Yalova AK Partiyi kaybetti,  zira uzun yıllar Ak Parti Belediyeciliğini göremeyecek ve yaşamayacak. Bir şehrin hayatında 5 yıl az bir zaman mıdır? Ak Parti 12 senedir AK şehirleri yepyeni bir çehreye kavuşturdu. Ancak biz CHP’de kalacağız diye ısrar eden şehirler yirmi otuz yıl Ak şehirleri geriden takip ediyorlar… Etsinler bakalım!

Dünkü seçimlerde beni en çok şaşırtan il Yalova oldu. 
MHP gibi bir parti tabiri caizse bu ilde çöktü. Aslında burada bir de MHP kaybetti. Zira Ak Parti tek başına meydan okurken, oylarını korurken MHP tek kelimeyle dibe vurdu. Yazıyı yazdığım saatlerde MHP 792 oy veya 1.4 oy oranına sahipti. Hâlbuki 30 Mart seçimlerinde 5.41 oranında oy almıştı.
 MHP’de yaklaşık yüzde 4 oy oranında bir oy kayıp ve MHP’li yetkililere sormak lazım:  Bu oylar nereye gitti? Daha doğrusu nereye yönlendirildi? Yüzde 4 oyu CHP oylarından çıkardığımızda geriye AK Partinin zaferi kalıyor!
Bütün mesele zaten Ak Partinin kaybetmesi değil miydi? Mamafih bütün denklemler ve hesaplar buna göre yapılmıştı. İşin vahim tarafı BBP ve Saadet de karşı taraftaydı!
Meselenin bir de ironik tarafı var: Bütün partiler toplaşıp bir Ak Parti etmiyorlar, edemiyorlar, buna güçleri yetmiyor!
Gerçekte asla bir araya gelemeyecek insanları bir araya getiren saik Ak Parti üzerinden artık tavan yapmış bir Recep Tayyip Erdoğan nefreti değil mi? Bu nefret nasıl bir şeydir ki hiçbir şekilde mütenasip olmayan, aralarında tenasüp bulunmayan bu iki parti seçim ittifakı yapabiliyor?
Evet, artık Türkiye böyle bir dönüşüm geçiriyor!
Biz MHP çizgisi içinde bulunmuş ailemizden mütevellit bir tanışıklık, muhabbet ve yakınlıktan dolayı bu ideolojiyi az çok bilen, ilk gençlik yıllarımız da bizzat içinde olan ve daha sonra üniversite yıllarında kendi çizgisini yakalamış ve bu ideolojiden kopmuş birisi olarak gerçekten de bu duruma hiç alışkın değiliz. Başbuğ Türkeşli yıllarda Ozan Arif’i az dinlemedik. Dün akşam Yalova seçimlerini irdelerken Ozan Arif’in bir dizesi düştü aklıma:
“Ölmez bu hareket ölmez bu dava!” 
Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi, Milli Kültür, Medeniyetçilik, Millilik, Muhafazakârlık, İslam, Devlet-i Ebed Müddet vs… 
Şimdi Allah aşkına bunların hangisini Ak Parti üstlenmiyor? Hangisine sırtını dönmüş? Hangisi için seferber olmuyor? 
Açık söylüyorum:
Artık bu hareketi de davayı da gerçekte Ak Parti omuzlamış!
Benim gençliğimdeki MHP’nin ya da dokuz ışık doktrinin açılımı şöyledir: “Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlakçılık, İlimcilik, Toplumculuk, Köycülük, Hürriyet ve Şahsiyetçilik, Gelişmecilik, Endüstri ve Teknikçilik”
Şimdi Ak Partinin çalışmalarına, eylem ve icraatlarına, hedeflerine, ideallerine, ekonomik başarılarına ve topluma bakışına dönüp baktığımızda ve irdelediğimizde bütün bu doktrinlerin tümünü kucakladığını ve hayata geçirdiğini en azından gayret gösterdiğini görürüz. 
2071 hedefi ülkücülük değil de nedir?
Vatan topraklarında yaşayan herkesi mesut ve mutlu etmek için atalar yadigârı unsurları bir arada tutmak için adımlar atmak, Osmanlı ruhunu mayalamaya çalışmak Millilik değil de nedir?
Efendim “Kürt Açılımı” hareketini öne sürüp Ak Partiyi sanki ülkeyi felakete götürmek isteyen bir partiymiş gibi lanse etme çalışmalarını hayretle izliyoruz. Sanki kendileri hiç iktidara gelmediler ve bu problemi çözme noktasında inisiyatif kullanmadılar! Terörist başı Öcalan kendileri zamanda yakalandı ve bilhassa gereken yapılmadı!!! Peki niye?
Zira devlet idare etmek başkadır, hariçten gazel okumak başkadır da ondan! 
İşte bendeniz de içimdekileri haykırayım ve hariçten konuşayım bakalım:
“Bu Açılım hareketi başarılı olamayacak gibi görünüyor zira PKK denen art niyetli peşmergelerin barış istedikleri yok! Bunların derdi başka, hele ortalığı bulandıran ikinci, üçüncü görünmez maşaların varlığı, yeni baştan bütün haşmetleriyle piyasa çıkmış olmalarıyla bu PKK ve destekçileri iyice zıvanadan çıktılar.  Sanki sabrımızı sınıyorlar! İyice şımardılar!                                                 
Gerekirse Türkiye Cumhuriyeti o dağları yeni baştan tepelerine geçirecek kudrettedir!”
Bendeniz, sade bir vatandaş böyle konuşabilirim, değil mi? Ancak devlet yönetmek ve devlet adına meselelere bakmak ve konuşmak farklıdır. AK Parti ve Başbakanımız da en az bu kendini “vatansever” veya “vatan/savar” tipler kadar vatanperverdir…
Hasılı kelam MHP çok yanlış bir yerde konuşlanarak, asıl durması gereken yerde değil de kendisiyle hiçbir maddi ve manevi bağı olmayan bir duruşun yanında durarak geçmişini hiçe saymış ve kendisine gönül verenleri hayal kırıklığına uğratmıştır. 
Uzun vadede MHP bunun bedelini de vebalini de en hazin bir şekilde                                                                                                                                                                                                           ödeyecektir!
Yalova’nı mağlubu kesinlikle MHP’dir!

Meryem Aybike Sinan- Haber7
meryemaybike@gmail.com