Nitekim bu hain, bu aşağılık ve bu eli kanlı terör örgütü ne yazık ki hala ürüyor! Bu eli kanlı terör örgütü varlığını fikirsel anlamda yayma, taraftar toplama ve birliktelik kurma noktasında hala aktif…

PKK gayr-ı meşru yollardan doğuruyor…

Bu doğumların büyük çoğunluğu tecavüz sonucu gerçekleşse de istenen gebelikler de azımsanmayacak kadar çok.

Medya ayağıyla doğruyor PKK, akademik anlamda doğuruyor, siyasi anlamda doğuruyor, iktisadi anlamda doğuruyor ve en önemlisi de uluslar arası arenada üçüzlü beşizli doğuruyor!

Şu geldiğimiz noktada hala ders alınmadığını görmek çok üzücü. Her gün şehit veriyoruz, hergün aynı kederi yeni baştan yaşıyoruz. Bu vatan için kara toprağa düşen gencecik polislerimiz ve askerlerimizin yası daha bitmeden yeni şehitlerimizin acısı çörekleniyor yüreğimize. 

Ülke olarak PKK’nın bu ilginç doğurganlığını dahi analiz etmiş ve önlemler alındığını düşünmüyorum, düşünemiyorum! 

Üniversiteler bazı kırık dökük akademisyenler marifetiyle PKK’ya anarşist yetiştiren ve PKK’nın çok güçlü olduğu kurumlar ve maalesef hala böyle yaklaşımlara neşter vurulmuş değil! Ne öğrencilerden ne de bu kırık dökük akademisyenlerden üniversitelerden atılanı duymadım, işitmedim. 

Büyük işverenlerin bu aşağılık terör örgütüne haraç verdiği bir aşikâr! Bu kara para giriş çıkışı hala kesilmiş ve önüne geçilmiş değil!
Aylardır haykırıyoruz. 

HDPKK hala neden mecliste diye aylardır tekrarlıyoruz. 

Terörle mücadelede etkin operasyonlar için, güvenlik kuvvetlerimizin elini güçlendirecek yasalar çıkarılmasını bekliyoruz. Devlet her zaman kanunlar çerçevesinde hareket eder, bunun farkındayız lakin kangren olmuş bir durum varsa o uzuv göz kırpmadan kesilip atılabilmelidir icabında!

Şehirde terörle mücadele etmenin riskleri ve dezavantajları vardır. Lakin bu dezavantajların bedelini askerlerimiz ve şehitlerimiz canlarıyla ödüyorlar. Aylardır sokağa çıkma yasağı olmasına, ciddi anlamda çatışmalar olmasına rağmen birileri “sivil halk” adıyla ortalıkta cirit atıyorlarsa bu durum mutlaka sorgulanmalıdır! Bunlar gerçekten “sivil” mi?

Yani “sivil halk” dediğinin canı kıymetli de polisimizin, askerimizin canı kıymetsiz mi? Bu da ayrı dert! Maalesef bu “sözde sivil halk” denen kimselerin teröristlerin ekmeğine yağ süren, arka çıkan, evlerinde barındıran, onlara lojistik destek sağlayan hainler sürüsü olduğu da bir hakikattir. Çünkü gerçekten de masum ve sivil halk bölgeden ayrılmış durumda. Geride kalanlar duygusal sebeplerden ve bahsettiğimiz nedenlerden dolayı orada kalmayı tercih edenlerdir. 

“Vatana ihanet Yasası” mutlaka gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. Çünkü ihanetin öyle çok çeşnileri türemiştir ki aklımız havsalamız iflas etme noktasına gelmiştir. 
Doktorunun “ağır yaralı askerlere müdahale etmemek için” rapor alıp göreve gitmediği bir ülkede, bu doktorlar güruhu hala elini kolunu sallayarak bu devletin ekmeğini yiyebiliyorsa, bu hain ve nankörlere kanunlarımız hiçbir şey diyemiyorsa hakikaten düğme bir yerlerde yanlış iliklenmiştir. 

Öte yandan devletin hastanesinde gizlice teröristlerin tedavisi yapılıyorsa ve gizlice salınıyorsa gelin hep birlikte ağlayalım derim!
Çözüm sürecinde ekranları dolduranlar ve o aleni yanlışları destekleyenler ve teşvik edenler bugün de ekrandalar!

Hala aynı şeyleri içine farklılaştırılmış bazı söylemlerle doldurup yine milletin önüne koymaya devam ediyorlar. Hala ekranlarda vatan haini terör örgütünün yanında olan, terör örgütü diyemeyen, terörist diyemeyen katil Öcalan dostu ve hayranı bir yığın yazarı çizeri var bu talihsiz ülkenin!

Normal koşullarda bu tiplerin miadını doldurmuş, çuvallamış, halkı yanıltmış sözde aydınlar güruhu kadrosundan kapının önüne konulması gerekirdi! 

Aksine her biri terfi bile ettirildi!

Eee ben de sorayım o halde:

Böyle bir ortamda terör örgütü biter mi?

Vesselam…

Meryem Aybike Sinan-Haber7
meryemaybike@gmail.com
Twitter:@aybikesinan