Türkiye’nin son 10 yılını mevzubahis edeceksek, iki alanda asırlara sari dev adımlar atıldı.

Birincisi, Savunma Sanayii…

İkincisi ise, enerji alanında gerçekleşen büyük hamleler.

Dün Kanal 7’de, 697’inci bölümünü çekip 18’inci sezon finalini yaptığımız Başkent Kulisi programında, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’la sezon finaline gerçek anlamda yakışan bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye’nin enerji tüketimi 20 yılda 3 kat artmış durumda.

Bütün işaretler, önümüzdeki yıllarda bu tüketimin artarak devam edeceğini söylüyor.

En basitinden elektrikli otomobillerin sayısının hızla artmasını örnek olarak gösterebilirim.

Bugünkü ihtiyaçlar bağlamında günlük ortalama 130 milyon metreküp doğalgazın, 1 milyon varil petrolün temin edilip, kesintisiz bir şekilde kullanımda tutulması gerekiyor.

Enerji Bakanı Bayraktar, petrolde ve doğalgazda yerli ve milli imkanları kullanarak enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma ve üstüne dışarıya enerji ihraç eden bir ülke haline gelme stratejisinin mimarları arasında yer alan bir isim.

Yani Türkiye’nin enerji hedefleri, emin ellerde.

Enerjide dışa bağımlılığın sona erdirilmesi, iki bakımdan büyük önem arz ediyor.

Birincisi ekonomik olarak.

2022’de 96 milyar dolar, 2023’te 70 milyar dolar enerji parası ödediğimizi düşünürseniz ne demek istediğimiz kolayca anlaşılabilir.

Ama ekonomik öneminin dışında bir de dünyanın içinden geçtiği çatışmalı ortamda ‘enerjide kendine yeterlilik’ hedefinin ne kadar önem arz ettiğini ayrıca düşünmek gerekiyor.

Böylesi güçlü bir hedefe ulaşmak için biraz zaman gerekiyor ama zaten yola çıkılmış olması, üstüne koya koya ilerleniliyor olması, mevcut kazanımların ileriye dönük “Evet, yapabiliriz” güvenini telkin etmesi hayal dünyasında dolaşmakta olmadığımızın göstergeleri arasında yer alıyor.

Tabi, mevcut siyasi iklim, güçlü siyasi destek ve himaye ortamının sürmesi kaydıyla.

Dün Bakan Bayraktar’ın da ifade ettiği bir rakam var.

Kullandığımız enerjinin %67’isini hala ithal ediyoruz.

Petrolde de, doğalgazda da dışa bağımlılık hala yüksek oranlarda.

Ama bir Karadeniz gazından söz ettiğimizde, bir Gabar petrolünden söz ettiğimizde, dışa bağımlılıktan gerçekten de kurtulabileceğimize dair umutlar kendisini belli ediyor.

Petrolden örnek vereyim…

Şu anda Türkiye’nin günlük petrol tüketimi 1 milyon varil civarında.

2021 yılında keşfedilen Gabar petrolünde gelinen nokta itibarıyla günlük 45 bin varile ulaşılmış durumda.

Önümüzdeki yıla kadar bu rakamın 100 bin varile ulaşması bekleniyor ki, bu rakam toplam petrol ihtiyacımızın yüzde 10’unun bir bölgede yapılan keşifle karşılanabildiğine işaret ediyor.

Gabar’daki keşif için “Cumhuriyet tarihinde karadaki en büyük keşfimiz.” Tabirini kullanan Bakan Bayraktar, “Mevcut 41 kuyuyu sene sonunda 95'e çıkaracağız. Günlük 100 bin varile ulaşmayı hedefliyoruz. Yıl sonuna kadar bunu başarmayı planlıyoruz.” Diyor.  

Yine Bakan Bayraktar’ın dünkü yayınımızda söylediği gibi, bir sahadan günlük 100 bin varil petrol çıkarmak, yıllık 3 milyar doların yani 100 milyar liranın kendi cebimizde kalması anlamına geliyor.

Büyük rakamlar bunlar.

