Hükümsüzdür!

  • GİRİŞ02.09.2013 09:00
  • GÜNCELLEME02.09.2013 09:00

Hayatımız faydasız işlerle geçip gidiyor.

Az önce bir kişi daha öldü ve bu yazı bitene kadar onlarca kişi ölecek! Muhtemelen onlar da faydasız ve boş işlerle ömürlerini tükettiler. Ve zaman durdu onlar için.

Hepimiz dünya için, ikbal için yırtınıp duruyoruz.  Görünürde dindarız, Müslümanlığımızla kendimizi avutuyoruz lakin gerçekte hakikati incitip, hakikati kaale almıyoruz bile.

Yaşadığımız çağ ağır hasta ve bizler de bu virüsten nasibini almış ve ruhumuza sirayet eden hastalıklarla uğraşıp duruyoruz. Akl-ı selimi kalb-i selim ile bir türlü buluşturamadık, din mevhumunu içselleştiremedik, ruhumuzu güzele ve doğruya iliştiremedik.

Siyaset, medya, sosyal hayatımız bütünüyle dışa odaklı. Riyakârlık, vurdumduymazlık, bencillik, hile, desise olmazlarımız haline gelmiş ancak nedense hiç kimse dönüp kendisine bakmıyor. Herkes pir ü pak! Herkes mükemmel, herkes haklı,  herkes din âlimi, herkes mütefekkir ve sosyal bilimci.

Ve herkes malumatfuruş!

Hele son günlerde herkes Ortadoğu uzmanı!!!

Siyasetin, politikanın canı cehenneme! Biz koskoca bir İslam medeniyetini nasıl perişan ettik onu konuşalım, nasıl bu hale geldik onu tartışalım.  Müslüman kimliğini konuşalım mesela…

Şu bir gerçektir ki dünya'da yüzü gülmeyen toplumların tümü de İslam ülkeleri. Ateşin, kaosun ve silahın sokaklarda devriye gezdiği, her dem masum kanının aktığı toplumların tümü yine Müslüman toplumlar.

Huzur ve sükûn buralarda hükümsüzdür!

Nerede bir geri kalmışlık varsa, nerede bir kirlilik ve çirkinlik varsa, nerede bir ucubelik yaşanıyorsa yine bu toplumlarda. Kadın haklarının ihlali, erkeklerin kendi aralarındaki korkunç rekabeti, çocuklara bile sirayet etmiş üçkâğıt ve sahtekârlık yine bu toplumlarda… Acımazlık, aldırmazlık, hodgamlık, vefasızlık yine burada…

İnsanın birbirini en çok incittiği ve ezdiği toplumlar yine buralar!

Bu topraklarda insanlık hükümsüzdür!

İnsan düşündükçe kahroluyor, ürperiyor! Alvarlı Lütfi Efe “incitme” redifli gazelinde insanı incitmenin, Peygamberi incitmekle aynı olduğunun altını çiziyor:

Hazer kıl kırma kalbin kimsenin canını incitme
Esir-i gurbet-i nalân olan insanı incitme
Tarik-i ışkda bî-çareyi hicranı incitme
Sabır kıl her belaya hâne-yi Rahman'ı incitme

Felekte hâsılı insan isen bir canı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şanı incitme

Güzelim İslamiyet maalesef hiç anlaşılmamış,  hiç içselleştirilmemiş, hiç yaşanmamış, hiç hayata geçirilmemiş! Bu nasıl bir inanç algısıdır bu nasıl bir yaşantıdır demekten kendinizi alamıyorsunuz.

Hele diğer toplumları düşündükçe, onlarla karşılaştırdıkça daha bir üzülüp kederleniyorsunuz. Onlar iç işlerini, dışişlerini, mezhep kavgalarını, dünyevi tartışmalarını çözmüş, haletmiş ve en azından orta yolda buluşmuş ve şimdi artık güzel şeyleri konuşup paylaşıyorlar.

