Bu yazısında bunca yaşanan acı tecrübelerden hiç ders çıkarmamış meseleyi bütün yönleriyle anlayamamış olmasını ne yazık ki esefle okudum ve bu yazıyı kaleme almayı kendime borç bildim.

“Devlet” mefhumunu “aygıt” olarak gören Sn İnce kendince duygularını sıraladıktan sonra yazısının sonunu “Çözüm Süreci’ni başlatmanın zamanı… Şimdi” diye asıl niyetini belli ederek kendince tatlıya bağlıyor!

Peki, gerçekten de “Çözüm Süreci” yeniden başlamalı mı? Bunca kayıptan, bunca şehitten sonra, bunca tecrübeden sonra yeniden birilerinin sırtı sıvazlanmalı mı?

Bu ülkede “tarih tekerrür eder” cümlesini şerh edecek gerçek aydınlar kalmadı mı acaba? Müslüman bir delikten iki defa geçerse buna ne denir? Bunu şerh edecek din âlimi yok mu?

Şu ortamda yeni bir “Çözüm Süreci” başlatmak en hafifiyle “PKK Türkiye Cumhuriyetine diz çöktürdü” dedirtmekten başka hiçbir anlam taşımaz! Bir kere bunun altını çizelim.

Hiç kimse şu gerçeği unutmasın. Ak Parti 7 Haziran Seçimlerinde yüzde kırklara gerilemişti. Kasım seçimlerinde bütün istatistikler Milliyetçi oylardan Ak Partiye ciddi anlamda bir oy akışı olduğunu gösterdi. Peki neden? Terörle mücadele edilsin, devletin eli güçlensin, ülkenin bekası için istikrar sürsün diye.

Şimdi AK Parti ödünç aldığı bu Milliyetçi oyların aslında bir avans olduğunu unutup veya yok sayıp geçmişteki hataları yine tekrar ettiği takdirde önümüzdeki seçimlerde ciddi anlamda bir oy kaybına uğrayacağı ve iktidarı ebediyen kaybedeceği aşikârdır!

Birileri sürekli aba altında bu millete sopa göstermesin artık. Türk Milleti, devletin şefkat, merhamet ve cömert yüzünü bahsedilen bölgeye sebil ettiğini ve akabinde nasıl bir karşılık aldığına şahit oldu Efendiler!

Artık kimsecikler takkiye yapmasın!

Bölge terörden temizleninceye kadar, ilgili vatan hainleri tükeninceye kadar ve PKK denen sünepe ve şerefsiz örgüt imha edilinceye kadar eskiye dönülemez, dönülmemelidir!

Birileri bu kabak tadı veren tezgâhtan artık vazgeçsin!

Bu ülkede “Kürt Sorunu” yoktur! Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizzat kendisi söylüyor. Bu ülkede terör sorunu vardır. Bu ülkede hain ve bölücü sorunu vardır, bu ülkede aydın müsvettesi sorunu vardır!

Bu “Kürt Sorunu” diyen kimselerin samimi olduğuna inanmıyoruz. Bu ülkede “Kürt Sorunu” varsa şayet  “Türk Sorunu” var demektir. Allah aşkına herkes elini vicdanına koyup söylesin, batıdaki bir vatandaşın sahip olup da Diyarbakır’daki bir vatandaşın sahip olmadığı ne var?

Zaten böyle bir ayırım yok bu ülkede!

“Kürt Sorunu“ diye ortaya çıkanların bilinçaltlarında emin olunuz ki “özerklik, bölücülük, ayrılık ve ırkçılık” emelleri vardır. Biz Kürt vatandaşlarımızı ayırmadığımız için böyle bir sorun görmüyoruz! Batıdaki vatandaş ne ise doğudaki de odur ve mesele bu kadar basittir…

“Çözüm Süreci” bitmiştir. Bunu herkes anlasa çok iyi olur!

Efendim “Kürt Siyasal Hareketi” ifadeleri de nedir böyle?

Sn İnce yazısının son bölümünde şu ifadeyi kullanıyor ki pes diyorum:

“…Askerleri karşısında gören Kürtlerin yeniden PKK cehenneminin alevlerine kendilerini atmalarını sağlamaktır.”

Türk Askeri olmazsa halimiz nice olurdu? Diye cevap vermek bile manasız ama herkes bilsin ki Türk Askeri bu ülkenin teminatıdır, peygamber ocağıdır, askerimize öcü muamelesi çekmek de asla bir samimi aydın tavrı değildir!

Hâsılı Kelam, “Çözüm Süreci” adında bir çalışma asla ve kat’a gündeme dahi alınmamalıdır! Kamuoyunun böyle bir sözcüğe dahi tahammülü yoktur, kaldı ki istenip de verilmeyen hiçbir şey de kalmamıştır!

“Özerklik, Bölgesel Yönetim” gibi ütopik hayalleri olanlara da sadece tek bir cümle ile cevap veriyorum:

Çok beklersiniz!

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan