Kalkınma Yolu Projesi, Zengezur Koridoru tehlikede mi? Şimdi ne olacak?
- GİRİŞ15.10.2024 09:07
- GÜNCELLEME17.10.2024 10:50
Pazar günü Kanal 7’de yaptığımız Başkent Kulisi programında ağırladığımız Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na ilk sorum şuydu:
“Ortadoğu’da yayılan savaş ve İsrail’in saldırganlığı Kalkınma Yolu Projesi’ni tehlikeye sokuyor mu?”
Bakan Uraloğlu, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun BM kürsüsünde gösterdiği ve kendi ülkesinden geçmesi hedeflenen Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’na (IMEC) atıfla, “İsrail’in birinci hedefinin koridorlarla alakasının olduğunu düşünmüyorum ama nihai hedeflerinden biridir” şeklinde konuştu.
URALOĞLU: SUYUN AKIŞ YÖNÜ KALKINMA YOLUNU İŞARET EDİYOR
IMEC projesi geçen yıl Eylül ayında, Hindistan’da yapılan G-20 zirvesi sırasında ABD Başkanı Joe Biden tarafından dillendirilmişti ilkin.
Enteresandır, o dillendirmeden 3 hafta sonra, HAMAS’ın Aksa Tufanı operasyonu ve sonrasında İsrail’in halen devam eden Gazze soykırımı gündeme geldi.
Bir ara soru:
“Bütün bu işler ‘koridorlar savaşı’ için” yorumu yapanlar açısından, dikkat çekici bir ‘rastlantı’ söz konusu olabilir mi burada?
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Kalkınma Yolu’nda son durum ile alakalı şöyle bir değerlendirme yapıyor:
“Projeyi aşağı yukarı bitirdik diyebiliriz. Malum Irak’ta çok hızlı hareket etmekte zorlanıyoruz. Orada çok etkenler var ama ilerliyoruz. 1,5-2 ay kadar önce Dörtlü Bakanlar Zirvesi’ni İstanbul’da yaptık. 2025’te ciddi bir mesafe kat ederiz diye düşünüyorum.”
Uraloğlu, “Suyun akışı Kalkınma Projesini gösteriyor” şeklinde” bir değerlendirme yapıyor.
Bir başka deyişle, Netanyahu’nun BM’de gösterdiği haritada yer alan koridorun, “Suyun akışına ters” olduğunu ifade ediyor.
Böyle projelerde ‘suyun akış yönü’ gerçekten önemli.
Süreklilik arz eden, düzenli ticari koridor haline dönüşecek yerlerde, mesafe ve maliyet hesabı olmazsa olmaz kabilinden değer görür.
Nitekim, daha önce Akdeniz doğalgazını Türkiye’yi pas geçerek Avrupa’ya taşıması hedeflenen East-Med projesi de ‘suyun akışına’ uygun olmadığı için rafa kaldırılmıştı.
Son gelişmelerle birlikte artan çatışma ve gerilimler yüzünden, Kalkınma Yolu’nun hayata geçirilmesinin de kolay olmayacağı anlaşılıyor.
Irak’taki sorunların geciktirici etkisinin yanında bir de İran faktörü var.
İran’ın bu koridorun kendi topraklarından da geçmesi hususunda bir talebinin olduğunu duydum.
Ankara bu seçeneği de müzakere edilebilir buluyor.
‘Kazan kazan’ çerçevesindeki yaklaşım burada da kendisini gösteriyor.
Önemli olan üzüm yemek.
Ve bölgesel gelişmeler çerçevesinde artan zorluklara rağmen kararlılığı korumak.
ZENGEZUR KORİDORU İÇİN KARARLILIK SÜRÜYOR
Türkiye, Çin’den kalkacak trenlerin yüksek kapasite ile Avrupa’ya ulaşması için ‘koridor olma’ anlamında çok ciddi ve vizyoner projeler geliştirdi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ortasına sırf bu amaçla kullanılmak üzere bir tren yolu inşa edilmesine karar verildi.
O tren yolu ile alakalı süreç devam ediyor.
Kalkınma Yolu Projesi olsun, Zengezur Koridoru olsun hepsi bu amaca matuf bir şekilde önemsenen koridorlar.
“BİR TARAFI ŞİŞE AĞZI GİBİ BIRAKMAMAK LAZIM”
Şu Asya’dan Avrupa’ya tren yoluyla yük taşımacılığı anlamında Marmaray sınırlı bir şekilde kullanılabiliyor.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki tren hattı faaliyete geçtiği zaman yük kapasitesi de ciddi anlamda artacak.
Pekin/Londra hattında cazip bir güzergah ortaya çıkarmanın yollarından biri de, meşhur Zengezur Koridoru.
Orada da İran’ın rezervli tutumu karşımıza çıkıyor.
Tahran’dan yakın zamanda Zengezur Koridoru’na atıfla, “Komşularımızın sınırlarının yeniden çizilmesi kırmızı çizgimizdir” şeklinde bir açıklama gelmişti.
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’na bu açıklamayı hatırlatıp son gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde Zengezur Koridoru’nun akıbetine dair de bir soru yönelttim.
Uraloğlu, “Bu da mümkün” diyerek, Zengezur Koridoru’nun hem Ermenistan’dan, hem de İran’dan geçebileceğini söyledi. Böyle olursa bu geçişlerden biri 43, diğer 61 kilometre olacak.
Süreçle alakalı müzakereleri Azerbaycan’ın yürütmekte olduğuna işaret eden Bakan Uraloğlu, “Koridoru tamamlamamız lazım. Bir tarafı şişe ağzı gibi bırakmamamız lazım.” Diye konuşuyor.
“Resmi olarak mutabık kalınmış değil, bir problem olduğu doğru ama her halükarda çözülecek. Problem önümüzdeki dönemde çözülecektir” şeklinde bir değerlendirme yapıyor.
Zengezur Koridoru için İran’ın soğuk yaklaşımı sürüyor ama öbür taraftan Rusya’nın bu koridorun açılmasını çok istediğini de biliyoruz.
Ankara ve Bakü, ‘İran açmasını’ aşmak için seçenekli koridor fikri dışında Rusya’nın bu görüşünü de fırsat olarak kullanabilir.
Mehmet Acet / Haber7
Yorumlar17