Hem felsefe, hem edebiyat hem de artistlik yap lütfen!

  • GİRİŞ26.08.2013 09:50
  • GÜNCELLEME26.08.2013 09:50

Dünyanın hal- ü pür melali, gidişatı, tavrı, tarzı pek limoni. Limoni dedikse de içinizi karartmayalım, sizin de canınızı sıkmayalım kabilinden söyledik zira uzun yıllardır dünya böylesi gerinmedi, böylesi ıkınmadı, böylesine kararmadı!

Canımın sıkıntısı bu hallerinin tümünün de İslam ülkelerinde geçiyor oluşuna, ortadaki ateşi yakanın da, ateşe odun taşıyanın da ve yananın da Müslüman oluşuna!

Müslüman iki kere yanılmaz demişler!

Biz biteviye hem yanılıp hem yanıyoruz oysa. Bir de yangına odun taşıyanımız var. Bütün dünyaya oturup kalkmasını öğreten, insanlığı öğreten, bilim, edebiyat ve felsefeyi zirveye çıkaranlar Müslümanlardı bir zamanlar.

Güzel ve sayılı günler tez geçer demişler.

Çabuk bitirmişiz o şaşaalı günleri ve sonra aniden bu bayrağı rehavete düşüp kaptırmışız elin adamına. O gün bugündür üzerimize serpilen ölü toprağından silkinip kendimize gelemedik. Ya da öyle istediler.

Muhakkak hep öyle rehavette ve sekeratta kalmamızı istediler zira öyle seviyorlardı bizi! Bu hal sürsün diye senin ruhunu, bedenini, algını, geleceğini bir bir kendileri şekillendirdiler. Bunun için birkaç yüzyıldır gereken her şey yapıldı, her şey ölçüldü, biçildi ve üzerine giyeceğin elbisenin bile bedeni ve numarası verildi!

Hikâye-i hayatın o mahrem elin kurgusuyla oluştu. Sen bu ara hep uyudun!

Sokağına, okuluna, çarşına, pazarına, evine girdiler ve seni sana el ettiler! Komşu idin apartman sakini oldun, berberlerden çıkıp kuaförlere takıldın, lokantanın ciğerini, çorbasını restaurantların bol mönülü çeşnilerine kurban verdin, salama sosise alıştın; sucuğu, kavurmayı unuttun…

Giyimin değişti, yiyimin değişti, zihnin zihniyetin değişti! Kızdığın şeylere kızmaz, tepki verdiğin şeylere bakmaz oldun. Geçmişi unuttun, elin zehri sana bal oldu! Dini diyaneti hatırladıkça kafana estikçe hayatına aldın veya zor geldi, dünyalık metalarla yer değiştirdi.

Sana hal-ü pür melalini hatırlatıp, hikmetli laf edecek olan oldu, sihirlendin ve ironiyle:

-Felsefe yapma, dedin!

Ya da bir söz ehli, sana bedii söz söyleyecek oldu, kelime-i Tayyibe diyarından inciler dizecek oldu, gönül kapına muhabbet divanını kuracak oldu,  dövecek oldun ve:

-Edebiyat yapma, dedin!

Nezaket, nezahet, incelik, zarafet bizim medeniyetimizin olmazlarındandı. İstanbul Beyefendisi, İstanbul Hanımefendisi görünümünde arif gönüllü, güzel sözlü, güzel yüzlü insanlar gördün, onları hakir gördün, yapmacık buldun, sanatla uğraşanları hiç hoş görmedin, aşağıladın, gereksiz bulup burun kıvırdın:

-Artistlik yapma, dedin!

Tekdüze yaşamayı, statükoyu korumayı kendine ilke edindin. Rahatını bozacak en küçük bir değişiklik sana yapılacak en büyük kötülüktü. Mutfak, yatak odası, iş arasında gidip gelmek senin için hayatın biricik gayesi idi ve tek hayat çizgin oldu yıllar yılı. Sana yapma, etme, biraz gayret göster şu işi de yapalım diyen oldu. Çok kızdın küplere bindin ve bütün kapıları kapadın yüzüne:

-Yeni icatlar çıkarma, dedin!

Sen bilerek veya bilmeyerek başta kendine, bir dine ve bütün mensuplarına nasıl da zarar verdiğini hesaplamadın bile. Felsefe, Edebiyat, Sanat ve İcat'ı (Bilim ve teknoloji) elinin tersiyle iterek yaşadığın toplumun düşünce, zihniyet ve duygu pınarını kuruttuğun gibi, toplumu kalkındıracak bütün zihni melekeleri de kabzettin, tuttun, erteledin, önüne engeller koydun!

İşte bütün İslam dünyası ortadır!

Bütün şiddet, ayrılık, kaos, kavga, engel, ölüm, zulüm, katliam, bitmek bilmeyen savaş ve darbeler, gözyaşından sağanak yağmurları bu medeniyet dairesinde meydana geliyor. Bunun sebebini mahrem diyarlara uzatmanın âlemi yok. Sen birlik olmazsan, sen dirlik olmazsan, sen üretmezsen, sen düşünmezsen, sen zihniyetini ortak hedefler üzerine geliştirmezsen yabanın ne suçu var?

Yaban bildiğini okur, bildiğini görür!

Bütün bu kötülüklerin asıl sebebi sensin!

Artık başka şansın yok. Hem felsefe, hem edebiyat, hem artistlik hem de icat yap!

Ve kutsal kitabın dediğini aklından çıkarma: OKU!

Muhabbetle kalınız.

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com

Yorumlar1

  • EYLÜL SONBAHAR 11 yıl önce Şikayet Et
    aynenn.... katılıyorum.başka çare yok.kitaplar tek yol gösterici...okumaktan başkası boş ...evvela Kuranı okumalı...anlamalı..sindirmeli..hissetmeli...bir ömür yeterse tabii
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat