Bu başlık bir ironidir, inanmayınız…

Ancak bizim ülkemizdeki kimi çevreler bu ülkede yaşıyor olsaydı şayet, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bazı kararları sonrası sokağa dökülür büyük ihtimalle “Rusya’da laiklik elden gidiyor, Başkan Putin irticacıdır, yobazdır” diye ortalığı velveleye verirlerdi.

V. Putin, uzun zamandan beri gerek aileye gerekse toplumsal ahlaka yönelik çok ciddi karar ve önlem paketlerini bir bir hayata geçiriyor. Ailede çocuk sayısına göre finansal desteklerin artırılması, ahlaki erozyonun önlenmesi için çeşitli kanunların çıkarılması, TikTok benzeri uygulamaların denetlenip yasaklanması, sosyal medyanın takibi ve en son LGBT gibi ahlaki çöküntünün zirvesi olan marjinal grupların tutuklanıp ve yargılanması gibi pek çok kararda V. Putin’in imzası var.

En son önceki gün, gece kulüpleri ve benzeri mekanlarda LGBT denen azgın güruh mensubu ahlaksızlar tek tek tutuklanıp götürüldüler. Putin, bu marjinal grupların Batı tarafından finanse edildiğini ve bu kimselerin yaşadıkları ülkelerin içinde faaliyet yürüttüklerini, Batı’nın ahlaksız olduğunu  açık açık söylüyor.

Hristiyan bir liderin ahlaki erozyonu önleme konularındaki görüş ve düşünceleri gerçekten de ilginç, şaşırtıcı ve özellikle İslam ülkeleri için ibretlik. Peki ülkede bu uygulamalara bakarak “Rusya’da laiklik elden gidiyor” diyen sözde aydın, sanatçı ve siyasetçi var mıdır? Sanmıyorum.

Ancak bunlardan, bu zihniyetten bizim ülkemizde bol bol var! Profesörü, siyasetçisi, şarkıcısı, sözde aydını ve ayak takımı bir araya gelip öyle büyük yaygara koparıyorlar ki ülkemizde bazı şeyler artık görmezden, duymazdan, işitmezden geliniyor!

Ülkemizdeki sanat çevreleri üzerinde marjinal grupların ve çevrelerin baskısı ve etkinliği devam ediyor. Televizyon kanallarındaki dizilerin içeriğine bir bakınız. Baldız enişteye, yeğen yengeye, amca yeğeninin eşine, kayınbaba dünürüne yazıp çiziyor! Bu diziler reytingleri ezip geçiyor, sayıları günbegün artıyor. Bu diziler de görmezden geliniyor.

Kadına orantısız verilen haklar, aile bağlarının, ortak aile kimliğinin aşınmasına, zayıflamasına zemin hazırlıyor. Kadının kendi soyadını kullanması vb. TikTok benzeri uygulamalar üzerinden aile kurumu deprem yaşarken, boşanma ve ayrılıklar çığ gibi artarken, aile birliğinin kutsallığı yerle bir olurken bu da görmezden geliniyor.

Kadın ve erkeği bir rekabetin içine iten çeşitli uygulamalar, feminist hareketlerin desteklenmesi ve kadının her sözünün altının çizilmesi gerçeği, erkeği çaresizlik kıskacına iterken, kadını pervasızlaştırıyor. Son istatistikler boşanmada sadakatsizliğin birinci sıraya yerleştiğini gösteriyor! Bir gün evli kalıp bir ömür boyu o erkeği nafakaya mahkûm eden adaletsizlik de duymazdan, görmezden geliniyor.

Estetik ve filtre uygulamalarıyla kadınlarda gerçekçi olmayan güzellik tasavvuru, ne yazık ki işe alımlarda, kariyer basamaklarında haksız rekabete zemin hazırlıyor ve bu durum hiç kimseyi rahatsız etmiyor! Ortalık kaşı gözü, saçı başı, giyimi kuşamı birbirinin aynı olan, yapaylık sınırını dahi aşmış illüzyon tiplerle dolu! Müslüman bir ülkede namuslu olan, ahlaklı olan, liyakatli olan kadın değil de güzel ve çekici olan kadının özellikle tercih edilmesinin bir standart hâline gelmesi de görmezden geliniyor.

Ülkemizde laiklik elden gitmiyor ama millî kimliğimiz, ailemiz elden gidiyor! Bilesiniz…

Hasılı Türk millî kültürü ve yüce İslam dini bu milletin ahlak ölçüsünü tarih boyunca koymuştur. Bizlere düşen kadim geleneklerimizden ve dinî ölçülerde taviz vermeden yüksek ahlaklı bir toplum inşa etmektir.
 

Vesselam…

Meryem Aybike Sinan / Türkiye gazetesi