Hiç olmaz, olamaz, olmamalı dediğimiz o kadar şey yaşandı ki artık tabiri caizse her şeyin ezberi bozuldu. Artık siyaset tarihi bu günlerden söz ederken “Beraber ve solo muhalefet” siyasetinden de bahsedecektir.

Aylardır homosu, komosu ve cemosu bir araya gelmiş ortaya karışık bir alafranga, alaturka ve hizmeturka modeli siyaset yapılıyor. Bir nevi “Bremenin Mızıkacıları”  kabilinden bir araya gelmiş büyük bir kakofoni ile “yolsuzluk, haram, hırsızlık” temalı şarkılar mırıldanıyorlar ama bu temalar öyle yabancısı oldukları temalar değil. Aksine bu temalarda hepsinin uzmanlık sertifikaları var.

Ha bir de gişe yapmayan bir plak şirketleri: Pensilvenya Kasetçilik!

“Beraber ve solo şarkılar” konseri böyle devam ediyor hâsılı kelam.

Aaaa o da ne?

Yepyeni bir siyasi figür de bulmuşlar. Bu kez farklı dağlardan tepelerden estiriyorlar rüzgârı. Her şeyi yenmek, devirmek, bitirmek üzerine kurdukları için bütün yolları mubah sayıyorlar. “Twitter'ın Türkiye Hukuk Bürosu” olan, kendi vatandaşının ortaya saçılmış mahremlerini,  en insanı haklarını korumak yerine twitter denen dünya devinin haklarını korumayı kendine görev edinmiş bu hukuk bürosunun şefi devreye sokulmuş gibi… Ayy ay ayyy elindeki yetkileri Demokles'ın Kılıcı gibi sallayıp duruyor!

Öyle ya meydan er meydanı!

Gerçi meydan yiğidini bulmuş bulmasına lakin yenilen pehlivanlar güreşe doymazmış kabilinden durmadan yeni pehlivanlar sürüyorlar cenk meydanına.

Bir de cazgır tayfası var arkalarında!

Bu er meydanının “cazgır” ve “salâvatçı” denilen ama meydan yerine kâğıttan gastelerinde güreşi başlatıp bitiren bir takım kalem efendileri var. Amiral gemisi miymiş neymiş durmadan su alan bir gaste var ve orada yazan bir düzüne yazıcıları… Bu gastenin şen'dilli yazıcısı kalkmış “haramdan, helalden” dem vurmuş ve yine lafı evirip çevirip bilindik yere getirivermiş! Haramı helali de bilirmiş şen'dilimiz!

Sabahtan akşama kadar haramdan kuleler ve sütunlar inşa eden bu zat-ı entel sanırsınız ki yaşantısını “helal” dairesinde bir ermiş makamında geçirmiş öylece fetvalar diziyor insanlara! Haram yemekten ve günah işlemekten malamat olmuş ve dahi bunun kitabını yazacak insanların etrafa riyakârlık saçmaları ne tuhaf bir haldir oysa.

Efendi Efendi, Ey er meydanının cazgırı!

Güreş biteli, oylar sayılalı, reisler makamlarına oturalı haftalar oldu sen hala ne sayıklıyorsun? Hala mızıkçılık ediyor, hala kabullenemiyorsun! Uyan uyan sabah oldu ve seçim bitti!

Sarıgül mor gül oldu ve yavaş yavaş uzadı Mansurunuz!

O amiralmiş, generalmiş neymiş o gemiciğin köşelerinde boş boş konuşmaktan, boş boş yazmaktan helak oldun, kendine gel! Zihninin tozlarını şöyle bir silkele hele… On iki senedir aynı şeyleri söyleyip yazmaktan bıkmadın mı?

Bu millet sizden ve güruhunuzdan bıktı artık. Vallahi!

Yenilgileri bile zaferle çarpan zihniyetinizden de, pireyi deve yapan algınızdan da, tozlanmış ve şirazeden çıkmış siyasi duruşunuzdan da bıktı usandı bu millet! Ne yaparsanız nafile, bu millet sizi gözden çıkarmıştır artık, geriye dönemezsiniz. Sadece yarın ki Büyük Türkiye idealine doğru tek bir yöne olan bilete geçit var. Bitti. Anlayın ve kabul edin.

“Beraber ve solo muhalefet” günleriniz bir süre daha zorunlu olarak belki devam edecektir ama git gide azalacaksınız! Bunu bir anlasanız her şey daha güzel olacak. Rahatlayacaksınız…

Gerçekten!

meryemaybike@gmail.com