Aile insanın birinci vatanıdır.

Aile insanın doğduğu, emeklediği, büyüdüğü, ilkokuludur da aslında. Anne ilköğretmen, baba ilk yönetici, kardeş ilk arkadaştır. Ailede ilk öğrenmeleri gerçekleştirdikten sonra hayatın içine çıkarız.

Aile gerçekten kutsaldır. Milletlerin var oluşu, devletin varlığını sürdürebilme kabiliyeti, tekamülü sağlıklı ailelerin varlığıyla mümkündür. Aile yapısı sağlıklı değilse sağlıklı bireylerin yetişmesi, sosyal hayatın huzur ve sükûnu, asayişin sağlanması zorlaşır, kaos ve huzursuzluk baş gösterir.

Bu anlamda aile bir devlet ve millet için en hayati zenginlik ve itici güçtür…

Bugün hemen hemen bütün devletler ailenin korunması için büyük paralar harcayarak yeni yöntem ve tedbirlerle ailenin bütünlüğünü korumaya çalışıyorlar. Bir zamanlar dünyada parmakla gösterilen ‘Türk Aile Yapısı' bugün büyük sarsıntılar geçiriyor ve aile içi şiddette ve toplumsal şiddette ciddi artış var.

Hükûmet, bütün paydaşlarıyla öyle zannediyorum ki bu anlamda büyük resmi görerek meseleyi masaya yatırdı. Önceki salı günü Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş Hanımefendinin riyasetinde bendenizin de davetli olduğu, kültür, sanat, medya mensuplarının katıldığı çok önemli bir toplantı gerçekleştirildi.

Bakan Göktaş, bu toplantıda yaptığı açılış konuşmasında pek çok önemli meseleye değindi. Sayın Bakan’ın konuşmasından anladığım kadarıyla aileyi korumak, var olan sorunları çözmek ve erken tedbir almak anlamında yeni düzenlemeler geliyor. İşte sayın Bakan’ın bazı cümleleri:

-Kısa süre içerisinde bütün Türkiye’de yaygınlaşmasını hedeflediğimiz “Aile Rehberi” sistemi ile talep eden haneleri daha yakından takip ederek, sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulmayı hedefliyoruz. Çalışmamızı tamamladığımızda henüz gerçekleşmeden vakalara müdahale edebilme kapasitemizi artırmış olacağız.

Bakan Göktaş, televizyon programlarında sorunlu kadın ve erkek profillerinin gösterilmesinin sakıncalarını belirttikten sonra medyadan şu isteğini dile getirdi:

-Ekranlarda zekâsı, erdemli davranışları sanat yetenekleri, iletişim becerileri ya da sorun çözme yaklaşımlarıyla tanınan kişilerin hikâyelerini izlemek istiyoruz.

Dolmabahçe ofisinde tanınan pek çok sima şiddet konusunda görüş ve düşüncelerini dile getirdi. Ancak sanatçı Alişan’ın şu sözleri bence de çok önemli ve değerliydi:

“Televizyon ekranlarında kaliteli müzik yayınları, eğlence ve sohbet programları, yapılsın.”

Hakikaten eskiden insanlar iki türkü dinlerdi, birikmiş duygularını yaşar belki ağlardı. Bugün ise "gürültülü" rep, pop vs. dinliyorlar. İnsanların duygu dünyası bomboş!..

Ancak Sanatçı Alişan’ın unuttuğu bir şey var. Gençlik artık televizyon seyretmiyor! Onlar bambaşka çeşmelerden alıyorlar suyunu! Bazı şeyler için o kadar geç kaldık ki! Elin adamı usulca aramıza girdi ve yapacağını yaptı ne yazık ki!

Bugün ahlakı ve huzuru tehdit eden mecraları yasaklamaya çalışsanız “yasakçı zihniyet” olarak telakki edileceksiniz. Görmezden de gelemezsiniz. Mutlaka bir şeyler yapmanız gerekecek ancak bu geç kalınmışlıkla ne kadar yol alınır bilemiyorum.

Hasılı Bakan Göktaş’ın “Aile Rehberi” projesinin hayırlara vesile olacağını düşünüyorum. Her mahalleye uygulanması dileğiyle hayırlara vesile olur inşallah...

Meryem Aybike Sinan / Türkiye Gazetesi