Yine yandık!

Diyarbakır’da an itibarıyla 7 şehidimiz var! Onlarca yaralımız…

Güney şehirlerimizde terörle mücadele aralıksız sürüyor. Terör örgütü PKK’nın alçaklıkta ve hainlikte sınır tanımayan pusuları, paçavralarını astıkları inleri bir bir düşerken maalesef şehit de veriyoruz…

Sekiz ayda 500 civarında şehidimiz ve binlerce yaralımız olmuş!

Kendine gazeteci, yazar diyen birileri lüks plazalarda kahvesini yudumlayarak, kafayı gözbebeğimiz TSK’ne takması, ortaya ipe sapa gelmez iddialar atmasını hakikaten çok ilginç ve anlaşılmaz buluyorum. Oysa bu pek mahir gazetecilerimizin, canını ortaya koyarak vatan savunması yapan güvenlik güçlerimizin neye ihtiyacı var, ne gibi sorunları var, onları moral motivasyon olarak nasıl rahatlatırız kabilinden çareler aramasını ve hatta bölgeye giderek onların sorunlarını dinlemelerini beklerdim.  

Beyler Türk Ordusunu yıpratmaya hakkınız yoktur!

Türk ordusu her türlü siyasi duruşun üzerinde olan yüksek ve kutlu bir yerdedir. Zira bu millet o kurumu “Peygamber Ocağı” bilir, öyle bakar. O imajı yıkmaya, varlık sebebimizi bir takım gündelik dedikodularla yıpratmaya kimsenin hakkı yoktur. Türk Milleti buna pirim vermez. Zaten kahraman TSK’nın tokat gibi cevabı da adresinize ulaşmıştır! Nokta…

Gelelim terörle mücade meselesine.

Bölgede ciddi görevlerde bulunan bazı arkadaşlarla konuştuğumuzda maalesef “Terörle Etkili Mücadele” hususunda bir takım zafiyetler yaşandığını bunun da Terörle ilgili gerçekçi yasal düzenlemelerin yapılmıyor oluşuyla ilintili olduğunu söylüyorlar.

Hakikaten baktığımızda aylardır caydırıcı nitelikte herhangi bir yaptırım içerecek bir düzenlemeye şahit olmadık. Üstelik bir de özellikle yönetici konumundaki az da olsa bazı kimselerin işin vahametini kavrayamaması,  terörle mücadeleyi iyi yönetememesi ve koordinasyon eksikliği gibi meseleler canımızı yakmaya devam ediyor.

Güvenlik Güçlerinin eli ivedilikle rahatlatılmalıdır. 

Nedir bunlar? Mesela bu zorlu mücadelede asker ve polisimizin ihtiyacı olan bir takım güvenlik ihtiyaçları var ki burada açıklamamıza ve saymamamıza gerek zannederim.

Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü vs gibi üst düzey bürokratlara güvenlik amaçlı harcamalar yaptıracak kalemler mevcut değil maalesef! Bazı ihtiyaçlar anlık gelişir ve bunun merkeze yazılması, bu ihtiyacın giderilmesi hayli zaman ister. Dolayısıyla terörle mücadele kapsamında maddi destek artırılmalıdır.

Özellikle bazı sorumsuz siyasilerin ve gazetecilerin bölgeyi hiç görmeden, meseleleri iyi bilmeden ileri geri konuşmaları, polis ve askerimizin moral ve motivasyonunu düşürmekte, onları demoralize etmektedir.

Polisimizin ve askerimizin yakın çalışma arkadaşları yanı başlarında şehit düşerken İstanbul ve Ankara’da lüks plazalarda “Çözüm Masasını yeniden kuralım” diyenlerin bu söylemleri aymazlıktır, öngörüsüzlüktür ve güvenlik güçlerimizin üzerinde ciddi anlamda psikolojik yıkıma sebep olmaktadır.

Şehir çatışmaları neden çetin geçiyor?

Birçok sebebi olmasına rağmen bana en ilginç geleni “TCK Etkin Pişmanlık Yasası” hikâyesi! Hikâye diyorum zira gerçekten hikâye imiş hem de uzun hikâye!

Dostumuz anlatıyor…

“Belli sayıdaki Terörist grubu gelip güvenlik güçlerine teslim oluyor. Burada ne güzel diyebilirsiniz nitekim öyle gözüküyor ama kazın ayağı öyle değil! Çünkü dağda iyi yetiştirilmiş ve ifşa olmuş bu adamlar gelip bu yasadan yararlanıp serbest kalıyorlar. Sonra? Sonra hemen işe koyulup şehir yapılanmasında görev alıp insan yetiştiriyorlar ve şehir eylemlerinde bombalama, tuzaklama, fiili saldırı gibi her türlü terörize eylemi sevk ve idare ediyorlar!”

Aylardır şehirlerdeki terör eylemlerini kim yapıyor zannediyorsunuz? “Af edilmiş” teröristler şehirlerde azımsanmayacak kadar çok!

 Güvenlik güçlerinin en şikâyetçi olduğu yasalardan birisi bu…

Bu çarkı döndüren “TCK Etkin Pişmanlık Yasası” derhal iptal edilmelidir.

Ve bu eylemlerde görev yapmış her kim olursa olsun cezasını çekmelidir. Vatana kurşun sıkanın cezası da İDAM olmalıdır. Halkın ezici çoğunluğu Vatan hainlerine İdam cezasının getirilmesini istiyor. Mesela terörist başından başlayabiliriz!

Hâsılı kelam…

İç İşleri Bakanlığı, acilen bir komisyon kurup terörle mücadele bölgesinde görev yapan Mülki İdare Amirleri ve Güvenlik Kuvvetlerimizle ayrı ayrı görüşüp eksik ve ihtiyaçları bir an önce tespit edip ivedilikle gidermelidir!

Asla unutulmamalıdır ki şehit sayısındaki artış toplum hafızasında derin yaralar açmaktadır ve bu durum artık can yakmaktadır. Bunca şehidin kanı yerde kalmamalıdır!

Kimse unutmasın ki Tarih yazıyor…

Hem de her şeyi!

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter: @aybikesinan