Mehmet Akif Ersoy'un anlattığı çok güzel anekdot okumuştum yıllar önce:

“Yedi bacanak hep birlikte hiç konuşmadan yürüyorlarmış ve içlerinden de; birisi rastlasa da laflasak!” diye düşünüyorlarmış.

Şimdi İslam ülkelerinin hal-ü pür melali de bu kabilden bir durum. Herkes, hepimiz gözümüzü, kulağımızı dört açmış batılı ülkelerin Suriye meselesine olan tutum ve yaklaşımlarının ne olacağını merak ediyor, konuşup duruyoruz. Hıristiyan'dan, Yahudi'den medet umuyoruz!

Bu gerçekten de bütün İslam coğrafyası için büyük bir utançtır! Gerçi Prof. Dr. Hayrettin Karaman Hocanın söylediği gibi bir “İslam dünyası” yoktur, aslında hiç olmadı. Öyle görünüyor ki hiç olmayacak!

Amerika'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın ve İsrail'in tutum ve yorumlarına odaklanmış hazır kıta bekliyoruz “İslam dünyası!” olarak. Bu üzerinde düşünülürse dayanılması çok zor olan büyük bir utanç ve büyük bir ayıptır. Nasıl olur da hak dinin mensupları, aralarında bir birlik kuramaz, bir kaosu çözemez, bir ateşi söndüremez! Nasıl olur?

Mısır, Suriye, Doğu Türkistan, Filistin ve daha nice bölgede hala ölüm, ıstırap ve zulüm var ve insanlar kan ağlıyor. Bu çağda, dünya ekonomik, teknolojik, kültürel ve sosyal meselelerle uğraşırken biz hala ortaçağ hesaplarını kapatamamış, mezhep ve siyasi kavgalarla soydaşımızı ve dindaşımızı acımasızca öldürüp, birbirimizle uğraşıyoruz!

Bu durumdan hepimiz bütün Müslümanlar sorumluyuz.

Bu çağın insanına Sevgili Peygamberimiz şefaat eder mi? 

Ya Yüce Rabbimiz bizi dergâhına kabul eder mi?

Artık Müslümanların tefekkür ve tezekkür noktasında yeniden kendi ruh dünyasına seferlere çıkma vaktidir ve ortak hedeflerde buluşmak vaktidir. Müslüman kendini ve fıtratının iç sesini yeni baştan fethe çıkmalıdır!

Yoksa geleceğimiz olmayacak! Ne manen ne de madden.

Ve Alvarlı ile bitirelim:

Celîs-i meclis-i ehl-i hakikat ol firar etme
Heva-yı nefsine tabi' olan yerde karar etme
Tekebbürlük eden insana asla i'tibar etme
Sana cevr ü cefa ederse bir keş inkisar etme

Felekte hâsılı insan isen bir canı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şanı incitme

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Yorumlar3

  • NİHAT ULUKUŞ 11 yıl önce Şikayet Et
    İSLÂM'I YAŞAMAK ;. Müslüman Olarak İslâm'ı Yaşarsak, Emri Maruf Nehyi Münker Yaparsak; Bayanlarımız Tesettürlü Fitneden,Gıybetten Uzak ; Erkeklerimiz Edepli,Namazlı,Oruçlu, İnsanlara Yardım eden vs. vs. Yani Kısacası İslamı Yaşamaya Gayret Eder ve Yaşarsak, Cenabı Allah'ta Ümmeti Muhammed'e Yardım Eder.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • tayyip manar 11 yıl önce Şikayet Et
    tayyip. ne zaman düzelir biliyormusunuz? müslümanlar ne zaman kuran bir bölümünü kabul edip bir bölümünü hiçe saymasalar o zaman .örneğin müslümanım deyip başını kapamamak gibi.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • demokrat 11 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğinize sağlık. Gerçekten de çok doğru tespitler. Bütün rezillikler ne yazık ki bizde. Ama u-tan-mı- yo-ruz!!! İslam ülkeleri de yok gerçekten mandalar var, birilerine uşaklık edenler var. Teşekkürler sayın yazar.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat