ABD’nin hedefi, İsrail’e destek ve Ortadoğu ile Akdeniz’deki enerji kaynaklarına çökmek
- GİRİŞ21.10.2023 08:47
- GÜNCELLEME21.10.2023 08:47
Filistin sorunu ve İsrail’in ‘Gazze vahşeti’, ABD’nin Ortadoğu politikalarındaki başarısızlığının bir sonucudur.
Bu başarısızlığın sebebi, hem geçmişten gelen ve hem de bugün ortaya çıkan mevcut durum ile alakalı yalan, yanlış ve tarafgirliğe dayanan politikalarıdır.
Altını çizerek ifade etmek isterim ki, tarihte eşi benzerine zor rastlanan planlı bir kitlesel katliam olan bu vahşet, katil Netanyahu’nun emri ve ABD Başkanı Biden’ın onayı ve koşulsuz desteğiyle başlatılmıştır.
Kısacası, Filistin ve Gazze’de yaşanan bu insanlık faciası, Amerikan destekli bir İsrail ‘Soykırımı’dır.
ABD’nin ahlaki olmayan bu trajedi ve felakete destek vermesi uluslararası hukuka göre bir hak ihlali ve bir suçtur.
ABD’nin bölgede bu büyüklükte bir yapılanmayı gerçekleştirmesi bir güç gösterisi ve bir tehdittir. Filistin sorununun ötesinde bir gizli planın hazırlığı dikkat çekmektedir.
ABD bu politikalarıyla bir yandan İsrail’in güvenliği ve sınırlarını genişletme adına sürdürdüğü saldırı ve işgallerini desteliyor, diğer yandan ise Ortadoğu ve Akdeniz’deki enerji kaynaklarına çökmekte.
ABD’nin bu yanlış politikaları aynı zamanda bölgede ve tüm dünyada, ABD karşıtlığını alevlendireceği gibi içeride ise bölünmeyi körükleyecektir.
•
İsrail, savunmasız vatandaşları öldürmek için her türlü silahı kullanıyor ve ABD Başkanı Biden, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere her yaştan insanları katletmeyi meşru müdafaa hakkı olarak görüyor olması tek kelimeyle bir utançtır.
Zira, kitlesel katliam ve yerinden etme konusunda ne yaparsa yapsın İsrail’in yanında duruyorlar ve artık kimse ondan bu savaşta dürüst bir rol oynamalarını beklemiyor.
ABD’nin Gazze’deki savaşla ilgili tutumu ve Akdeniz’e savaş gemilerini göndermesi, Türkiye’yi kuşatacak askeri üsler kurması ile terör örgütlerinden kendine bağlı yapılar oluşturarak bölgede tehdit unsuru haline gelmesi, hem haydutça bir davranış hem de “ahlak dışı”dır.
ABD öncülüğündeki Batı, kendisinin olmayanı (Filistin’i) topraklarını hak etmeyene (Siyonistlere) verdi. Sonra da İsrail’in tüm uluslararası kararları reddetmesi ve orantısız güç kullanarak başlattığı toplu katliamlar ve yıkımlarla devam eden işgal ve saldırılara göz yumup, sessiz kaldı. Devamında ise iki devletli çözüme giden her türlü çözümü engelleyen İsrail’in yanında yer alması gibi geçmişten günümüze sürdürülen tarafgirliğidir.
•
Washington, hiçbir dönemde terör devleti İsrail’i kanlı saldırı, işgal ve yayılmacı girişim ve eylemleri nedeniyle kınamadı, bunun yerine İsrail’in Batı Yaka ve Gazze’deki saldırı ve işgallerini desteklediği bir gerçektir.
Şimdi ise 7 Ekim’deki ‘Hamas operasyonu’ karşısında hezimete uğrayan, itibar ve kariyerini çizdiren İsrail, saldırı ve cinayetlerini her türlü kırmızı çizgileri aşarak, Gazze’de bir insanlık faciasına yol açan savaşa dönüştürdü.
Ancak, ABD’nin politikasında ise yine bir değişiklik olmadığı gibi saldırgan ve işgalci İsrail’e desteğini arttırdığı görülmüştür.
Biden’ın USS Dwight D. Eisenhower ve USS Gerald R. Ford uçak gemilerinin yanı sıra bölgeye savaş jetleri de gönderdi. Buna ek olarak İsrail ordusuna mühimmat tedariki desteği, bölgedeki herhangi bir ülkenin İsrail’e saldırması halinde müdahale edileceği tehdidi anlamındadır.
Bütün bu tarafgirlikten sonra Başkan Joe Biden’ın “İsrail ve Filistin halkları birlikte bir arada yaşayabileceği iki devletli çözüm konusunda uğraşmaya devam etmeliyiz” açıklaması tek kelimeyle ahlaktan yoksun bir ikiyüzlülüktür.
Nitekim ABD’nin Ortadoğu politikası bölge ve dünyanın güvenliği, barışı ve istikrarına katkı sağlamadığı aksine saldırı, işgal, tehdit ve savaş kışkırtıcılığı olduğu açıktır.
Karadan, havadan ve denizden yapılan füze saldırısı ve hiç eksilmeyen hava bombardımanıyla yerle yeksan edilen Gazze’de binlerce savunmasız çocuk, kadın yaşlı olmak üzere her yaştan insanlar sistematik bir şekilde öldürüldü, öldürülüyor.
Kısacası, kelimenin tam anlamıyla büyük bir yıkım ve toplu katliam gerçekleşti ve de gerçekleştiriliyor. Sağ kalan acılar içindeki Filistinliler “ya öl ya da Filistin’i terk et” gibi korkunç bir tercihle karşı karşıya bırakılmış durumda.
Bu bir soykırım, bu bir vahşet…
Katil Netanyahu kadar Başkan Biden da sorumlu ve suçludur.
Yeni Akit
Yorumlar1