Hem müttefik hem kardeş olmak…
- GİRİŞ12.06.2024 09:30
- GÜNCELLEME12.06.2024 09:30
Ankara bir hafta içinde iki önemli ziyarete ev sahipliği yaptı.
Önce Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir dizi görüşme için Ankara’ya geldi. Her iki görüşmede de çok önemli konular konuşuldu, yeni anlaşmalar imzalandı.
Özbekistan 36 milyonluk nüfusuyla Türk Cumhuriyetleri içindeki en kalabalık ülke. Türkiye ile gün gün büyüyen ekonomik ilişiklerin yanı sıra hemen her alanda yakın temaslar ve anlaşmalar yapan ve Türkiye’yi örnek ülke olarak gören Özbekistan diğer ülkelere de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mirziyoyev buluşması oldukça samimi bir ortamda gerçekleşti. Her iki lider de Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İş birliği Konseyi 3. Toplantısı'nda çok önemli mesajlar verdiler.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev "3. Rönesans" adını verdiği yeni Özbekistan için birbirinden önemli adımlar attı. Timur İmparatorluğunun bakiyesi olan Özbekistan, bunun bilincinde olarak yeniden atalarına yaraşır bir ülke olmanın heyecanıyla birbirinden önemli projelerle kendini gerçekleştirmeye çalışıyor.
Türkiye ve Özbekistan liderlerinin samimi dostlukları cümlelere de yansıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu cümleleri iki lider arasındaki iletişimi en güzel ifade ediyor sanırım:
“Şevket kardeşimin tarihiyle büyük, kültürüyle büyük, halkıyla büyük bir devlet olan Özbekistan'ı tekrar şaha kaldırdığını memnuniyetle görüyoruz. Özbekistan'ın her alanda elde ettiği başarılardan Türkiye olarak, Türk kardeşleri olarak biz de gurur duyuyoruz."
İki liderin önemli kararlara imza atmasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanına “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı”nı takdim etti. Mirziyoyev teşekkür konuşmasında şunları söyledi:
“Bu ödülü ilk önce Özbekistan ve Türkiye arasındaki eski kadim kardeşlik bağlarının sembolik bir remzi olarak kabul etmekten memnunum..."
Ve İlham Aliyev...
Mirziyoyev gittikten 5 gün sonra bu kez Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ankara’ya geldi. Uluslararası ilişkilerin ele alındığı görüşmelerden sonra ikili ilişkiler ele alındı. “Yüksek Müttefiklik” adıyla duyurulan görüşmelerin ana konusu hiç kuşkusuz ticari, askerî ve güvenlik konularıydı. Ayrıca Karabağ, Zengezur Koridoru, Rus Barış Gücünün bölgeden çekilmesi, bölgenin imar ve ihya faaliyetleri konuları ele alındı.
İlham Aliyev’in Türkiye’ye gelmesiyle bir önceki yazımızda değindiğimiz SOCAR konusu sosyal medyada yeniden alevlendi. “Vanaları Kapat Türkiye” etiketiyle gündem oluşturmaya çalışan malum güruh yine sahneye çıktı.
Peki Cumhurbaşkanı Aliyev, Azerbaycan petrolü üzerinden ülkesini hedef alan kitleyi şikâyet etti mi? Basına yansımasa da bu konunun görüşüldüğü kanısındayım zira Azerbaycan bir nevi petrol demek. Petrolünü Türkiye üzerinden arz eden Azerbaycan uzun zamandır kimi "radikal İslamcı" kesim tarafından sözlü ithamlara maruz kalıyor. Son kertede “Vanaları Kapat Türkiye” çağrısı her iki ülkeyi de birbirine düşünmek için tezgâhlanan çok zavallı bir girişim olarak nitelenebilir.
Oysa her iki lider de bu kesime en güzel cevabı verdiler. “Stratejik Müttefiklik İlişkisi” ile adlandırılan bu yeni dönemin iki ülke ilişkilerinin daha da güçlendirileceği anlamına geliyor.
Öte yandan temmuz ayında Şuşa’da Türk Devletleri Teşkilatı zirvesi yapılacak. Ve toplantıya KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da davet edildi. Ancak Azerbaycan’dan KKTC’yi tanıma noktasında henüz ciddi bir adımın gelmemiş olması üzüntü vericidir. Azerbaycan’ın bu adımı atmasını bütün Türkiye bekliyor.
Nitekim hem müttefik hem de kardeş olmak bunu gerektirir.
Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol