Ah Nazlı Abla Ah!
- GİRİŞ03.03.2014 08:27
- GÜNCELLEME03.03.2014 08:27
Çocukluğumuzun o pembe rüyalı evlerinin tek kadın yazarıydın sen. Babalarımız seninle yorumlardı gündemde her ne varsa. Öylesine gerçekçi öylesine yiğittin. Rahmetli babam “Osmanlı kadını” derdi sana. Seni bugün görse kahrından ölürdü herhalde.
Sana imrenirdim.
Üniversitede hocam bana “Nazlı Ilıcak'ın genç versiyonu” derdi. Tek idolüm idin, çünkü. Senin gibi sözünün eri olmak, senin gibi daima hakkaniyetle, inançla, sağ duyuyla meselelere bakmayı isterdim. Benim gözümde bu ülkenin tek entelektüel kadını sendin zira sen başkaydın, senin duruşun, bakışın, farklıydı!
Merve Kavakçı'ya dağlar gibi arka çıkmanı, zor günlerde ve zor zamanlarda doğruyu görmeni ve konuşmanı sevmiştim. Bir de siyasi ve kültürel birikiminle karşında her kim olursa olsun ezip geçmeni severdim. Sen hep galip, diğerleri hep mağluptu o zamanlar. Sonra hangi yaşta olursan ol, zarafetini, güzelliğini takdir ederdim hep.
Hasılı kelam severdim seni. Çok severdim.
Çok da sayardım, hürmet gösterirdim.
Şimdi mi?
Sana üzülüyorum. Konuşlandığın yer sana yakışmamış! Ortada mertçe bir kavga olsaydı keşke diyorum. Söz söze, göz göze, bilek bileğe bir kavga hani. Namertçe olmayanından! Bilirim ki eskiden olsa sen de böyle söylerdin, zira bütün çocukluğum ve gençlik yıllarım seni okumakla geçti.
Bizim kültürümüzde, bizim medeniyetimizde arkadan konuşmak, sırtından vurmak yoktu. Bizans keşişlerinin çorlu entrikaları yoktu, hile ve desise yoktu, hele yol arkadaşını yarı yolda bırakmak, onu sırtından hançerlemek hiç yoktu. Satmak yoktu, kandırmak yoktu. Öyle kişilere ne dendiğini bilmem hatırlar mısın?
“Yolların Sonu” kitabında Hüseyin Nihal Atsız'ın bir şiiri vardı ki hala aklımdadır ve ne zaman ihanet ve kahpelik görsem o dizeleri hatırlarım:
“Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin/ değişilir topu da bir sokak kaltağına!
Bizim kuşağın yetişmesinde “Tercüman” gazetesinin önemi büyüktür. Rahmetli babacığımın biricik gazetesiydi, hatırlıyorum. Okumaya yazmaya ilk geçtiğimde okuduğum yazıları hala hatırlıyorum. Gözümü açtığımdan beri okuduğum o mecrada tanıyıp bildim seni. Sonra Kabaklı Hocanın “Gün Işığı'nı”…
Şimdi nasıl bir hayal kırıklığı içindeyim bilemezsin!
Önce bilinçli bir şekilde ülkenin Başbakanının yanında görünüp, devletin bütün kurum ve kuruluşlarına, sinir noktalarına yerleşen, hayatları boyunca hiç olmadıkları kadar maddi ve manevi anlamda büyüyüp palazlanan ve içten pazarlıklı olarak geldikleri için bütün hazırlıklarını tamamladıktan sonra; yol arkadaşına sırtını dönen, tehdit ve şantajla ihanetin destanını yazan bir takım insanlardan yana tavır almanızı gerçekten anlayamıyorum...
Söyler misiniz ne oldu?
Sizin hakkın kılıcı kabilinden doğrucu taraflarınız vardı, ne oldu Nazlı Abla? İnsanları gizlice dinleyen bu insanların elde ettikleri verilerin üstüne bir de istedikleri bilgileri ve kurguları eklemleyip pervasızca yayınlamaları etik midir?
Siz bunu ahlaki buluyor musunuz?
Bunu mertlik ve namertlik noktasında nerede ve nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ülkeye, bu millete sevdalı bir vatansever olarak ne zaman bir dinleme haberi duysam içim burkuluyor zira ülkem adına, vatanım adına ve dahi milletim adına utanıyorum, kahroluyorum.
Bu durum dünyanın hangi ülkesinde var? Dünyaya rezil olduğumuza mı, mertliğin unutulup namertliğin alkışlanmasına mı, alnı secdeye değen insanların yürek burkan kavgasına mı yanmalı bilmiyorum artık! Ancak bütün bunların içinde en ağırı galiba bu aziz ülkenin Başbakanına ve ailesine yapılan saygısızlıktır!
Siz ki en çok rahmetli Adnan Menderes'in o unutulmaz trajedisini yazan ve anlatan yazarlardan birisiniz. Aylar önce onun aşık olduğu kadınlardan bahsetmiş ve bu yasak aşklarını normal hadiseler gibi yazmıştınız.
İşte yine bir başbakan linç edilmek isteniyor!
Bugün gerçekliği tartışmalı, saçma sapan, düşmanca hazırlanmış ve kurgulanmış ses kayıtlarını ayıplamadığınız gibi destekler mahiyette bir tutum içindesiniz.
İşte dün akşam twetterda müjde verir gibi attığınız o twetlerden biri:
“nazli ilicak @Notredamedesion 1 sa.
HARAMZADELER333 Fenerbahçe'ye siyasi müdahaleyi gösteren ses kaydını yayınladı SANSÜR geldi Ama ulaşamayanlar doğrudan YouTube'u denesin”
Sizin gibi yaşı kemale ermiş bir hanımefendinin, bir ablanın yapması gereken böylesi etik olmayan bir tavrı onaylamak değil, eleştirmek olmalıydı. Siz toplumun gerilmesini, kavga etmesini, kin ve nefretin tırmanmasını ve komployu, entrikayı, röntgenciliği ve hileyi makul göremezsiniz!
Sizin böyle bir lüksünüz yok!
Herkes bunu makul görebilir, taraf olabilir, alkışlayabilir ama siz bunu yapamazsınız! Siz Nazlı Ilıcak'sınız! Zira bu toplum sizi Nazlı Ilıcak yaptı. Bu toplumun ablası olmalıydınız, Türk Töresi gereği “ak saçlısı” olmalıydınız.
Yıllarca yanında yöresinde gezdiğiniz bu kesime dost olsaydınız böyle taraf olmak yerine dostane tavsiyelerde bulunurdunuz. Dost dediğiniz doğruyu da yanlışı da gösteren değil midir?
Ah Nazlı Abla Ah!
Öylesine bir hayal kırıklığı içindeyim ki senden yana.
Bizim yaşımızdan daha fazla yekun tutan kariyerini böyle bitirmemeliydin! Jübileni böyle yapmamalıydın! Size olan sevgimizi böyle yıkmamalıydın!
Ah Nazlı Abla Ah!
Meryem Aybike Sinan-
Haber7
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar4