıyla tekrar eski noktalarına dönerler.
İşte o zaman dünya denizi yeni bir dalgayla karşılaşır. Yeni bir direniş destanıdır kıyıya vuran.
Tarih, direnenlerin tarihidir; sinenlerin değil!
Filistinli yiğitler de hain Batı’ya ve korkak Doğu’ya rağmen ölümüne direniyor.
‘Şerefimizle ölürüz ama evimizi, Gazze’mizi terk etmeyiz!’ diye haykırıyorlar bütün dünyaya.
Tarihi her zaman dünyayı seçenler değil, davası uğruna dünyadan geçenler yazmıştır. Sayıları silahları az da olsa İstikbal direnenlerin olacaktır!
Direnenler olduğu müddetçe, zulüm yatağını bulamadan kuruyan bir çaya dönecektir.
Gözyaşının rahmeti zulmün ateşini söndürmek içindir. Cihan küfr ile durur ama zulm ile durmaz.
Öyle inanıyoruz ki mazlumun ahının aheste aheste ve fakat en keskin şekilde zalimden alındığı yer yine Filistin toprakları olacaktır.
Kudüs’teki kutlu peygamber ruhunun, orada yabancıların şerli ayaklarının dolanmasına daha fazla izin vermeyeceği günler mutlaka gelecektir. Nihayetinde Gazze de Kudüs de kurtulacak, müjdeler gerçekleşecektir.
Rahmet gölü yatağını buluncaya, mazlumun ahı zalimden alınıncaya, Gazze özgür oluncaya kadar bu soylu direniş devam edecektir.
Selam olsun ümmetin şerefini korumak için savaşan Kassam’ın izzetli askerlerine!
Selam olsun Müslümanların çaresizliğine isyan etmek yerine, başının çaresine bakan Filistin’in kahramanlarına!
Dualarımız, gayretlerimiz, umutlarımız rahmet olsun yağsın onların üzerine inşallah.
Gazze’miz özgür, gazamız mübarek olsun!
Mahmut Bıyıklı - Haber7
Yorumlar11