Yeni Suriye nasıl bir yer olacak?

  • GİRİŞ16.12.2024 09:13
  • GÜNCELLEME16.12.2024 09:45

Suriye’den gelen son haberler, on binlerce kişinin gömülü olduğu toplu mezarlar bana, 25 sene önce Kosova’da savaş sırasında ve sonrasında karşılaştığım manzaraları hatırlattı. 

1999 baharı ve yazında Kanal 7 adına genç bir muhabir olarak çalışırken 4/5 ay boyunca edindiğim tecrübeler, bir gazetecinin birkaç on yılda edinebileceği ve taşıyabileceği türden tecrübeler oldu. 

Korkunç şeylerdi bunlar tabi… 

Savaş bittiğinde Kosova içlerinde daha rahat bir şekilde dolaşma imkanı bulduğumuzda, gördüğümüz manzaralar şu türden manzaralardı: 

Kamyon kasalarında, traktör kasalarında taşınan cesetler, vahşi yöntemlerle işlenen katliamlar sonrası toplu mezarlarda üzerlerine yeterince toprak gömülmediği için vücutlarının bazı kısımları açıkta kalmış bedenler…

Evinin içinde, dere kenarlarında, silahla, yahut kesici aletlerle katledilip öylece bırakılmış köylüler…

Suriye’den BAAS rejimi düştükten sonra gelen haberler ve görüntülerinse benim 1999 yazında Kosova’da gördüklerimden çok daha vahşi, çok daha acımasız ve barbarca olduğu ortada. 

Dün Anadolu Ajansı, Suriye’nin Tartus kentindeki Banyas ilçesinin Beyda köyünde 2013 yılında 248 kişinin katledildiği tek bir olayın izlerini süren bir haber yayınladı. 

Suriye’de BAAS rejiminin acımasızlığını göstermesi bakımından tek bir olay bile insanın kanını donduracak örneklerle dolu. 

Köydeki evlerin tek tek tarandığı, cesetlerin ateşe verildiği katliama dair aktarılanlardan bir kesiti merhum Aliya İzzetbegoviç’in “Unutulan soykırım tekrarlanır” uyarısından esinlenerek paylaşmak istiyorum: 

“6 aylık bir bebek vardı, gürültü ve silah seslerinden dolayı ağlamaya başladı. Annesinden bebeğini susturmasını istediler. Anneye “Eğer susturamıyorsan biz yaparız” dediler ve çocuğu silahla vurarak öldürdüler. Ayrıca bir kişiye, “Seni mi, oğlunu mu öldürelim?” dediklerine şahit oldum. İki defa sordular. Adam, “Ona dokunmayın beni öldürün” deyince, gözleri önünde oğlunu vurdular.”

Esasen bunlar, bu katliamlar işlendiği dönemde de bilinmeyen şeyler değildi. 

2012’de Türkiye’nin Beşar Esad yönetimiyle ipleri koparmasının temel gerekçesi de, bu gaddarlık ve Suriye’den gelen toplu kıyım haberleriydi. 

Erdoğan’ın “Ey Esad men dakka dukka/eden bulur” diye seslendiği günler, o kıyımın artarak yayıldığı döneme rastlıyor. 

Dera’da 14 yaşındaki çocukların işkenceyle öldürüldükten sonra rejim subaylarının o çocukların ailelerine “Artık onları unutun, yeni çocuklar yapın, yapamıyorsanız biz yardımcı olalım” (çok özür diliyorum okuyucularımdan, bunların bilinmesi/hatırlanması gerekiyor) dedikleri günlerden bugünlere geliyor Suriye. 

Ama ne oldu? 

Suriye meselesinde Türkiye’de başta dönemin CHP yönetimi olmak üzere mezhepçi dayanışma ile hareket edenler, Ankara’nın Suriye politikasını meselenin öznesi haline getirip, o vahşetin üzerini örtme çabası içinde oldular. 

YARALARI SARMAK, ACILARI YATIŞTIRMAK, ŞEHİRLERİ KENDİNE GETİRMEK, SAVAŞSIZ BİR SURİYE’YE GEÇİŞ YAPMAK , İÇ BARIŞI TEMİN ETMEK: YENİ SURİYE’DE BUNLAR OLABİLECEK Mİ? 

