2023’ün hemen arifesinde yani geçen hafta, seçim tarihi ile ilgili tartışmalar, kulis haberleri, haber bültenlerinin, tartışma programlarının ‘başköşesine’ yerleşti. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kısa bir aradan sonra yeniden bir araya gelmeleri, Başkent kulislerinde “Seçim takvimini konuşup, karar kıldılar” biçiminde yorumlara kapı araladı.  

Hatta, bu takvimin 30 Nisan 2023 olarak netleştiği yönünde haberler de çıktı. 

Geçen hafta bu konu gündeme düştüğünde, herhangi bir bilgi sahibi olmadan önce, seçim tarihi 9 Nisan olabilir diye bir tahmin yürütmüştüm. 
Ama sonra sorup soruşturunca, seçim takvimi için Mayıs ayının ilk yarısına dönük bir izlenim edindim. 

Yani, 7 Mayıs ya da 14 Mayıs. 

HAZİRAN AYI GÜNDEMDEN DÜŞTÜ

Şimdi gelin, seçim takvimi üzerine biraz daha odaklanıp, hangi tarihlerde neden olmayacağı üzerinde duralım. 
Normal şartlarda seçimin tam zamanı 18 Haziran’a denk geliyor. 
Ancak, neredeyse herkesin üzerinde mutabık kaldığı gibi seçimlerin bir iki ay önce yapılması, ‘erken seçim’ anlamına gelmiyor. 

18 Haziran’la ilgili birden fazla handikap var. 

En önemli engel şu: 

Takvimi belirlerken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki turlu olabileceğini hesaba katmak gerekiyor. 

18 Haziran’da yapılacak bir seçimde sonuç çıkmazsa eğer, ikinci tur 2 Temmuz’da yapılacak. 

2 Temmuz, Kurban Bayramı’nın bitiminin hemen ertesi gününe denk geliyor. (1 Temmuz Bayramın 4’üncü günü) 

Milletin seçimlere katılmak için yollara düştüğü, yollarda kaldığı bir senaryoyu hiç kimse istemez. 

Başka gerekçeler de sıralanabilir ama sırf bu nedenle seçimlerin 18 Haziran’da yapılmayacağını söyleyebiliriz. 

MUHALEFET 6 NİSAN’DAN ÖNCE OLSUN DİYOR AMA CUMHUR İTTİFAKI BUNA KARŞI

Bandı biraz geriye sarıp daha erken, Nisan’da, Nisan öncesinde seçim olur mu sorusuna cevap arayalım. 

Muhalefet cephesi, geçen yıl 6 Nisan’da yapılan seçim kanunu değişikliğinin bu seçimde uygulanmasını istemediği için seçimlerin 6 Nisan’dan önce yapılmasını arzu ediyor.
Böyle bir durumda seçim kararının Meclis’ten çıkarılmasına ‘evet’ diyeceklerini, en başta CHP lideri Kılıçdaroğlu açıkladı. 

CHP, eski sistemin uygulanmasını istiyor çünkü, 2018 seçimlerinde Saadet ve İYİ Parti’den gelen ‘artık oylar’ sayesinde normalde hak ettiğinden 17 milletvekili fazla aldı.
İkinci bir gerekçe ise, küçük partilerin, daha demokratik olduğu su götürmez bir gerçek olan yeni model nedeniyle açmaza girmiş olmaları. 

Muhalefet, sırf seçim kanunda yapılan değişiklik dereye girmesin diye seçimlerin 6 Nisan’dan önce yapılması için can atıyor olsa da, Cumhur İttifakı cephesinin bu konuda kafası net. 

Geçen hafta bir Kabine üyesinin ağzından yeni bir kulis bilgisi olarak burada aktarmıştım.
Seçim kararını Meclis değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan alacak diye. 
Muhalefetin böyle bir durumda Erdoğan’ın aday olup olamayacağına dair bir tartışma başlatma ihtimali, AK Parti cenahında pek umursanmıyor. 
“Burada tartışılacak bir durum yok, her şey gayet net. Muhalefet böyle bir tartışma başlatırsa kendileri bilir” şeklinde özetleyebileceğim bir hava var bu konuyla ilgili. 

Dolayısıyla seçim takvimi üzerinde fikir egzersizi yaparken 6 Nisan öncesini elemekte bir beis görünmüyor. 

NİSAN AYINDA SEÇİM ZOR

6 Nisan öncesi olmaz dediğimize göre, seçim takvimiyle alakalı olarak ileriki haftalar üzerinde durabiliriz. 
Akla hemen 9 Nisan Pazar günü olabilir mi sorusu geliyor. 
9 Nisan’la ilgili handikap da 18 Haziran’dakine benziyor. 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması halinde, takvim geliyor 23 Nisan’a. 
Hem milli bayram, hem de Ramazan Bayramı’nın üçüncü günü. 

İyi mi?

Dolayısıyla daha önce ilk tahmini yaparken benim de atladığım bu husus nedeniyle 9 Nisan’ı otomatikman elememiz gerekiyor. 

16, yahut 30 Nisan’da seçimlerin yapılma ihtimali olabilir mi? Olabilir. 

Bu tarihlerin önünde bir engel yok. 

Ancak, en başta dediğim gibi bendeki kulis bilgisi Mayıs ayına işaret ediyor. 

7 Mayıs, ya da 14 Mayıs.