Türkiye Adaletsizlikler Meşheri
- GİRİŞ30.10.2014 10:02
- GÜNCELLEME30.10.2014 10:02
Her konuda, her işte, her düşünce ve eylemde adalet lazımdır, olmalıdır.
Yemek mi yiyeceksin?.. Âdil şekilde yemen gerekir. Doyduktan sonra yemeye devam etmek adaletsizliktir. Sağlığına zarar verir… Başkalarının hakkını yemiş olursun.
Günde beş milyon ekmeğin çöpe atılması, sadece israf değil, aynı zamanda çok büyük bir adaletsizlik ve zulümdür. Hem de küstah bir nankörlük…
Başta gelen büyük adaletsizliklerden ve zulümlerden biri, emanetleri (işleri, memuriyetleri, başkanlıkları, makam mevkileri, hizmetleri) ehil ve layık olmayan kimseler vermektir.
Bir müdürün bürokratın, resmî işler için kullanılması gereken otomobili özel işleri için kullanması adaletsizliktir.
İhtiyacın ve lüzumun ötesinde lüks meskenlerde oturmak adaletsizliktir.
Lüks otomobillere binmek adaletsizliktir.
Ne kadar israf varsa hepsi adaletsizliktir.
Ülke ekonomisini üretime yönlendirmeyip, var gücüyle mesken, beton bina inşa etmek adaletsizliktir.
Haram, kara, kirli, şaibeli yüz milyarlarca dolar birikimi adaletsizliktir.
Dört beş milyondan fazla nüfusu kaldıramayacak İstanbul’a, rant için yirmi beş milyon (on beş milyon değil!) adam doldurmak hem adaletsizlik, hem zulüm, hem hıyanettir.
Okullardaki din dersi aldatmacası adaletsizliktir.
Ehl-i Sünneti yıkıp, yerine Fazlurrahmancılık dinini, Mutezile mezhebini, BOP’un istediği yarım dindarlığı ikame etmek için sinsice çalışmak adaletsizliktir.
İstanbul’un içinden çıkılmaz trafiği büyük bir adaletsizliktir.
Ana dili Türkçe olan on milyonlarca vatandaşı, atalarının mezar taşlarını okuyamayacak kadar cahil bırakmak adaletsizliktir.
İstanbul’da en az on beş milyon kıymetli kitap, belge, koleksiyon, doküman ihtiva eden büyük bir kütüphane olmaması adaletsizliktir.
Unkapanı’ndan Eyüb’e doğru giderken yolun sol tarafından bir yığın çürük diş gibi harap, metruk=terk edilmiş, bakımsız bina bulunması adaletsizliktir.
Sulukule’deki evlerin Roman vatandaşlardan zulmen ucuza alınıp, yerlerine villalar yapılıp astronomik fiyatlara satılması adaletsizliğin daniskasıdır.
Kaldırımlara kum zemin üzerine yalap şalap karolar döşenmesi, bunların altı ay sonra bozulup kırılması adaletsizliktir.
Yüzlerce sayfa yazsam, yine de adaletsizlikler listesini bitiremem.
Çocuğunu haksız yere azarladın… Adaletsizlik…
Dükkandan kedi veya köpek yavrusu aldın, birkaç gün sonra zavallıyı sokağa attın… Adaletsizlik…
Otomobil kullanırken cep telefonuyla konuştun… Akşam dönerken piknik yaptığı yeri çöplük gibi bıraktın… Gıybet ettin… Yalan söyledin… İftira ettin… Lüzumsuz yere korna çaldın… Trafik kurallarını çiğnedin… Hepsi hepsi hepsi adaletsizliktir, zulümdür…
Birtakım muhalifler iktidarı adaletsiz olmakla suçluyor… Ya kendileri!.. Yaptıkları muhalefet adaletli bir muhalefet değil, adaletsiz bir muhalefettir…
Mecliste ana avrat küfür eden milletvekilini siz adaletli mi sanıyorsunuz?
Türkiye’deki Kemalist feministler de, İslamcı feministler de hepsi adaletsizdir. Adaletli olsaydılar, devletin KDV’li, polis korumalı yasal seks köleliğini tanzim etmesine isyan ederlerdi.
Bu memleketin en büyük adaletsizliği bence millî eğitim, okullar, ideolojik tedrisattır.
Başka bir adaletsizlik: Türkiye’de, Güney Kore’de olduğu gibi yüzde yüz yerli ve millî bir otomobil sanayii olmaması… Adaletsizliğin ötesinde hainlik…
Mason localarının açık olması, buna mukabil tasavvuf tekkelerinin kapalı bulunması da büyük adaletsizliklerdendir.
Türkiye bir adaletsizlikler meşheridir(=teşhir yeridir)…
En büyük adaletsizlikler içimizdedir.
Bir Müslümanın iman kardeşine düşmanlık etmesi, onun gıybetini yapması, onunla ilgisini kesmesi ne korkunç bir adaletsizliktir.
İstanbul’da sabahleyin camilere gidiniz, korkunç adaletsizliği göreceksiniz…
Evet beyler hanımlar veletler… Adalet sadece kanun, hakim, savcı, mahkeme, cezaevi demek değildir.
Son söz: Adaletsizlik sarsılma, parçalanma, dağılma, çökme, bölünme, yıkılma, tarihten silinme sebebidir.
Yorumlar1