61 yıllık Baas rejminin, 52 yıllık Baba/oğul Esad döneminin 11 günde kapanmasıyla birlikte Suriye, yeni umutlara yelken açtı. 

Yeni yönetim Yeni Suriye’nin mimarisinin nasıl olacağı sorusuna cevap arayanlara pozitif mesajlar vermeye devam ediyor. 

İçeride iç barışı yeni anayasa ve serbest seçimlerle bitecek bir süreç içerisinde sağlayıp, dışarıda uluslararası tanınmaya doğru ilerlemek isteyen bir yaklaşım kendisini gösteriyor. 

Halep’ten başlayıp Şam’da biten yürüyüşün en önemli aktörü olan HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed el Golani, (Şimdi yeniden kullanmaya başladığı esas ismi olan Ahmed Eş Şara) Suriye televizyonuna yaptığı açıklamada, yeni önemli mesajlar verdi. 

-“Suriye’yi yönetmek için devrimci zihniyetten devletçi zihniyete geçmek gerekiyor” dedi. 

-Bu aşamada önceliğin, daha fazla yıkıma yol açabilecek çatışmaların içine çekilmek değil, yeniden inşa ve istikrarı sağlamak olduğunu dile getirdi. 

-Her türlü güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yolunun diplomasiden geçtiğini söyledi. 

-Şu anda önceliğimiz halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak ve daha istikrarlı ve adil bir geleceğe ulaşmak için çalışmaktır” dedi. 

Ahmet Eş Şara, diplomasiye dair yeteneklerini şimdiden göstermeye başladı da. 

Daha Halep’te kontrolün sağlanmasından hemen sonra HTŞ adına yapılan açıklamada Rusya ile dostane ilişkiler geliştirebileceklerine dair pragmatist mesajlar verildi. 

İsrail’in fırsatçılık yaparak Suriye ordusuna ait ağır silah ve ekipmanları tahrip eden hava bombardımanı konusunda da ‘soğukkanlı’ bir yaklaşım gösterdi, “İsrail’in argümanları artık dayanaksız ve son ihlallerini haklı çıkarmıyor” şeklinde bir açıklama yaptı. 

Hristiyanlar ve Dürzileri Suriye’nin geleceğinde ortak hareket edecekleri gruplar olarak sıralayan, PKK ile Kürtler arasında bir ayrım yaparak Kürtlere sahiplenen bir dil kullanan, değişim sürecinde onların da rol sahibi olacağına değinen, Batılı ülkelerle ABD ve İngiltere ile doğrudan temas kurup oralardan ‘tanınma’ elde etmeye çalışan agresif değil, yapıcı bir tutum var karşımızda. 

İnşallah bu sükunet ve sağduyu hali uzun ve kalıcı bir şekilde devam eder ve Suriye’nin acılarının dindiği, yaralarının sarıldığı huzurlu bir gelecek inşa edilir. 

Mehmet Acet / Haber7

Yorumlar16

  • Cem 2 saat önce Şikayet Et
    Aleviler bukadar Cani olduklarini bilmiyordum
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Hamza 3 saat önce Şikayet Et
    CHP efendilerine hizmet etmek için varlar. Onlar ülkelerini dışarıya şikayet ederler ve içeride de herşeye körü körüne muhalefet ederler ama ortaya bir iş icraat koymazlar.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Kompataro 4 saat önce Şikayet Et
    Size niye hiç 'men dakka dukka" olmuyor
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Samsunlu 4 saat önce Şikayet Et
    Allah aşkına alnı secdeye gelip Esed'e taraf olanlara Allah laneti olsun... bu ne kin.. hani Edirne'yi Enver alacağına Bulgar alsaydı... diyenler gibi... Erdoğan ne yaptı size!
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Demi yani 4 saat önce Şikayet Et
    Niyeki! Allah (cc) affetsin diyince bu millet neleri unutuyor. CHP de dediğinde unutulur. Niye unutulmasın ki
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat