Yusuf Tekin üniversite sınavlarıyla alakalı çok değerli bir adım attı

  • GİRİŞ03.05.2024 09:01
  • GÜNCELLEME06.05.2024 08:12

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçen Pazar günü, Ülke Tv’de Eğitimci yazar Süleyman Beledioğlu ve İletişim Uzmanı İsmail Yolcu'nun hazırladığı Genç Vizyon programına katılmak üzere Kanal 7 Medya Grubu’nun Ankara Temsilciliği binasına geldi.

Yayın öncesi ve sonrasında Süleyman ve İsmail beyle kendisini ağırladık, kısa süreli de olsa sohbet ettik.

Yusuf Tekin 2013 ile 2018 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı görevini yürüttü.

O dönemde uygulanan eğitim politikalarında da etkili bir isim olarak ön plana çıktı.

Pazar günkü programda Bakan Tekin, benim ta lise yıllarımda bir tür isyan psikolojisi içinde sorduğum yani, neresinden bakarsanız 32 sene öncesinde kalan bir soruya esaslı bir cevap verdi.

İsyan psikolojisi ile karşıladığım dediğim sorun şuydu:

İlkokuldan başlayarak okuyorsunuz, okuyorsunuz, ortaokulu bitiriyorsunuz, 3 sene lise okuyorsunuz (bizim dönemde öyle idi şimdi 4 sene) ama üniversite sınavına girdiğinizde bu okuyup öğrendiklerinizle alakası olmayan yerlerden sorular geliyor hep.

Hem üniversite öncesindeki eğitimi değersizleştiren, hem de haksız rekabete yol açan bir uygulama idi bu.

En büyük gerekçesi dershane lobisiydi tabi bu acayip uygulamanın.

Üniversite sınavında başarılı olmak için dershane çarkının içinden geçmeyenler (benim gibi), birkaç sıfır geriden ilerliyordu bu yarışta.

Benim lise yıllarımda dershaneye gidenlerin yürüyüşleri bile bir değişikti.

Dershaneye gitmemiş olsam da, benim üniversite sınavını kazanabilmem de meşhur bir dershane tarafından hazırlanan ve yine parasını ödeyip abone olarak eve getirttiğim dergi üzerinden çalışmamla mümkün olmuştu.

Ha, 1992 yılında girdiğim üniversite sınavından lisede aldığımız derslerin içinden bir tane bile soru gelmemişti,  öyle hatırlamıyorum.

Şimdi gelelim Yusuf Tekin’in Pazar günü verdiği müjdeye…

YUSUF TEKİN’DEN MÜJDE: ÜNİVERSİTE SINAV SORULARININ TAMAMI DERS KİTAPLARI VE MÜFREDATTAN ÇIKACAK

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Genç Vizyon programında aynen şunları söyledi:

“Gençlere şunu anlatmak istiyorum ben. Diyorum ki, bir kere üniversite sınavı ile ilgili olarak size sorulacak soruların tamamı, bizim size dağıttığımız ders kitaplarından ve müfredattan çıkacak.”

Nasıl?

Çok iyi bir teminat değil mi bu?

Bu kararın arkasını dolduracak ikinci bir önemli adım daha atılmış Bakanlıkça.

Üniversite sınavlarında sorulan soruların yarısını lise öğretmenleri hazırlamasına karar verilmiş.

Bakan Tekin ÖSYM Başkanı’ndan rica etmiş, olumlu cevapla birlikte böyle bir uygulama da devreye sokulmuş.

Tekin’in sözleri üzerinden aktaralım:

“Aynı şekilde soruları da soru hazırlama havuzunun da yarısının ÖSYM başkanından bunu da rica ettik. Bizim Ortaöğretim kurumlarındaki öğretmenlerinden seçilmesini rica ettik. ÖSYM Başkanı da bunu kabul etti, böyle uyguluyorlar şu anda. Dolayısıyla tedirgin olacakları bir şey yok. Çocuklarımızın, tedirgin olacakları hiçbir şey yok.”

Bu kararların tamamının ortaöğretimin değerinin artması, lise öğrencilerinin derslere daha iyi konsantre/adapte olması, üniversite sınavlarında çıkacak soruların derslerde işledikleri konulardan çıkacağının bilinciyle bunun böyle olması gibi bir sonuç üreteceği ortada.

Yusuf Tekin tam da böyle bir bakış açısıyla öğrencilere şöyle bir çağrıda bulunuyor:

“Bakın siz başarılı olmak istiyorsanız, okula gelin, bizim dersleri takip edin ve öğretmeniniz takip edin. Başka bir yapıya, ilave desteğe, ilave kaynağa ihtiyaç olmadan bu işi rahatlıkla çözebilirsiniz.”

Bu adımın milyonlarca öğrencinin gelecek hayallerine ve planlamalarına pozitif bir dokunuş sağlayacağı düşünüldüğünde eğitim alanında devrim niteliğinde bir adım olduğu pekala ifade edilebilir.

MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ…

Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündemindeki konulardan birinin de müfredat değişikliği konusu.

Yapılan kapsamlı çalışmanın önerilerin alınması amacıyla kamuoyuna açılması ile müfredat değişikliği taslağı da gündeme gelmiş oldu.

Müfredat değişikliği konusu gündeme geldiğinde ‘sadeleştirme’ ihtiyacı üzerinden bir gündem oluşmuştu.

Velilerden ve öğrencilerden gelen şikayetler dikkate alınarak müfredatta öğrencilerin lehine %35 oranında bir sadeleşme sağlandığı ifade ediliyor.

Bunun dışında iyi ve ahlaklı insanlar yetiştirme, ezbere dayalı modelden bilgiye ve analitik düşünmeye yönlendiren amaçların ön plana çıktığı görülüyor.

Yorumlar74

  • Veli 6 ay önce Şikayet Et
    Çok değerli torpil mi yapacak?
    Cevapla
  • Maho 6 ay önce Şikayet Et
    Eğitim 5 yıl zorunlu olmalı daha sonra isteyen okusun isteyen meslek seçimi yapsın. Eskiden olduğu gibi.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • İzmirli 6 ay önce Şikayet Et
    İlkokuldan itibaren Allah, peygamber sevgisi olmazsa at çöpe gitsin.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ali ömer 6 ay önce Şikayet Et
    müfredatın yanı sıra akademik sevıyesi düşük öğrenciler için mesleki eğitim ya da endüstri meslek orta okulları açılmalıdır
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Ömer 6 ay önce Şikayet Et
    üniversite sınavını kazanıp, 4.sınıfa kadar gelip, hoca kaprisinden mezun olamayan okuldan atılan diploma alamayan öğrenciler ne yapsın
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat