Marmara’da Valiler fırtınası!
- GİRİŞ08.01.2015 08:07
- GÜNCELLEME09.01.2015 08:30
Yeni neslin farklı ve zengin bir mizah yeteneği olduğunu da görmüş olduk.
Özellikle Twitter mecrasında genç kuşak adeta fırtına gibi esti. İstanbul, Bursa ve Kocaeli Valileri twitterde fenomen oldular bir anda. İstanbul Valisi Vasip Şahin, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ve Bursa Valisi Münir Karaloğlu öğrencilerin “Sevgili Vali Amcaları “ oluverdiler bir anda.
Kar tatili tabiri caizse bir mizah tatiline de dönüşüverdi bir anda.
İstanbul Valisi Vasip Şahin’in takipçi sayısı, twitter’de iki günde on binlerden yazıyı yazdığım an itibarıyla yüz elli binlere yükseliverdi. Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun da takipçi sayısı katlandı. Fakat sayıdan çok benim ilgimi çeken öğrencilerin attığı twitterin niteliği idi zira bu atılan twitlerden önemli bir yekûnunu zevkle okuduğumu söyleyebilirim.
Mizah yeteneği yüksek gençlerin attığı twitlerin edebi ve edepli olanlarını severek okudum zira gerçekten de okunmaya ve paylaşmaya değer olmalarına karşın bazılarının ise oldukça seviyesiz ve çirkin oluşu da beni düşündürdü ne yazık ki! Gerçekten de çok üzüldüm…
Don ve buzlanma ihtimali ve ulaşımda yaşanabilecek olumsuzluklar sebebiyle 8 Ocak Perşembe günü eğitime-öğretime bir gün ara verilmiştir.
İstanbul Valisi Vasip Şahin Twitter’de iki gündür TT oluyor.
İstanbullu gençler Vali Vasip Şahin’i çok sevdiler. Hani eskilerin ”İstanbul Beyefendisi” tabiri vardı. İstanbul Valisi Vasip Şahin, bizce zaten ezelden İstanbulludur. Malatya Valiliği sırasında da nezaketiyle, duyarlılığıyla, içtenliğiyle, başarısıyla Malatyalıların kalbini fethetmişti. Bir şehrin valisi o şehrin yüreğinden geçeni duyup okuyabilmelidir. Ancak o zaman başarılı olur ve şehir ahalisiyle hemhal olabilir. Vali Şahin, bunu ziyadesiyle başaranlardan birisi ve İstanbullu gençlerimiz adına kendilerine buradan teşekkür ediyorum.
Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da şehrin gençlerinin kalbini fetheden Vali oldu. Geçtiğimiz yıllarda diz boyu kar olmasına, şiddetli soğuklar olmasına karşın verilmeyen tatillerin bir ödülü gibi geldi bu üç günlük tatil. Bir anda Kocaelili gençlerin sevgilisi, amcası oldu Kocaeli Valisi. Oğlum Mehmet Kağan da Vali Güzeloğlu’nun ismini dilinden düşürmediği gibi “Bir tanışsam ellerinden öpeceğim, bu şehir böyle vali görmedi anne!” diye coşuyor…
Kar soğukluğuyla, fırtınası ve buzuyla gelse de Marmara’ya, bir Valiler sıcaklığı vardı öğrencilerimizin yüreğinde. Valilerimiz bu kez gerçekten de gençlerimizin yüreklerine indiler zira onların çok ihtiyacı vardı birkaç günlük bir tatile!(Zaman zaman hepimize iyi gelmiyor mu?)
Bursa’da da Münir Karaloğlu fırtınası esiyordu. Bazı öğrencilerin civar şehirlerin valilerini örnek gösterip “sen altta kalamazsın” twitleri vardı ki gençlerimizin bu mizah yeteneklerine hayran kaldım. Bursa Valisinin şu twiti de gerçekten de çok hoş:
Münir Karaloğlu @munirkaraloglu ·
Çocuklar yarın hava sıcaklığı -10 dereceye düşecek dikkatli olun!! Sizi seviyoruz iyi tatiller
Twitterde, “Tatil Yürekli Vali” twitleri atan bu ahalinin yüzde doksan beşi öğrencilerimiz. Peki, bu gençler neden böyle canhıraş tatil istiyorlar acaba?
Bunun sebebi sadece kar ve soğuk olamaz. Bunun birçok sebebi var ancak başta gelenini hemen söylemeliyim ki okullarımızda ders yükü çok fazla. Sabah evden çıkan bu çocuklarımız akşam 16-17 sularında eve gelebiliyorlar. Büyük şehirleri tahmin bile edemiyorum. Dershane meselesini saymıyorum artık. Yani çocuklar gerçekten de bıkkınlar. Dinlenemiyorlar, ruhen ve bedenen şöyle kendilerini rahatlatacak bir zamanları yok. Onları habire koşturuyoruz. Hiçbir ülkede ders saatleri böyle 9-16 saatleri arasında değil!
Bu iki gün boyunca gençlerin attıkları birçok twiti okudum. Bunu keşke MEB yetkilileri de okusaydı diyorum. Çocuklar Vali amcalarına adeta yalvarıyorlar. Bizi anlayın, dinleyin diyorlar. Onlar bizim yarınlarımız, geleciğimiz… Onların ne istedikleri önemli, hakikaten yoruldu bu çocuklar, bıktılar.
Bizim kuşağımız kar tatili nedir bilmezdi.
Hatırlıyorum Malatya’da bir kış bir metreye yakın kar düşmüştü. O sabah kalkmış hem de yürüyerek dershanenin yolunu tutmuştum. İsteyerek, zevkle gitmiştim. Biz okula severek giderdik. Çünkü okullarımız yarımşar gün idi. Günün diğer yarımı bize kalırdı, okurduk, gezerdik, sosyal uğraşılarımız olurdu. Ruhen ve bedenen dingindik. Oysa şimdi gençlerin hiç biri severek, zevkle okula gitmiyor! Neden acaba?
Valilerimize atılan twitleri okursanız şayet bana göre gerçek mesele orada duruyor!
Bu gençlerin seslerini lütfen duyalım ve duyuralım!
Meryem Aybike Sinan-Haber7
Twitter:@aybikesinan
www.facebook.com/meryemaybike.sinan
Yorumlar5