Millet bu yasayı dört gözle bekliyor.

Ülkemizde cadde, sokak, park, mesire alanları, tarım arazileri, orman sahaları ve hatta hastane koridorları (Kocaeli Üniversitesi Hastanesi)… İnsanlara mahsus hemen her mekân ne yazık ki köpek istilası altında.

Kış mevsiminde insanlar sabah karanlığında çocuğunu okula göndermeye korkuyor, az ötedeki okula bile çocuklarıyla birlikte yürüyorlar! Şehirlerin göbeğinde sürüler hâlinde dolaşan köpekler yetişkin bireyleri bile ürkütecek hâle geldiler. Öyle ki bu başıboş hayvanlar sokaklarda topluca terör estirmeye başladılar.

Ve merhum Ömer Seyfettin’in en son “Mıstık” hikâyesinde duyduğumuz kuduz vakaları görülmeye başlandı. Şu çağda köpeklerin ısırdığı yüzlerce çocuk, köpek ısırığından kuduz aşısı oldu. Kimi kuduz oldu hayatını kaybetti, kiminin tedavisi sürüyor.

Özellikle köpeklerin paramparça ettiği çocuğu hatırlayalım. Babası, "köpekler çocuğumu parçalamadı, yedi" demişti. Bu olay bile tek başına bütün ülkeyi ayağa kaldıracak vahim bir tabloydu oysa.  

Evinden tarlasına giderken köpek sürüleri tarafından saldırıya uğrayan yaşlı nineyi hatırlayalım. Köpekler yaşlı kadını hallaç pamuğu gibi oradan oraya çekiştiriyordu! Yetişenler zor kurtardılar köpeklerin elinden.

Binlerce vakayı buradan sizlere tek tek anlatmak mümkün değil.  

Hemen soralım, bir hayvan nesli bu kadar nasıl arttı? Bu popülasyon neden bu hâle geldi? İnsan şaşırıyor doğrusu!

Buradan TBMM’ye sesleniyorum:

Bu köpek maması lobisinin yaygara koparmasına bakmayın Sayın vekiller. Bir an önce sokakları, caddeleri köpeklerden temizleyecek yasayı çıkarınız. Bu millet size minnettar kalacaktır. Minicik çocukların köpek korkusuyla okullarına gidememeleri ne demek? Yaşlı insanların köpek sürüleri tarafından paçavraya çevrilmelerinden kim rahatsızlık duymaz, kim üzülmez?

Millet, köpek lobisini, yapmacık, vicdan ve merhamet kasarak “köpeklere dokunmayın” diye bağıran bu insanları ciddiye almıyor. Siz de almayınız. Bunların çıkardığı güçlü yaygara milletin sessizliğinde kayboluyor!

Allah aşkına artık uzatmadan, köpek lobisi çığırtkanlarının yaygarasına aldırmadan çıkarınız bu yasayı. 85 milyon insan sizden bunu bekliyor. Bu insanlar önce insana saygı duysunlar, önce çocuklara merhamet etsinler.

Köpek lobisinin tipik bir çağırtkanı olan tanınmış kadının biri(!) şöyle demiş önceki gün:

“Ben asıl vicdansız insanların toplatılmasından yanayım!”

Bence de… Köpek saldırısına uğrayıp yaralanan, ömür boyu yüzlerinde ve bedenlerinde silinmez izler kalan, ruhen de yaralanmış bu minicik çocuklara rağmen başıboş sokak köpeklerini yeğleyen, kuduz olan çocuklara bile zerre üzülmeyen ve yine de köpek diye haykıran bu vicdansız kadın ve türevlerinin toplatılmasını ben de istiyorum!

Buradan da belediye zabıtalarına sesleniyorum:

-Lütfen merhamet ve vicdandan zerre nasiplenmemiş bu kadın ve türevlerini sokak ve caddelerimizden toplayınız! Ve hatta sosyal hayatımızdan da! Hayatlarını yurt dışında geçiren, ülkemizde ise korunaklı villa ve malikanelerde hayat süren malum çevre, insanlardan esirgediği o sözde vicdan ve merhamet duygularını mümkünse yanlarına alıp bu köpek sürüleriyle yaşadıkları mekânlarda yaşasınlar.

Bu psikolojiyi anlamak kabil değil! Yaratılmışların en şereflisi olan insana rağmen başıboş sokak köpekleri için yırtınan bu psikolojiyi biz anlayamıyoruz zira ruh hekimi değiliz. Prof. Dr. Ayhan Songar Hoca yaşasaydı keşke. O latif cümleleriyle bunlara ne derdi acaba? Hangi teşhisi koyardı? Çok merak ediyorum.

Allah bu ülkeyi, sokak köpekleri başta olmak üzere bu hastalıklı zihinlerden de korusun!..