Kirli bir savaştan kirli bir barışa…
- GİRİŞ18.02.2025 09:06
- GÜNCELLEME19.02.2025 18:33
Dün, CNN International’ın Web sitesinde yer alan “Beyaz Saray Putin’e doğru çarpıcı bir yön değişikliğinin sinyalini veriyor” başlıklı manşet haberin ilk paragrafı şöyleydi:
“Trump yönetimi, Rusya Devlet Başkanı’nın uluslararası tecridini sona erdirerek, Batı’nın çatışma halinde birlik ilkesini bozarak ve ABD’nin Avrupa’yı savunma konusundaki kararlılığına gölge düşürerek Putin’e yönelik çarpıcı bir yön değişikliğine işaret etti.”
Görüldüğü üzere bir tür, ‘temellerin duruşması’ vaziyetiyle karşı karşıyayız.
TRUMP BODOSLAMA GİDİYOR, AVRUPA/UKRAYNA PANİKTE. PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşta 1 milyona yakın insanın hayatını kaybettiği söyleniyor.
Bu durum karşısında ABD’de bazı senatörler, avuçlarını ovuşturuyor.
Lindsey Graham, “Sayenizde tek bir Amerikan askeri ölmedi” diyerek, Ukrayna’ya, Zelensky’yi övüyor.
Yüzbinlerce Ukraynalı’nın ölmesi, milyonlarcasının evini barkını terk edip kaçıp gitmesi, bir Amerikan askerinin hayatından daha önemli olamaz sonuçta!
Rusya’nın egemen bir ülkeyi işgali tabi ki hoş görülebilir bir durum olamaz.
Ancak, tiyatro sahnesinden cumhurbaşkanlığına yürüyen Zelensky gibi bir figürü, ülkesinin perişan hale gelmesi karşısında yaptığı ölümcül hatalar nedeniyle salt bir direniş kahramanı olarak görmek de mümkün görünmüyor.
Hatırlatalım…
Savaşın henüz ikinci ayı dolmadan İstanbul’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın arabuluculuğunda bir ateşkes çerçevesi oluşmuştu.
Rusya bu ateşkes doğrultusunda Kiev’e dönük yığınağı bitirip, ülkenin kuzeyinden Çernihiv bölgesinden çekilmişti.
Ama Zelensky ne yaptı?
En başta dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson olmak üzere Anglo Sakson aklın vaatleri/tehditleri karşısında savaşa devam kararı alıp, bugünlere kadar uzayıp gitmesine doğrudan etki etti.
Aynı dönemlerde Türkiye adına dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Bazı NATO ülkeleri savaşın devamı istiyor” şeklindeki açıklaması, tarihe doğru yerden bir not düşme anlamı taşıyordu.
Şimdi kirli bir savaşın ardından kirli bir barış dayatması var Ukrayna’nın önünde.
ABD’de 20 Ocak’ta göreve başlayan yeni Başkan Donald Trump, Ukrayna’nın onurunu eze eze bu savaşı bitirmek istiyor.
Avrupa’yı devre dışında tutarak, savaşın doğrudan taraflarından biri olan Ukrayna’yı bekleme odasında tutarak, ABD adına Putin’le doğrudan görüşmeler yürütüyor.
Avrupa ülkeleri önce “Biz neden denklem dışındayız” tepkisi verdi, dün de Paris’te alelacele bir araya gelip ABD yönetiminin bu pervasız tutumuna karşı nasıl bir tutumla hareket edeceklerini belirlemeye çalıştılar.
Düşünebiliyor musunuz, ABD ve Rusya üst düzey yetkilileri bugün Suudi Arabistan’da bu savaşı bitirmek için bir araya gelecekler ama buradaki görüşmelerde savaşan diğer taraftan, yani Ukrayna’dan kimse bulunmayacak.
ZELENSKY İSTANBUL ANLAŞMASINA UYMADIĞI İÇİN PİŞMAN OLMUŞ MUDUR?
Trump yönetimi, Rusya ile doğrudan temas kurarak ‘barış’ getirmeyi planlarken, Ukrayna’ya karşı sömürgeci bir yaklaşım sergilemekten, onur kırıcı bir tutumla hareket etmekten çekinmiyor.
Basına sızan ABD menşeli barış planının, ABD’nin Ukrayna’nın yeraltı zenginlikleri dahil hemen her şeyinin üzerine çökme amacı taşıdığı söyleniyor.
-Ukrayna, doğal kaynaklarının çıkarılmasından elde edilen tüm gelirlerinin %50’sini ABD’ye tahsis edecek,
-ABD, Ukrayna’nın ihraç edilebilir tüm madenlerini satın alma konusunda ‘Öncelikli alım hakkına’ sahip olacak,
-Ukrayna, egemenlik dokunulmazlığından feragat edecek, yani bu şekilde ABD’nin Ukrayna’nın varlıklarına el koyması hukuken temin edilmiş olacak.
Gibi, gibi…
Ukrayna bunu “Sömürgeci mantığa sahip” olduğu için reddediyor.
Zelensky’nin böyle bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerine dair açıklamaları da var.
Ancak, hem Ukrayna, hem de Avrupa için, Trump’ın bodoslama hali ve pervasızlığının şaşırtıcılığı ve korkutuculuğu ortada değil mi?
ZELENSKY ABD OLMADAN DİRENEBİLİR Mİ?
Trump, başkanlık koltuğuna oturmadan önce Zelensky için “Dünya’nın en zeki tüccarı” ifadesini kullanmıştı.
Neye binaen bunu söylemişti?
Rusya’ya karşı savaşta kullanılmak üzere ücretsiz bir şekilde Ukrayna’ya verilen milyarlarca dolarlık silahlara binaen.
Şimdi o milyar dolarların karşılığını Ukrayna madenlerine çökerek çok daha fazla şekilde geri almak istiyor.
Olmazsa ne olacak?
Ukrayna ABD silahlarından mahrum kalacak.
Peki, o durumda ne olacak?
Avrupa’nın, İngiltere’nin, Fransa, Almanya gibi ülkelerin yardımlarının Ukrayna lehine Rusya karşısında yeterli bir direniş sağlayıp sağlayamayacağı sorusu gündeme gelecek.
Bu mümkün olabilir mi?
Olduğunu varsayalım.
Ama öyle bir durumda da, Rusya’nın ABD’nin güvenlik garantisinden uzaklaşmış bir Avrupa’ya dönük yeni öfkesi yeni ne tür sonuçlar doğurabilir sorusu gündeme gelmiş olacak.
1945 sonrası oluşan kurulu düzenin çatırdamasıyla, yeni sürpriz gerilimlere, ABD küresel jandarmalığının yerini ikame edecek yeni oluşumlara, sert iniş çıkışlara hazırlıklı olmayı zorunlu kılan bir periyodun henüz başlangıç dönemlerinde olduğumuzun farkında mıyız?
Mehmet Acet / Haber7
Yorumlar26