Ne kariyeri?
- GİRİŞ05.01.2015 07:54
- GÜNCELLEME05.01.2015 07:57
Üniversite mezunu, yayınlanmış dokuz adet kitabın müellifi olan ve çalışan bir kadınım. Üstelik evliyim ve biri kız biri erkek iki çocuk annesiyim. Kariyer ise, işte kariyer! Ancak benim için önemli ve anlamlı olan mutlu evliliğim ve hayatımı aydınlatan iki çocuğumdur. Bir kadın için asıl kariyer tartışmasız budur.
Akşam kapı çaldığında eve güneş gibi ışıyan yavrularınızdır.
Sizi sevgi, şefkat ve merhametiyle kuşatan eşinizdir kariyer!
Sağlık Bakanımızın bir durum tespiti olarak söylediği sözleri çarpıtarak farklı zeminlere çeken zihniyetin ne söylediği çok önemli değil. Lakin bu kesimin kadını nasıl gördüğü, kadına biçtiği değeri de biliyoruz. Kadını bir meta olarak kapitalin emrinde birer köleye dönüştüren zihniyete söylenecek çok sözümüz var mamafih zemin müsait değil.
Kariyer gerçekten de anne olmaktır, yuva kurmaktır, yuvanızı ayakta tutma başarısıdır aslında. Günümüzde kadın bunlardan ziyade ne hikmetse gözünü dışarıya dikmiş, dışarıda mutluluk aramakta, kendini dışarıdaki konumuyla daha mutlu sanacağı sanrısıyla büyük ve telafisi mümkün olmayan yanlışlara düşmektedir.
Günümüzde kadın olmak dünden daha zordur!
Günümüzde kadın olmak olgusu bir çok şeyle baş etmeyi, her daim genç ve güzel kalmayı, başarılı olup, göz önünde ve söz sahibi olmayı zannedecek bir kıvama getirilmiştir. Bütün bunlar yoksa kadın da yoktur artık!
Ekranlarımız belli bir yaşın altındaki kadınlarla kaynıyor. Yıllar önce ekranlarda var olan kadınlar yine birer birer bu ekranlardan kayboldular! Şarkıcı ve türkücülerde de durum budur. Yaşla gelip kuruyla giden kadınlar ordusu da işte bu kariyer tutkunu diyebileceğimiz kadınlar arasındaydılar bir zamanlar!
Geçtiğimiz gün bir televizyon programında eski bir türkücünün evine giden televizyon ekibi kadına bu aralar ne yapıyorsun diye sorduklarında “bu aralar çalışmıyorum” cevabını veren türkücü kadının yüz hali ruh haletini de gözler önüne seriyordu aslında. İtilmişlik, unutulmuşluk, terk edilmişlik haletiydi bu…
Son zamanlarda evlenememiş, yaşı geçkince kızların ne çok çoğaldığının bilmiyorum farkında mısınız? Bizim çocukluğumuzda yaşı geçkin kız yirmili yaşını sürenlere deniyordu. Halbuki benim kastettiğim yaşı şöyle kırkları ellileri bulmuş olanlar. Kariyer hikayesi peşinden koşmaktan yaşlarının hızla geçip, ruhlarının geride kalacağını kuvvetle ihtimal hiç hesaplamamışlardı bir zamanlar.
Radyo programcısı bir arkadaşım var. Benim yaşlarımda. Hala bekar ve kariyer peşinde koşuyor. Baba evinde oturup günün birinde çok önemli bir yayın kuruluşunda yapacağı yayınların hayaliyle yaşıyor! Akşam saatlerinde bendeniz akşam koşuşturması, eve gelecek eşimin ve çocuklarımın yemeğini hazırlama telaşı içindeyken bu arkadaşım bazan sohbet etmek için telefonla arar. Uzun uzun konuşur, sıkıntılarını anlatır, anlaşılamamaktan, talihsizlikten, insanların kötülüğünden dem vurur, anlatır anlatır…
Bazan çaresiz kalırım. O annesinin evinde böyle bir ruh haletiyle boğuşurken (!) bendeniz de hayatın gerçekleriyle ve sorumluluklarıyla cebelleşirim. Benim boğuşmamın güzel bir nedeni vardır. İşte bu gerçek bir kadının ve annenin sorumluluğudur. Bu güzeldir, mutluluk vericidir, sahicidir…
Kariyer tuzağıyla gerçek hayattan koparılan kadınların ve kızların hazin ızdırabı ileriki yaşlarda daha da keskinleşir ve acısı hissedilir. Son pişmanlık ve son durak! Maalesef bu kariyer tuzağı İslami mecralarda da alıcı bulmuştur. Yuva kurup, çoluk çocuğa karışması gereken kızların boş, gereksiz ve samimiyetsiz ortamlarda ömür tüketmesi hakikaten hüzün vericidir.
Ah bu kariyer tutkusu!
Yapanı ayrı dertli, yapamayanı ayrı hüzünlü…
Beylerin işi bundan böyle daha da zor. Zira kariyer yapacak kadınla mı evlenecek, kariyer yapamayan kadının derdini mi çekecek garibim bilmiyorum…
Sahi Kariyer de neydi?
Meryem Aybike Sinan-Haber7
Twitter: @aybikesinan
facebook.com/meryemaybike.sinan
Yorumlar11