570 yıl sonra gelen büyük başarı

  • GİRİŞ15.01.2025 09:08
  • GÜNCELLEME15.01.2025 09:13

Dün Başkent Ankara’da Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ile bir araya geldik ve kendisinden sektörün 2024 yılı değerlendirmesini ve 2025 yılı hedeflerini dinledik.

Türkiye bu alanda gerçek anlamda tarih yazmaya devam ediyor.

Hem, içeride Türkiye’nin daha güvenli bir ülke olmasını temin etme, hem, yüksek teknolojili ürünler ihraç ederek ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlama, hem de dış politikada Türkiye’nin etkinliğini ve saygınlığını artırma anlamında.

Türkiye’nin savunma sanayii ürünleri 185 ülkeye ihraç ediliyor.

Savunma Sanayii Başkanı Görgün, ihracatın yapılmadığı bazı ülkeleri sayarken, aralarında Burundi, Şeysel Adaları gibi, güvenlik ihtiyacı olmayan ya da ekonomisi buna müsait olmayan ülkeleri zikretti.

Yani esasen, Dünya’nın bütün ülkelerine yüksek teknolojili Türk ürünlerinin satılıyor demek fazlası olan bir ifade olmaz.

2024’TE HEDEFLERİN ÜSTÜNE ÇIKILDI

Haluk Hoca ve ekibiyle geçen sene de bu vakitler yine bir araya gelmiş, önceki yılın değerlendirmesini ve 2024 hedeflerini dinlemiştik.

2024 için savunma sanayii ihracatında 6,5 milyar dolar hedeflenmişti.
Gerçekleşme ise %29 artışla 7,154 milyar dolar oldu.

Bu sayede Türkiye 3500’ü aşan firması ve 1100 civarı proje ile savunma sanayii alanında ihracat yapan ülkeler sıralamasında Dünya’nın 11’inci sırasına yükseldi.

Görgün, önümüzdeki iki yıl içinse şöyle diyor:

“İki yıl içerisinde çift basamaklı rakamlara ulaşacağız. Çünkü 2023 ve 2024’te imzalanan sözleşmelerin toplam karşılığı 20 milyar dolar”

1 milyar dolar üzeri ihracat yapan firma sayısı 169’a yükselmiş.

Yine Savunma Sanayii Başkanının verdiği önemli bir bilgi daha var:

“Türkiye, bölgesel olarak en büyük ihracatı ve sözleşmeyi Avrupa ülkeleriyle yaptık”

Türk ürünlerinin ihracat pazarlarındaki avantajlarına dair üç başlıktan, üç kriterden söz ediyor Prof. Görgün:

1-Yüksek teknolojili olmalı.

2-Ürünle alakalı güven verici olmanız gerekiyor.

3-İhracatı yapılan ürün maliyet etkin (yani uygun fiyatlı M.A) olmalı.

Kendisi bizzat bu başarıyı elde etmek için Dünyayı fellik fellik dolaşıyor. Geçen yıl 30 kere seyahat yapmış, 200 bin kilometre yol kat etmiş.

FATİH SULTAN MEHMET’TEN 570 YIL SONRA…

Savunma Sanayii Başkanı Görgün, Türkiye’nin savunma sanayii alanında elde ettiği bu başarıyı 570 yıl sonra gelen bir başarı olarak nitelendiriyor.

570 yıl öncesinde Fatih Sultan Mehmet’in fetihler açan teknolojik atakları var.

Sadece Türkiye için değil, İslam dünyası geneline teşmil ederek bu başarıdan söz ediyor SSB Görgün.

KİMSENİN YAPMADIĞI, DOKTRİN OLUŞTURACAK, SÜRPRİZ ETKİSİ YAPACAK PROJELER…

Bu ezber bozan hikayeye dair Haluk Hoca’nın sözlerinden bir bölümü not aldım.

6’ıncı nesil savaş uçağı ile alakalı bir soru sorulduğuna Görgün, Türkiye’nin bu alanda nasıl bir felsefe ile hareket ettiğine dair dikkat çekici cümleler kurdu.

Aktarıyorum:

“Bizim bakışımız, dünyanın yaptığını yapmak yerine, kimsenin yapmadığı, doktrin oluşturacak, sürpriz etkisi yapacak projeler. 6’ıncı nesil savaş uçağı projesine kendi özgün bakışımızla başladık.”

İhracat rakamlarından söz ettim ama esasen içeride, yerlilik oranında elde edilen yüksek oran ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ithal etmek yerine yerli ürünleri kullanması ile elde edilen bir tasarruf miktarı var.

40 milyar dolar olarak hesap etmiş bunu SSB Başkanı Görgün.

Hepsinden öte, parasıyla bile alamadığınız, örtülü ya da açık ambargoların yıpratıcı etkisine karşın, kendi ürünlerinizin size verdiği özgüven, hiçbir maliyetle kıyaslanamaz bile.

GÖRGÜN’E ERDOĞAN’IN 800 KİLOMETRE 2 BİN KİLOMETRE MENZİLLİ FÜZELERDEN BAHSEDEN SÖZLERİNİ SORDUM.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde henüz kimselerin bahsetmediği çok önemli bir açıklama yaptı.

Bir bilgi verdi aslında.

Dedi ki:

“800 Kilometre menzilli füze stokumuzu artıracağız. 2 bin km menzilli füze çalışmamızı da hızlandıracağız”

Bu açıklama, Türkiye’nin taarruz füzelerinde 800 kilometre menzile çoktan ulaştığını, bu menzili 2 bin kilometreye çıkarmak için de çalışılmakta olduğunu gösteriyordu.

Bunu sordum Haluk Görgün’e.

Bu programla alakalı daha fazla bilgi verebilir misiniz şeklinde.

Gülümsedi, her bir kelimesi tek tek düşünülmüş, ince ince hesap edilmiş bir cevap verdi:

Onu da aktarıp yazıyı tamamlıyorum:

“Menzillerin detayından bahsetmeden, ihtiyaç duyduğumuz, kendimizin caydırıcı olarak kazanmamız gereken kabiliyetleri kazandığımızı, daha ilerisini geliştirmek üzere çalışmalarımıza devam ettiğimizi, bunların seri üretimi için altyapılarımızı güçlendirdiğimizi ifade edeyim.”  

Yorumlar54

  • Reis 3 saat önce Şikayet Et
    Hadi inşallah diyelim.Ama envantere girmeden yaptık denilemez.Ayrıca bizim önceliğimiz basit,idamesi kolay f5 gibi bir önleme uçağına acil ihtiyaç var.Bunu yapamadan 5. ve 6. nesil yapıyoruz demek biraz masalsı oluyor.
    Cevapla
  • zorbey 3 saat önce Şikayet Et
    maşaallah
    Cevapla
  • Bardak 3 saat önce Şikayet Et
    Bunlar bardağın dolu tarafı. Boş tarafı ise motorlar. Acil olarak motor konusu birinci öncelikli olmalı ve her girişim desteklenmeli. Uçak motoru, Gemi motoru, Tank motoru mutlaka ve acilen milli olmalı.
    Cevapla
  • bülent duman 3 saat önce Şikayet Et
    maşallah diyelim hayırlı olsun inşallah
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Allah yardımcınız 4 saat önce Şikayet Et
    Savaş uçağında envantere girdiği gün bin yıllık bir devrim gerçekleşmiş olur
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat