Özgür Özel, parlak bir fikirle önemli bir adım attı.
 
Parti içinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş arasındaki Cumhurbaşkanı adaylık rekabetinin çözümü anlamında.

Dün partinin Meclis Grubunda konuşan Genel Başkan Özgür Özel, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını tüm üyelerin katılımıyla gerçekleştirilecek ön seçimle belirleyeceğini açıkladı. 

Özel’in yakın çalışma ekibinden aldığım bilgiye göre hedef, önümüzdeki yaz aylarına kadar CHP’nin adayının kim olacağının belirlenmesi ve kamuoyuna açıklanması.
 
Bunun için parti içinde üyelerin oy kullanacağı bir seçim yapılacak.

CHP’nin şu an Özel’in ifadesiyle yaklaşık 1,6 milyon civarında üyesi var.

Yine Özel’e yakın kaynaklardan aldığım bilgiye göre, ön seçim takvimi resmen açıklanana kadar, partiye yeni üyeler kabul edilebilecek.

Resmi açıklama yapıldıktan sonra seçim safhasına geçileceği için, devamında yeni üye olunmasına izin verilmeyecek.
 
MANSUR YAVAŞ OLUMSUZ MU YAKLAŞIYOR?
 
Öğrendiğime göre Genel Başkan Özel, İmamoğlu ile iki kere, Yavaş’la ise bir kere bu konuyu görüşmüş.

Özel cephesine göre her iki isim de parti üyelerinin oylarıyla adayın belirlenmesi formülüne tamam demiş.

Ancak dün Özel’in açıklamasından sonra Yavaş cephesinden yansıyan kulis bilgileri ABB Başkanının önseçim fikrine olumlu yaklaşmadığı biçimindeydi.

ÖZEL CEPHESİ/YAVAŞ CEPHESİ: İKİSİNDEN BİRİ DOĞRU SÖYLEMİYOR
 
Cumhurbaşkanı adayının 1,6 milyon üyenin oy kullanacağı ön seçimle belirleneceğini Özgür Özel dün Grup toplantısında herkesin aynı şekilde anlayacağı bir netlikte kamuoyuna açıkladı.

Ancak Mansur Yavaş’a yakın isimlerin dediklerine bakılacak olursa Özel ile Yavaş arasındaki görüşmede önseçim zikredilmemiş bile.

Bu durumda taraflardan biri doğru söylemiyor demekten başka çare yok.
Meselenin vuzuha kavuşması için Yavaş’ın bu konuda ne düşündüğünü kendi ağzından açıklaması daha iyi olacaktır.

Bu arada hem Cumhurbaşkanı hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayının belirlenmesi yönündeki görüşlere de şu an için itibar edilmediğini ekleyelim.

Bir ara, İmamoğlu’na yakın bir gazeteci Yavaş’a Cumhurbaşkanı Yardımcılığı düşünülüyor deyince, Yavaş buna hızlıca tepki gösterip, öyle bir formülü kabul etmeyeceğini belli etmişti.
 
ERKEN SEÇİM TALEBİ DİLLENDİRİLİYOR AMA…
 
Özgür Özel, 2025 için “Bu yıl seçim yılı olacak” şeklinde açıklamalar yapıyor.
Ancak, CHP’nin demesiyle, yahut zorlamasıyla bir erken seçimin yapılabilirliği mümkün görünmüyor.
 
Meclis aritmetiği buna müsait değil.
 
Oradan zorlayıcı bir etki ufukta görünmüyor.

Seçim yenileme (erken seçim yerine bu tabir kullanılıyor) kararını sisteme göre ikinci bir ihtimal olarak Cumhurbaşkanı alabiliyor.

Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi bağlamında erken seçim çağrılarının CHP açısından bir koz olarak kullanılabilmesi mümkün.

Ancak, AK Parti çevreleri bu anlamda bir takvim olarak da 2027 sonbaharını zikrediyorlar.
 
Dün MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında, “Erken seçim, hayali bir beklentidir” diyerek kapıları kapalı tuttu.

Bahçeli’nin yaklaşımının ne olacağının okumasını, kendisinin önayak olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ‘temel kolonları’ üzerinden düşünmekte fayda var.

Yani, yeni sistemin çerçevesi belirlenirken, eski sistemin erken seçimler üzerinden ‘istikrarsızlaştırıcı’ etkisinin hesap edilmesini kas ediyorum burada.
 
AK Parti’nin, 2027’den önce bir seçim (Erdoğan’ın bir kez daha aday olması halinde) yapma fikrine soğuk olmasının asıl gerekçesi ise, uygulanmakta olan ekonomi programının hedefleriyle alakalı.

2026 sonunda tek haneli enflasyona ulaşmak gibi bir hedef var.
Bu hedef ulaşmadan, bunu vatandaşa göstermeden sandığa gitmek istemiyor AK Partililer.
 
Bu durumda, yazının bağlamıyla ilgili şu soru ortaya çıkıyor:
 
CHP’nin adayının bu yılın ilk yarısında açıklanması, o adayın lehine mi olur?
 
Aleyhine mi?
 
(Not: soru cevabını kendi içinde barındırmıyor)

Mehmet Acet / Haber7