SİSTEME GİREN KARADENİZ GAZININ MİKTARI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

2020’de keşfedilen, 2023’te sisteme girmeye başlayan Karadeniz Gazının (Sakarya Gaz Sahası) birkaç yıl içerisinde tam kapasite kullanıma girdiğinde Türkiye’nin doğalgazda dışa bağımlılığını %99’lardan %75’ler bandına çekmesi bekleniyor.

Ağustos 2020’de Karadeniz gazı ile alakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan müjde verdiğinde, bu habere inanmayan, küçümseyen, millete gaz vermek için bu açıklamaların yapıldığını söyleyenler az değildi.

Muhalefette olup da yüksek mevkilerde bulunanlar da vardı bunların arasında üstelik.

Ama bu gaz şimdi sistemin içinde ve kullanılıyor.

Karadeniz gazında günlük üretimin 5,5 milyon metreküpe yükseldiğini haberini yine dünkü yayınımızda veren Bakan Bayraktar,

2020'nin Mart'ında pandemi vardı. Yabancı bir gemiyi getirmek bu dönemde imkansız olurdu. 2016 yılında “Birinci hedefimiz Sakarya Gaz Sahası'ndaki doğalgaz üretimini artırmak.” Dedikten sonra, “2025 yılının ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmak istiyoruz. Yeni keşifler ve yeni sondajlar için de planlamalar peşindeyiz.” İfadelerini kullandı.

KASTAMONU, SAKARYA, SİNOP, RİZE AÇIKLARINA DİKKAT! YENİ MÜJDELER GELEBİLİR

Enerji Bakanı Bayraktar, şu an Türkiye’nin elindeki sondaj gemilerinin tamamın görev başında olduğunu söylüyor.

Bunların bir kısmı, Sakarya gaz sahasındaki üretim kapasitesini artırma, yeni kuyular açma görevini yürütüyor.

Ancak keşif amaçlı sondaj çalışmaları için de planlamalar yapılmış.

Epey bir süredir Akdeniz’de görev yürüten Abdülhamid Han sondaj gemisi, üretimi artırma ve arama çalışmalarında değerlendirilmek üzere Karadeniz’e yönlendirilmiş.

Yeni keşifler için Batı Karadeniz bölgesinin öncelikli olduğunu anlatan Bayraktar, bu aramalar için adres de verdi:

“Kastamonu, Sakarya, Sinop ve Rize açıklarında sismik çalışmaları bitmiş, neredeyse sondaja hazır sahalar bulunuyor”

ELEKTRİK VE DOĞALGAZ DESTEKLERİ 584 MİLYAR LİRAYA ULAŞMIŞ.

Geçen hafta elektriğe %38 zam yapılması, vergi paketi tartışmalarının devam ettiği bir ortamda bir takım tepkileri de beraberinde getirdi.

Hayat pahalılığı probleminin devam ettiği bir ortamda, tepkilerin gelmesi normal.

Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var.

Elektriğe en son 2022 yılının Ekim ayında zam yapılmış.

Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında, elektriği ve doğalgazı hala en ucuza kullanan ülkeler arasında yer alıyoruz.

Daha önemlisi hem elektrikte, hem doğalgazda hükümetin desteği, ciddi oranlar üzerinden devam ediyor.

Tam olarak ne kast ettiğimizi yine Bakan Bayraktar’ın açıklamaları üzerinden aktarayım:

“Yüzde 38'lik bir elektrik fiyat değişikliği var ama doğal gazda 293 milyar lira, elektrikte ise yaklaşık 291 milyar liralık devletin bir desteği var. Temmuzdaki düzenlemeyi yapmasaydık toplamda oluşacak destek miktarı 584 milyar lira. Hala bugün fiyat artışlarına rağmen 1000 liralık faturada 600 lirasını devlet destek olarak karşılıyor. Doğal gazda 700 lirasını devletimiz karşılıyor. İmkanlarımız ölçüsünde vatandaşlarımıza ne yapabilirsek bunu yapmaya gayret ediyoruz."

Evet, madalyonun bir de bu yüzüne bakmakta fayda var.