Saraybosna neresi Suriye neresi?
- GİRİŞ25.03.2013 08:31
- GÜNCELLEME25.03.2013 08:31
Eğlence amaçlı bir konserden ziyade irfani bir yönü var. Her şeyden önce amacı çok ulvi bir düşünceye hizmet etmesidir ki zira bu konserin geliri Suriyeli mültecilere bağışlanacak.
Konseri Saraybosna Orkestrası veriyor.
Konserin yönetmeni ise Emir Nuhanavoviç.
Bu Orkestranın ise ilginç bir hikâyesi var. 1990'lı yıllarda Bosna Hersek savaşı ve dahi katliamı bütün dünyada benzeri görülmemiş bir duyarsızlık ve ilgisizlikle izlenirken Saraybosna Kütüphanesinde oldukça ilginç bir şey yaşanır.
Bosna Hersek'in efsanevi ve bilge lideri Aliya İzzetbegoviç batı dünyasının ilgisini ve dikkatlerini bu vahşete çekmek için zamanın ünlü Boşnak Orkestrası Şefi Emir Nuhanaviç'i görevlendirir.
Bozkır'ın yanık sesli ozanı Bayram Bilge Tokel'in de Bosna Ağıtında söylediği gibi;
“Bizim için çalar çanlar
Kana boyandı Balkanlar
Gözlerimiz yolda kaldı
Hey insanlar, hey insanlar!”
Kabilinden bir çağrıdır bu konser ve Saraybosna Filarmoni Orkestrası bu konseriyle kanlı bir savaşın ortasında, ağır silahların ve yoğun bir ateşin ortasında, bomba sesleri eşliğinde bu konseri verir ve tarihe adını yazdırır.
“Suriyelileri en iyi biz anlarız!”
Saraybosna'dan İslami bir soyluluğun, ince bir düşünüşün tezahürü olarak Suriye'ye amaçlı bu konser, orkestranın şefi tarafından dile getirilir ve hayata geçirilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün destekleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Memorial sağlık Grubunun sponsorluğunda bu konser desteklenir.
Bu akşam CRR' de saat 20.00'da verilecek konser bütün halka açık ve ücretsiz!
Bu önemli konseri yönetecek olan Şef Emir Nuhanoviç'in şu sözleri ne kadar anlamlı ve ne kadar manidardır düşünene:
“ Suriyelilerin halini en iyi biz anlarız. Katledilen Boşnak'ların sesini duyurabilmek için yaptığımız konserin aynısını, 1994 yılında beraber çaldığımız arkadaşlarla İstanbul'da gerçekleştirmek istiyoruz. O dönemde arkamızda en güçlü duran ülke Türkiye idi. Şimdi Suriye halkının yanında en güçlü duran ülke yine Türkiye'dir. Bu konseri İstanbul'da yapalım ve Suriye halkının çığlığını dünyaya duyuralım”
Bu sözler ne kadar asil sözlerdir düşünülünce. Asya'daki yangına, çaresizliğe, vahşete Avrupa'daki Müslüman bir ülkenin böyle bir yaklaşımla sahip çıkması, çareler araması ne kadar da güzel ve yüce bir duyuştur!
İlginç olansa her iki topluluğun da zamanında bir Osmanlı beldesi olmasıdır ki ırak da düşülse, aralarına zamanlar ve ayrılıklar da girse o ruh, o irfani düşünce bir yerlerden filizlenip yeşeriyormuş!
Suriye'deki vahşet, Bosna'daki vahşetten farklı değil ve hatta buradaki savaş Müslüman Müslüman'ı katlettiği için daha ağır, daha vahim ve daha ızdırap vericidir! Hristiyan Sırp'ın Müslüman'a yaptığı vahşetin daha ağırını bugün Müslüman kendi din kardeşine yapıyor. İşte en hüzünlü olan taraf da burada!
Bayram Bilge Tokel'in yaktığı ağıt'ın devamı olan şu dörtlükteki ifadeler bugün Suriye'de binlerce kadın için söz konusudur. Ve bu kadınlar kimsenin hatırına gelmemekte ve acının en katmerlisini yine onlar yaşamaktadır.
“Ben Bosnalı bir anneyim
Bilmem ki kimlerden gebeyim!
Atlayıp Mostar suyuna
Bebeğimle öleceğim”
Suriye'de ölü sayının iki yüz binlere ulaştığı söyleniyor.
Ve Müslümanın savaşla imtihanı, şefkat ve merhametle imtihanı, inanmakla inanmamakla olan imtihanı bütün gerçeğiyle Suriye topraklarında yaşanıyor!
Bu imtihan tarihin en zor imtihanlarından birisi belki de!
Evlad-ı Fatihan diyarlarından Ortadoğu'daki feryada kulak kesilen Saraybosna'lı sanatçıları bu çabaları için kutlamak lazım. Bu konserde Suriyeli bir keman virtüözünün de bulunacağını hemen belirtelim!
Evrensel lisan, musikiyle düşünmeye ve bir olmaya çağırıyor!
Muhabbetle kalınız!
Meryem Aybike Sinan- Haber7
meryemaybike@gmail.com
https://twitter.com/maybikesinan
Yorumlar3