Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da, Filistin’de, Mısır’da, Cezayir’de hâsılı kelam bütün Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde bütün olup bitenler ne yazık ki başta ABD denen ülkenin ve Avrupalı avenelerinin marifetleridir.

Peki, İslam dünyasının hiç mi günahı yok, hiç mi sorumluluğu yok?

Allah İslam dünyası gibi basiretsiz, gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan bir büyük camiayı da ıslah etsin zira bütün bu felaketlerin müsebbibi ne yazık ki İslam ülkelerinin kendileridir…

Hıristiyanlar barışıyorlar. Katolik Cemaati lideri Papa Franciscus ile Ortodoks Kilisesinin lideri Moskova Patriği Kirill, Küba’nın başkenti Havana’da bir araya geliyorlar. Ve bu tarihte ilk kez olacak! Acaba neden?

Söylememize gerek yok sanırım…

Dünyada bir dinler ve medeniyetler çatışmasına doğru hızla yol alıyoruz! Ortadoğu’da yakın zamanlarda maalesef onlarca sonu “tan” ile bitecek devletçikler ortaya çıkacak! “Şiistan, Dürzistan” gibi… Müslümanların işi gerçekten de Allah’a kalmış!

ABD son günlerde ise  tam olarak üç maymunu oynuyor! Niyetini bilen biliyor aslında, elini yakmadan, ekonomisini zarara uğratmadan, sözü de fazla uzatmadan t/uzaktan maşalarını birbirlerine kırdırmak istiyor!

Her şey ortada...  ABD’nin Akdenizden Hindistan’a kadar olan siyasi ve politik stratejisi aslında yeni değil uzun yıllar öncesine dayanıyor. Mesela;

Emekli olmadan evvel Amerikan Savunma Bakanlığı İstihbarat Müdür Yardımcısı olan Yarbay Ralph Peters tarafından yayımlanan yarı resmi olarak çıkan bir dergiden söz etmek istiyorum:

“Armed Forces Journal” adlı dergide 2006 Haziran ayında “Blood borders –How a better Middle East Would look” adında kamuoyunda “Kanlı Sınırlar” diye de bilinen bir makale yayınlanır. Makalenin bizi ilgilendiren bölümünün mealen kısacası şöyledir:

“ Avrupa’nın doğusundan yani Balkanlardan Himalaya’lara kadar adaletsizliğiyle öne çıkan o geniş topraklarda en önemli haksızlık bağımsız bir Kürt devletinin yokluğudur. “

Bölgede Suriye’de, Irakta, İranda oylama yapılsa bütün Kürtler tam bağımsızlık için oy verirdi kabilinden bir sürü zırva sıraladıktan sonra sözü Türkiye’ye getiriyor ve diyor ki:

Türkiye’de “Dağ Türkü” diye nitelendirilip kimlikleri yok edilen Türkiye Kürtleri de bağımsızlık için oy verirlerdi. Türkiye’nin doğusunun beşte birlik bölümü işgal edilmiş bir bölge olarak görülmelidir!

Bu zırvalar sürüp gidiyor…

ABD budur işte! Tam olarak bu!

ABD’nin önemli bir askeri NATO eğitim kurumlarında okutulan dergi ve makalede resmen Türkiye’ye “işgalci” diyor!

Bu adamın bir de bölge haritası var. Ayrıca Yarbay Ralph Peters’in bu makalesi NATO Eğitim Kurumlarına girmiş! Ve Türk Subayların da bulunduğu bir toplantıda bu makale gündeme gelince Türk Genel Kurmay Başkanlığı gereken girişimde bulunmuş ve ABD Genel Kurmayına protestolar ifade edilmiştir!

Artık kabul edelim ki anlayalım ki ABD bizim dostumuz değildir, aslında müttefikimiz de değildir… Aylardır her iki devlet neyi konuşuyor? Bu kadar görüşme neden sonuç vermiyor? Yüzümüze dost görünüp arkamızdan niçin farklı konuşuyor bu ülke?

Bu ABD yakın ve uzak vadede bölgede üç dört devleti bölüp parçalayıp “uzaktan ve oyuncak kumandası olacak kuklasını” “Bağımsız Kürdistan” devletini kurmak istiyor! Bütün problem bu!

Hasmımızı başka yerde aramayalım!

Hasmımız maalesef müttefikimiz, dostumuz dediğimiz ABD! Sağ gösterip sol vuruyor! Rusya zaten hiç dostumuz olmadı ve asla olmayacak! O halde Türk Milleti daha güçlü olmak zorunda. Özellikle bugünlerde milli birlik ve dayanışma ruhu içinde ordumuzun, devletimizin ve hükümetimizin yanında olmak zorundayız zira zor zamanlardayız…

Allah Türkiye’yi ve Türk milletini korusun…

Meryem Aybike Sinan-haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan