Bayrağımızı açmayı unutmuşlar (mı) diyelim?
- GİRİŞ22.03.2013 09:10
- GÜNCELLEME22.03.2013 09:10
Türkiye'de çok önemli değişimler oluyor.
Bu “önem” sözcüğünün altına henüz olumlu veya olumsuz bir yargı koyabilmiş değilim. Zaman bu değişimlerin ne anlama geldiğini bize mutlaka gösterecek! Dün her şeyi tastamam düşünüp, bütün detayları atlamayanlar “bayrağımızı açmayı, o meydanda dalgalandırmayı” her nedense es geçmişlerdi!
Güya barıştan, özgürlükten söz edilen bir meydanda barış ve özgürlüğün sembolü olan ay yıldızlı bayrağımız yoktu veya yok sayılmıştı! Peki, bu durumu nasıl anlayacağız?
-Bayrağımızı açmayı unutmuşlar (mı) diyeceğiz?
-Biz bu bayrağı tanımıyoruz anlamını (mı) çıkaracağız?
-Canım boş ver altı üstü bayrak, üzerinde durmayalım, önemli olan barış (mı) diyeceğiz?
-Bayrakla ilgili bizim bilmediğimiz bir husus (mu) var?
- Yoksa bu bayrak mevzunu görmezden mi geleceğiz?
Bütün bunların bir anlamı elbette vardır?
Bayrak birliğin, beraberliğin, bağımsızlığın ve varlığımızın sembolüdür! Bayrak bir milletin şeref ve haysiyetidir, bayrak alın çizgilerimizdir, geçmişimiz ve geleceğimizdir!
Şimdi birileri yine siyaset hamaseti yapıp marazi bir partizanlıkla “Kraldan fazla kralcı “ edasıyla kan dökmekten daha mı önemli noktasına taşımak isteyecektir bu bayrak mevzusunu!
Kim ne derse desin, bayrak kan dökmekten daha önemlidir!
Çünkü kan, bayrak için, din için, vatan için dökülür!
Bayrağımız renginin anlamı nedir?
Yoksa yüzyıllardır atalarımız neden savaş meydanlarında kan döktü, canını verdi? Neden savaşlarda galibiyetin temsili olarak bayrak asılırdı göndere? Buna göre Bayrak'ın açılmadığı tek yer neresi olabilir acaba? Soruyorum!
Bizim için bayrak “barışın güvercini, savaşın kartalıdır!” Bunu bu millet çok iyi bilir!
Bayrak güvercin misali o meydanda dalgalanmadı!
Bu barış için, tasavvur edilen güzel yarınlar için, uzayan bu kanamalı hastalık sağalsın diye, ülkenin huzurunun hatırına bir çoğumuz, milliyetçi yanlarımızı, milli taraflarımızı törpüledik, susturduk, unuttuk!
Bir çok şeyi görmezden, duymazdan geldik!
Lakin gelinen nokta, bayraksız temenniler tatmin etmedi!
Bunları kalem mesuliyetiyle söylüyorum zira yarın bu bayrak için toprağa düşmüş şehitlerimizin bu kalemden hesap soracakları günler olacak! Hiçbir kalem ehlinin de bayrak mevzusunu teğet geçeceğine ihtimal vermiyorum, vermek istemiyorum.
Dünü geri getiremeyiz!
Ancak Türk milleti olarak o kitleden özür bekliyoruz! Yoksa bütün bu söylemlerin bizim, bu ülkenin çoğunluğunun nazarında hiç etkisi ve önemi kalmayacaktır! Samimiyet, söyleneni hareket ile ispat etmek, karşılıklı güven bu tür kaynaşmalar için çok önemlidir.
Daha ilk adımda istifhamlar yaratan bir çabanın sağlıklı sonuçlar vermeyeceği ihtimali düşündürmektedir!
Başbakanımızın bayrak ile ilgili tepkisi ortadır!
İçişleri Bakanı Muammer Güler meydanlarda tek bir Türk bayrağı görmemenin dehşetiyle “ nefretle kınıyorum” derken tam da bu söylediklerimizi teyit etmektedir aslında!
Bu bayraksızlık o kalabalığa gizlice verilmek istenen başka bir hesabın mesajı mıdır acaba? Diye sormadan edemiyor insan. Sorular o kadar fazla ve açıklamaya muhtaç ki! Bu soruları da ancak muhatapları cevaplamalıdır!
Ümitle bekliyoruz!
Muhabbetle Kalınız.
Yorumlar6