Geçtiğimiz hafta Türkmenistan Cumhurbaşkanı şaşırttı!

“Arkadağ” unvanıyla da bilinen Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov görevini bırakmak istediğini söyleyip seçim kararı aldı.

Berdimuhammedov, Türkmenistan parlamentosunun üst kanadı olan Halk Maslahatı’nın olağanüstü oturumunda yaptığı konuşmada, tam 15 yıldır yönetimde olduğunu ve artık yorulduğunu, görevi liderlik yeteneği olan gençlere bırakmak istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov geçen yıl da yine 63 yaşını artık geçtiğini, bu yaştan sonra dünya işleriyle uğraşmak istemediğini, görevi gençlere bırakma zamanının geldiğini ifade etmişti!

Kendi isteğiyle görevinden ayrılan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’den sonra Berdimuhammedov’un da görevi bırakmak istemesi birçok söylentiyi de beraberinde getirdi.

Peki hakikat neydi?

Bunun başlıca iki nedeni olduğundan söz ediliyor…

Birincisi, 63 yaş, İslam dünyası için önemli bir yaştır zira iki cihan güneşi Sevgili Peygamberimiz tam da bu yaşta vefat etmiştir. Türk dünyasının yetiştirdiği en büyük İslam âlimlerinden Hoca Ahmet Yesevi de Peygamber Efendimize olan muhabbetinden dolayı 63 yaşında yerin altındaki çilehanesine kapanmış ve bir daha dünyalık işlere bulaşmamıştır. Dolayısıyla bu bakış açısı, Yesevi Ata’yı takip etme, onun izinde olma gibi bir fikir de vermektedir.

Türkmenistan gazeteleri, 12 Mart’ta yapılacak erken seçimlerde olası cumhurbaşkanı adayının Berdimuhammedov’un 40 yaşındaki oğlu Serdar Berdimuhammedov olacağını söylüyor. Özellikle son üç yıldır çok önemli görevlerde görgü ve tecrübesini artırdığı söylenen Serdar Berdimuhammedov’un marttan sonra ülkenin cumhurbaşkanı olarak görevi devralacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Türkmen kaynakları, ikinci nedeninin ise Berdimuhammedov’un kendisinden sonra ülke yönetiminin aile dışından birine geçme ihtimali olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı uzun süredir sağlık problemleri yaşıyor. Ocak ayında Kazakistan’da meydana gelen sokak gösterilerinin bu kararı almada tetikleyici bir unsur olduğu, kendisinden sonra meydana gelebilecek muhtemel istikrarsızlık senaryolarını boşa çıkarmak için de böyle ani bir karar aldığı ifade ediliyor...

Bütün bu gelişmeler, Türk dünyası için elbette iç açıcı gelişmeler değil! Bu gelişmeler, 30 yaşında olan bu genç cumhuriyetlerin Batılı anlamda bir demokratikleşme ortamı için hazır almadıkları anlamını da taşıyor.

Birçok meselesini hallettiğini sandığımız Kazakistan hiç kimsenin ummadığı ve beklemediği bir yerden “ekonomik”(!) nedenlerden dolayı korkunç nümayişlere sahne oldu. Türk Cumhuriyetleri içinde en güçlü liderlerden birisi olan Nur Sultan Nazarbayev, Kazakistan olayları sonrası şaşırtıcı bir şekilde üzerindeki diğer görevlerini de bıraktı!

Peki bütün bunlar bize ne söylüyor?

Türk devletleri üzerinde Rus etkisi baskın bir şekilde sürüyor! Halk özellikle millî bilinç konusunda arzu edilen noktada değil ve millî kimlik konusunda da esaret altında geçmiş asırların etkisi her alanda kendini gösteriyor... Öte yandan bağımsızlığın getirilerinden gereğince yarar sağlayamadığı gibi demokrasiyi de gerçek anlamda tanımıyor ve bilmiyor!

Nazarbayev’in kendine dönüş hareketi hem Kazakistan özelinde hem de diğer Türk devletlerinde dikkate alınmıştı ki son gelişmelerle maalesef (korkarız ki) sekteye uğradı. Türk dünyası ve dahi Türk Devletleri Teşkilatı, Nazarbayev’in gidişinin (mimarın gidişinin) acı reçetelerini bütün veçheleriyle yakın ve uzak vadede tecrübe edecektir...

Hasılı insanın ister istemez aklına geliyor işte…

Arkadağ, acaba kendi isteğiyle mi “tamam” dedi?

Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi