Başbakandan ramazan tempihnamesi!

  • GİRİŞ08.07.2013 08:21
  • GÜNCELLEME08.07.2013 08:21

Hele siyasiler de bu davete gelecekse israfın canına okuyacaklar!

Osmanlı devletinde Ramazan ayı geldiğinde, bayram geldiğinde özellikle Padişah veya diğer devlet büyükleri tarafından  “Tempihname” adı verilen bir yazılı genelge yayınlanır ve bu tempihnameler camilerde, kahvehanelerde, pazarlarda, alış veriş çarşılarında imamlar, vaizler ve tellallar tarafından halka duyurulurdu. Bu tempihnamelerde halkın ramazan boyunca uyması gereken kurallar hatırlatılır ve önemli hususlara dikkat çekilirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün gerçekten de ramazanla ilintili çok önemli bir hususa değindi ve bana bu tembihnameleri hatırlattı.  Gönderdiği mesaj hakikaten sosyal anlamda çok önemli bir noktanın altını çiziyordu.

Başbakan ilgili konuşmasında; "Ramazan-ı Şerif'in hayırlara, berekete, rahmete, afiyete vesile olmasını diliyorum. Hepinizden yoksulları bu ay içinde daha bir hatırlamanızı, bir tas çorbayı beraber paylaşmanızı diliyorum. Bırakın beş yıldızlı otelleri, oturun komşularınızla beraber. Onlarla sofranızı paylaşmanızı bekliyorum" dedi.

Bu mesaj kuşkusuz çok haklı ve yerinde bir mesaj idi zira ülkemizde artık dini vecibeleri bile sosyal prestijin güçlendirilmesi, gelecek planları için bir yatırım, iktidara yakın dindar ve iyi bir çevre için bir pencere olarak kullanan ikiyüzlü, hesapçı ve rantçı çevreler ne yazık ki var ve gittikçe de çoğalıyor!

Bu gidişattan ciddi anlamda kaygı duymak lazım geldiğini de biliyorum.

Bütün moral değerlerimizi en saf haliyle korumak ve yaşamak görevimiz olduğu gibi bu safiyane duyguları da hayata ve yaşantımıza geçirmemiz icap eder. “Körler sağırlar, birbirini ağırlar” deyimini pekiştirircesine bütün ramazan boyunca beş yıldızlı otellerde veya lüks restoranlarda yabancı mutfakların menüleriyle geçirilen şaşaalı iftar akşamları artık aşinası olduğumuz sıradan hadiselere dönüştü neredeyse.

Artık bazı konularda karar verelim.

Dinin bir vecibesini yerine getiriyorsak şayet onun ilahi, ahlaki, sosyal, insani ve felsefi boyutunu da hayata geçirelim. Yoksa bu mübarek ayı da mal -mansıp şehvetimize katık yapacaksak şayet ne olur uzak duralım bu ayın ismini böyle organizasyonlara alet etmekten! Nitekim yozlaştırıp temelinden ve içeriğinden sarsıyoruz hiç hakkımız olmadan. Bu ay dostluk, paylaşma, pay etme, hatırlama, kanıksama, bütün rütbelerin bir kenara atılıp enaniyet elbisesinin çıkarıldığı ve kalplerin Yüce Allah'ın bahşettiği hikmetin, huzurun ve sükûnun rahmet sularında yıkandığı özel bir zamandır!

Bu ramazan arifesinde hatırlamalıyız belki de…

 

Ramazan geldi mi sen de geleceksin en güzel elbiseni giyinip, sen de katılacaksın aşk kervanına. Ramazan aşkın güzelini, iyiliği, güzelliği, sevgiyi, hayrı, bereketi, hikmeti, rahmeti, mağfireti kuşanıp gelmedi mi ayların ta ötelerinden. Gelirken bize ilahi muştular getirmedi mi?

 

Hâsılı kelam…

Ramazan geldi mi nerdeysen, hangi ruh iklimindeysen bahar olacaksın, bahar yağmurları gibi yağacaksın insanların üzerine. Tarumar olmuş bahçelere gül, bizar olmuş yüreklere umut, tenhalaşmış caddelere ses, virane evlere ışık olacaksın. Bir yetimin yüreğine değen merhamet, ağlayan bir kadının gözlerine mendil, çaresiz bir fukaranın derdine çare olacaksın.

Ramazan'ı bir aşk ve gönül bahçesine çevirip oradan buruk yürekler devşireceksin ey kari!

Ramazan'ı kalbinle ezberleyeceksin!

Ramazan'ı gönülle ve aşkla emzireceksin!

Ve ramazan'a inanarak ve pak bir gönülle teslim olacaksın!

Sen ramazan'a böyle gelmezsen, ramazan senden gider…

Ramazan-ı Şerifiniz hayırlı uğurlu olsun Efendim.

Muhabbetle…

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com

https://twitter.com/maybikesinan

Yorumlar1

  • Ercan Günerden 11 yıl önce Şikayet Et
    Bir Sadık Yalsızuçanlar İftar Hatırası. Yatsıdan sonra imza köşesine geldim bir de baktım Sadık abi, efkarlı efkarlı cigarasını tüttürüyor. Çocuklardan biri elinde bir ufak tepsi içinde kahvaltılıklardan oluşan bir sandviç bir çay... Hayırdır bu nereye.. Sadık Abiye abi... Oğlum siz iyimisiniz, adam iftarını yaptıysa bu ne, yok iftarıı yapmadıysa bu saate kadar ne halt ediyordunuz burada... Abi öyle değil.. Nasıl? Abi ortaköyde bir iftara davetliymiş. Mekanın kapısından kafayı uzatmış içeri, bakmış ki ultra lüks bir yer. Burada iftar açılmaz Sadık var sen çocukların yanına git, simit poğaça bir şey ayarlarlar sana demiş gelmiş, ondan sebep bu tepsi... Aferim koçum, sorun, başka istediği varsa, çayını kahvesini istetmeden tazeleyin... Sadık abi anlatmaz da, bu yazıyı okuyunca aklıma geliverdi, 2008 sultanahmet hatırası işte... Yaşlanıyor muyum ne...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat