Ocak olayları geride kaldı.

Kazakistan’da hayat normale dönerken şehirlerde asayişin berkemal olduğunu, özellikle siyasetteki iç dinamiklerin de yerli yerine oturmaya başladığını söyleyebiliriz...

Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, önceki gün halka hitaben yaptığı konuşmada ocak olaylarını ilk kez detaylı bir şekilde yorumlayarak çok ilginç açıklamalarda bulundu.

“Üst düzey yetkililer, devlete ihanet etti. Hainler arasında askerî ve özel servislerin başkanları vardı. Kolluk kuvvetlerinin kanuna uygun hareket etmesini engellediler. Şehirlerdeki durum hakkında hükûmete yanlış bilgi verdiler. Hatta hükûmetin ve diğer iletişim kanallarının kontrolünü bile ele geçirdiler. Kısacası ülkeyi bölmek için her yolu kullandılar. 

Kesin olarak söyleyebileceğim bir şey var: Teröristler dikkatlice planlanmış geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirdiler. Devletin üst düzey liderliğini, halkımızın ve yabancı toplumun gözünde itibarsızlaştırmak istediler. Amaçlarına ulaşmak için profesyonel olarak eğitilmiş militanları kullanmaktan çekinmediler. Ülkedeki en büyük şehirde, Almatı’da, insanları korkutup hayal kırıklığına uğratmaları ve ülkedeki durumu istikrarsızlaştırmaları talimatı dahi verildi..."

Oldukça samimi ifadelerin yer aldığı uzun konuşmasında ülkenin ocak ayında uçurumun kenarından döndüğünü ifade eden Tokayev, ülkede siyasal sistemde demokratikleşme sürecinin başlamasının ve bazı reformların hayata geçirilmesinin elzem olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tokayev iç siyaset, Cumhurbaşkanlığı sistemi hakkında hakikaten ters köşe yapan ifadeler kullanarak demokratikleşme çalışmalarında hız kesmeden ciddi adımlar atacaklarını ifade etti. İşte o ilginç cümleler:

“-Sırf reform yapıyor/muş gibi görünmek için kimsenin reform yapmasına gerek yok!

-Ekonomide ve siyasette yapay tekelleri ortadan kaldırmalıyız. Bunun yerine, açık ve adil rekabeti teşvik etmek önemlidir.

-Kazakistan'ın siyasi kalkınma modelini değiştirmek için her adımı dikkatle değerlendirmeliyiz. Burada her şeyden önce, süper başkanlık hükûmet modelinden güçlü bir parlamentoya sahip bir başkanlık cumhuriyetine kalıcı geçişten bahsediyorum.

-Cumhurbaşkanının görev süresi boyunca parti üyeliğini askıya almak zorunluluğunu kanunla resmîleştirmeyi öneriyorum. Bu norm, siyasi rekabeti artırır ve tüm tarafların gelişimi için eşit şartlara zemin hazırlar.

-Merkez Seçim Komisyonu, Sayıştay ve Anayasa Konseyi başkan ve üyelerinin de partiden ayrılmaları yönünde kanunda bir hüküm mutlaka yer almalıdır.

-Ülkede bir Anayasa Mahkemesi kurulmasını öneriyorum...”

Kazakistan, ocak olaylarını geride bırakırken Türkiye ile olan ilişkilerini çok daha ileri bir düzeye çekmek için peş peşe önemli kararlar alıyor. Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Antalya Diplomasi Forumu’na davet edilip ağırlanması, iki kardeş ülke vatandaşları tarafından memnuniyetle karşılandı.

Üst düzey bir Kazak yetkiliden edindiğim bilgiye göre, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, resmî temaslarda bulunmak üzere mayıs ayı ortalarında Türkiye’ye geliyor. Önümüzdeki ayların iki ülke arasında pek çok alanda güçlü iş birliğinin başlayacağı yeni bir dönem olacağı konuşulanlar arasında.

Bu arada Kazakistan Türkiye Büyükelçisi Abzal Saparbekoğlu’nun görev süresi doldu, yerine Aşkabat Büyükelçisi Erkebulan Sapiyev atandı. Yeni Büyükelçi Dr. Erkebulan Sapiyev, Üniversite eğitimini Türkiye’de yaptı ve İstanbul Başkonsolosluğunda çalıştı. Yeni Büyükelçi önümüzdeki günlerde görevi devralacak…

Bu değişiklik, her iki ülkeye hayırlı uğurlu olsun!

TÜRKİYE GAZATESİ